BEHLÜL ÇETİNKAYA / MUHAMMED SEMİH UĞURLU - Pakistan'ın kuzeyi, binlerce metre yükseklikteki zirveleriyle sadece adrenalin sporları ve dağcılıkla ilgilenenlerin değil, sahip olduğu doğal yaşamıyla avcıların ve doğal yaşam gözlemcilerinin de ilgisini çekiyor.
Gilgit-Baltistan eyaletinin Hunza ve Hunjarab geçidi bölgelerinde yaşayan köylülerin, yünü, yavruları ve boynuzlarıyla geçim kapısı olan dünyaca ünlü canlıların başında burma boynuzlu keçi (Markhor) geliyor.
Kabil ve Buhara gibi alt türleri bulunan markhorun Pakistan'da görülen türüne "astor markhor" adı veriliyor. Ankara keçisinin de uzak akrabası olan türü avlamak isteyen avcılar için Pakistan tarafından yılda sadece 12 izin belgesi düzenleniyor.
Avcılar bu türü avlamak için 100 bin dolardan başlayan ücretler öderken sadece 9 günde avlarını tamamlamaları gerekiyor. Geçen yıl Pakistan düzenlediği 4 av izin belgesinden toplamda 555 bin dolar kazandı.
Pakistan'ın yoğun çabalarıyla koruma altına alınan ve sayısı artan markhor, türü tehlike altında olan bir canlı olarak kabul edilmese de kaçak avcılık, evcilleştirme amacıyla yakalama ve yaşam alanlarının daralması nedeniyle tehdit altında bulunuyor.
Markhor, evcil keçilerle çiftleştirilmesi için yakalanan yabani keçilerden de birisi. Ankara keçisi, Sicilya'nın Girgentana keçisi ile İrlanda'nın Bilberry keçisinin markhorun uzaktan akrabası olduğu düşünülüyor.
- Ibex yünü, diğer yünlerden 8 kat daha fazla ısıtıyor
Pakistan'ın genelinde 3 bin civarında bulunduğu tahmin edilen ve Sibirya veya Himalaya dağ keçisi olarak da anılan ibex, dik yamaçlara tırmanmasıyla biliniyor.
Erkeklerinde hilal şeklinde boynuzu bulunan ibex, yabancı avcıların 10 bin doların üzerinde ödeme yaparak avlama izni aldığı canlılardan birisi.
Ancak ibex daha çok "Kaşmir" üretimi için köylüler tarafından yakalanıyor ve evcil keçilerle çiftleştiriliyor. Bu tür keçilerin kılları altında bulunan ve soğuk havalarda koruma sağlayan ince kıllar, özel taraklarla toplanarak Kaşmir üretiminde kullanılıyor.
Evcil hayvanlardan üretilen yüne göre 8 kat daha fazla ısıtan ibex yünü, özellikle doğa sporları yapanlar tarafından hafif olduğu ve hava aldığı için tercih ediliyor.
- İsmini ünlü kaşif Marko Polo'dan alıyor
Batılıların, ilk defa ünlü kaşif Marko Polo seyahatnamesinde duyduğu ve bugün kaşifin adıyla anılan Marko Polo koyunu, dünya üzerinde evcil olmayan en büyük tür olarak biliniyor.
Pakistan, Tacikistan, Kırgızistan, Çin ve Afganistan'daki yüksek kayalıklarda yaşayan Marko Polo, kış aylarında Çin'den Pakistan'ın Hunjarab geçidi bölgesine gelmesiyle bu ülkede de görülüyor.
Yıllık 4 ila 10 arasında düzenlenen Marko Polo için avcıların 25 bin doların üzerinde para ödemesi gerekiyor.
Tacikistan ve Afganistan'da düzenlenen avcılık turnuvalarında avlanan koyun, Pakistan'da ise kaçak avcılık, yaşam alanlarının daralması ve evcil koyunlarla çiftleştirilmesi nedeniyle ülkede türü en fazla yok olma tehlikesiyle karşı karşıya canlı sayılıyor.
Tahmini olarak 500'ün altında Marko Polo'nun bulunduğu Pakistan'da bu canlı, yünü ve boynuzu için yakalanıyor ya da öldürülüyor.
Marko Polo'nun boynuzu kırılsa dahi ölene kadar uzamaya devam ettiği için kase, kaşık, tarak gibi ev eşyalarının yanı sıra hediyelik eşya üretiminde de kullanılıyor.
Köylüler, yakaladıkları Marko Polo koyunlarını evcil koyunlarla çiftleştirerek kış şartlarına daha dayanıklı, eti ve yünü daha kıymetli melez hayvanlar da üretiyor.
Erkek Marko Polo koyunlarının boyunlarındaki ince kıllardan da değerli yün eşyalar dokunuyor. En dıştaki kalın, koyu renkli kılların altında bulunan ince ve açık renkli tüylerden üretilen kaşmir benzeri kumaş, evcil koyunların yününden daha hafif ve ince olup, ipeğe benzer görünümüyle dikkati çekiyor.