DUYGU AVUNDUK - Trabzon Olgunlaşma Enstitüsü, 3 Osmanlı padişahının özel eşyalarındaki motifleri, hasır, kazaziye ve telkari sanatlarıyla aksesuarlara yansıttı.
Enstitü bünyesindeki Kuyumculuk Teknolojisi Alanı'nda oluşturulan ekip, yaklaşık 2 yıl önce "İhtişamdan Zarafete" adlı koleksiyon hazırlamak üzere çalışma başlattı.
Ekip çalışma kapsamında, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman'ın özel eşyalarındaki motiflere yönelik araştırma yaptı.
Padişahların kullandığı kılıç, su matarası, kalkan, Kur'an-ı Kerim kabı, porselen ibrik, sefer koltuğu ve zırhların motiflerini tespit eden ekip, bu motifleri hasır, kazaziye ve telkari el sanatlarını kullanarak günümüzde kullanılan aksesuarlara taşıdı.
Enstitü Müdürü Sibel Karabina, enstitü olarak unutulmaya yüz tutmuş ve kültürel el sanatlarını gün yüzüne çıkarmak için temalı çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.
Kuyumculuk Teknolojisi Alanı ile 15. yüzyıl sonu ve 16. yüzyıldaki Osmanlı eserlerinden esinlenerek koleksiyon hazırladıklarını belirten Karabina, koleksiyonun hazırlık aşamasının 2 yıl önce başladığını ifade etti.
Karabina, Trabzon'da kuyumculuğun, telkari, kazaziye ve hasır olmak üzere üç farklı el sanatıyla ön plana çıktığını aktararak, şöyle devam etti:
"Olgunlaşma Enstitüsü olarak usta öğreticimiz ve kursiyerlerimizle geçmişle geleceği buluşturmak amacıyla yola çıktık. Özel bir koleksiyon hazırlamaya özen gösterdik. Yolu Trabzon'dan geçen 3 padişahın özel yaşamlarında ve savaşlarda kullandıkları eşyaları araştırdık. Motiflerinin yanı sıra hepsinin farklı bir hikayesiyle de karşılaştık."
Koleksiyonu "İhtişamdan Zarafete" olarak adlandırdıklarını kaydeden Karabina, "Çünkü Osmanlı'nın en ihtişamlı döneminde 3 kıtada hüküm sürmüş bu padişahların yalnızca topraklar fethetmediğini, sanatı, eğitimi ve bilimi 3 kıtaya yaydığını ve kişileri himayesinde toplayarak bunu yaygınlaştırıp geliştirdiğini gözlemledik." dedi.
Karabina, tespit ettikleri motiflerin yalnızca kitaplarda ve müzelerde kalmasını istemediklerini vurgulayarak, telkari, kazaziye ve hasırla birleştirerek çeşitli motiflerden küpe, kol düğmesi, yüzük, tespih, çanta, kolye ve kemer yaptıklarını anlattı.
Hazırlanan motiflerin hikayeleriyle birlikte katalog haline getirildiğini kaydeden Karabina, eserler hakkında bilgi almak veya sipariş vermek isteyen vatandaşların, okulun internet sitesi aracılığıyla kendileriyle iletişime geçebileceklerini söyledi.
- "11 eşyadan 50 farklı motif elde ettik"
Kuyumculuk Teknolojisi Alanı öğretmeni Sevil Şahin ise gittikçe büyüyen ve gelişen bir bölümleri olduğunu, çalışma arkadaşlarıyla Trabzon'un yöresel tekniklerini yaşatmak ve gün yüzüne çıkartmak için çaba sarf ettiklerini belirtti.
Kuyumculuk alanında Osmanlı dönemine ait eserlere önem verdiklerini dile getiren Şahin, "Özellikle yaptığımız araştırmalarda Kanuni döneminin, kuyumculuğun en ihtişamlı, görkemli ve önemsendiği dönem olduğunu gördük. Padişahların kullandıkları özel eşyaların motifleriyle hazırladığımız modellerle geçmişin günümüzdeki dili olmaya çalıştık." diye konuştu.
Şahin, araştırmalar sonucu 11 eşyadan 50 farklı motif elde ettiklerini kaydederek, "Öncelikli hedefimiz geçmişin değerlerini korumak ve gün yüzüne çıkarmak oldu. Ürünlerin ortaya çıkmasında tamamen bu işin mutfağında el emeği göz nuru çalışmalar yaptık." dedi.
Ürünlerin hazırlanış aşamasında birçok işlemden geçtiğini aktaran Şahin, "Keserek, delerek, eğerek, bükerek, telleri birleştirerek ortaya bir eser çıkarıyoruz. Ürünlerimizin en önemli ortak özelliği de tellerden oluşması. Telkari, kazaziye ve hasır el sanatlarıyla ortaya çıkan ürünlerimiz, tamamen el yapımıdır. Ben bunu da ellerle tellerin dansı olarak nitelendiriyorum." ifadesini kullandı.