TRABLUS (AA) - VELİD DUKAN/LEYLA SABİTİ - İtalya'da Sicilya Adası'nın başkenti Palermo'da düzenlenen Uluslararası Libya Konferansı, herhangi bir anlaşmaya varılmadan, sadece bazı "çıkarımlarla" sonuçlandı. Palermo konferansının birkaç ay önce Paris'te gerçekleştirilen zirveden farkı ise "tarihler" oldu.
Beklendiği gibi konferansla ilgili tepkiler farklıydı ancak asıl dikkat çekici olan, hayal kırıklığının, var olan iyimserliği yerle yeksan etmesi ve beklenen düzeyde olmasa da sonuçtan memnun olan bazı taraflara galebe çalması oldu.
İtalya hükümetinin çarşamba günü yayınladığı konferansın sonuç bildirisinde öne çıkan madde, Libya'da meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2019 baharında yapılmasının önemini vurgulayan maddeydi.
Ancak bildiride, -geçen mayıs ayında Paris'te yapılan zirvenin aksine- anayasa referandumu ve seçimlerin tarihine ilişkin herhangi bir takvim belirlenmeden, ucu açık bir şekilde "gelecek bahara kadar yapılması gerektiği" ifadesiyle yetinildi.
Palermo konferansının İtalya açısından en önemli başarısı ise belirlenen seçim tarihlerinin uygulanmadığı Paris zirvesinin üzerine toprak atmak oldu. Paris zirvesinde alınan, Libya seçimlerinin anayasal temellerinin atılması (şu ana kadar anayasa referandumu yapılmadı), seçim yasasının 16 Eylül 2018'e kadar kabul edilmesi (seçim ve referandum yasası kabul edilmedi), 10 Aralık 2018'de cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yapılması (ertelenmesine karar verildi) kararları tatbik edilememişti.
Sicilya adasının ev sahipliği yaptığı konferans, kara kıtanın en geniş petrol rezervlerine sahip ülkesinde kendi nüfuzunu uygulamaya çalışan Fransa-İtalya arasındaki çekişmeye de sahne oldu. Bu durum, Palermo konferansının, Libya halkının yararına mı olacağı yoksa, Aralık 2015 Suheyrat ve Mayıs 2018 Paris zirveleriyle aynı kaderi mi paylaşacağı konusunda soru işaretleri uyandırdı.
- Hayal kırıklığına uğratan gerçekler
Libya Devlet Yüksek Konseyi İkinci Başkan Yardımcısı Fevzi el-Akab, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Palermo Konferansı'nı "hayal kırıklığı" şeklinde değerlendirdi.
Konferansın, boş ümit ile hayal kırıklığı dışında bir sonuç getirmediğini dile getiren Akab, "Konferans, milli iradenin yokluğunu ve Libyalıların siyasi çözüm sürecinde söz sahibi olmadığını gösterdi. Libya, artık Arap ve Avrupa-Avrupa mücadele sahası haline geldi." ifadesini kullandı.
Akab, Libya'nın vesayet altında olduğunu ve Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame'nin aldığı desteğin onu Palermo Konferasındaki en meşru taraf haline getirdiğini dile getirdi.
- İtalya'nın Hafter tarafgirliği
Tobruk merkezli Temsilciler Meclisince (TM) desteklenen General Halife Hafter, pazartesi akşam Palermo'ya gitmiş olsa da konferans kapsamında düzenlenen resmi toplantılara katılmadı ve sadece Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz es-Serrac ile görüşmekle yetindi.
Uzmanlar, Hafter'in toplantılara katılmamasının, bir yandan Roma yönetimini (Başbakan Giuseppe Conte Hafter'i konferansa katılmaya ikna etmek için geçen pazar günü Bingazi'ye gitmişti) zor duruma sokarken öte yandan da İtalya'nın bir nevi Hafter tarafgirliği yaptığını ortaya koydu.
Darbeci General Hafter'in Ankara ve Doha yönetimlerine karşı tavrı dikkate alınarak Türkiye ve Katar'ın konferans kapsamındaki gayriresmi "mini" toplantıya dahil edilmemesi ise Türkiye'nin konferanstan çekilmesine sebep oldu.
ABD gibi en az Türkiye kadar önemli ülkelerin heyetlerinin, konferansa katılanların çektirdiği fotoğraf karesinde yer almayışı toplantıların ehemmiyetsizliği ve başarısızlığı şeklinde değerlendirildi. Özellikle de Washington yönetiminin, konferansa Başkan Donald Trump ya da Dışişleri Bakanı Mike Pompeo düzeyinde katılmayışı bu düşünceyi destekler nitelikteydi.
- Konferansa verilen destek sınırlı düzeyde kaldı
Kağıt üzerinde kalacağı kuvvetle muhtemel söz konusu "çıkarımlar", konferansa verilen desteğin sınırlı düzeyde kalmasına neden oldu.
TM Başkanı Akile Salih ve Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri'nin yanı sıra konferansa katılan Serrac, kapanış bildirisiyle ilgili yorum yapmakta gecikmedi.
Serrac'ın sözcülüğünü yapan Muhammed es-Selak'ın Twitter hesabından yaptığı açıklamaya göre, Serrac, 2019 baharında ülkesinde cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimleri yapılmasını desteklediğini ifade etti.
Uluslararası arenada ise İngiltere Dışişleri Bakanlığı, konferansın düzenlenmesini memnuniyetle karşıladı ve Libya'da istikrarın tesisini hedefleyen çalışmaları desteklediğini kaydetti.
Dışişleri Bakanlığının internet sitesinde yer alan açıklamada, Libyalılar ve uluslararası toplum, seçimlerin yapılacağı uygun atmosferin oluşturulması için BM ile tam iletişim kurmaya teşvik edildi.