Covid-19 pandemi sürecini çoğunlukla evde geçiren çocuklar, bu kez evlerinde ekran başında eğitimlerine devam ediyorlar. Ancak can sıkıntısı veya evdeki yiyeceklerin kolay ulaşılabilir olması nedeniyle çocuklarda düzensiz ve kontrolsüz yemek yeme, sık atıştırma gibi olumsuz yeme davranışları gelişebiliyor. Ayrıca vakitlerinin çoğunu evde hareketsiz geçiren çocukların aldıkları enerjinin harcadıkları enerjiye kıyasla çok daha fazla olması da, birçok hastalığa davetiye çıkaran aşırı yağlanma ve obeziteyle sonuçlanabiliyor. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, Covid-19 enfeksiyonu ve diğer mevsimsel hastalıklardan korunmada çocukların en güçlü silahlarının bağışıklık sistemleri olduğuna dikkat çekerek, “Bu nedenle çocukların hem sağlıklı kilolarında olabilmeleri hem de bağışıklık sistemlerini korurken bilişsel gelişimlerini de desteklemek için beslenme alışkanlıklarında bazı noktalara dikkat edilmesi çok önemli” diyor. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, çocukların online eğitim aldıkları bu dönemde sağlıklı beslenmeleri için dikkat etmemiz gereken 12 noktayı anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.
Yeterli su tüketimi hem vücuttaki tüm sistemlerin sağlıklı çalışabilmeleri hem de dolaylı olarak sağlıklı kiloda kalabilmek için çok önemli. Çocuğunuza susamasının ‘vücudunun susama sinyalleri gönderecek kadar susuz kaldığına’ işaret ettiğini anlatın. Vücudun susuz kaldığında sağlık problemleri gelişebileceğini, bu nedenle susama hissi oluşmadan su içmesi gerektiğini belirtin. “Susuzluğunu şekerli içeceklerle gidermeye alışmış bir çocuğun, günde 1-2 bardak şekerli içecek tükettikten sonra, su içmek aklına bile gelmeyebilir. Ancak su gereksinimi diğer içecekler yerine, temel olarak sadece sudan karşılanmalıdır” uyarısında bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, “4-8 yaş arasındaki çocukların günde 7 su bardağı, 9-13 yaş grubundaki çocukların da 9-10 su bardağı su tüketmeleri gerekiyor” diyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman hem büyüme ve gelişimde önemli rol alması hem de uzun süre tokluk sağlaması nedeniyle çocukların her gün mutlaka protein içeren gıdalar tüketmeleri gerektiğine vurgulayarak, şunları söylüyor: “Protein içeren gıdalar aynı zamanda uzun süre tokluk sağlama özellikleriyle çocuklarda sık acıkma ve atıştırmalara yönelmelerin de önüne geçmeye yardımcı oluyor. Sabahları bir adet yumurtanın yanında 1-2 dilim peynir ve öğünlerden birinde et/balık/hindi veya bakliyat gibi protein içerikli besinler tüketmeleri, çocukların bu süreçte bağışıklık sistemlerinin desteklenmesine de katkı sağlayacaktır. Ayrıca et, balık ve hindi gibi protein içeren gıdalar demirden de zenginler ve ülkemizde çocuklarda sıklıkla görülen demir eksikliği anemisinin (kansızlık) önlenmesine de katkı sağlıyorlar”
Çocuklar çoğunlukla evde geçirdikleri bu süreçte can sıkıntısı nedeniyle sağlıksız atıştırmalıklara yönelebiliyorlar. Kuru meyveler ve yanında tüketeceği ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlar hem çocuğunuz için sağlıklı ve pratik bir atıştırma alternatifi olacak, hem kan şekerini dengede tutacak ve sürekli bir atıştırma halinde olmasını önleyecektir.
Paketli gıdaları almayarak çocuğunuzun bunları evde tüketmesinin önüne geçebilirsiniz. Ayrıca paketli gıdalardan gelen fazla miktarda yağ veya şeker gibi besin ögelerinin çoğunlukla metabolizmaya hiçbir olumlu etkisini olmadığını, onun bu dönemde büyümesini teşvik edecek besin ögesi bakımından zengin besinlere yönelmesi gerektiğini de anlatın. Bu farkındalık, sadece evde paketli gıda tüketiminin önüne geçmekle kalmaz, aynı zamanda çocuğunuzun hayat boyu sağlıklı besin seçimleri yapmasını teşvik eder.
Çocukların çoğu bilgisayar veya televizyon karşısında yemek yerken farkında olmadan doygunluğu sağlayan miktardan çok daha fazlasını tüketebiliyorlar. Ekran başında zaman geçirmek ve ekran karşısında yemek yemek birbirinden bağımsız şekilde obeziteye katkı sağlıyorlar. Bu nedenle çocuğunuzun ekran başında geçirdiği süreyi kısıtlayın, özellikle yemek yeme esnasında ekran karşısında olmamasına dikkat edin.
Sağlıklı besinlerin kolay ulaşılabilir olmaları çocukların bu besinleri yeme ihtimalini arttırıyor. Örneğin çocuğunuz meyve tüketmiyorsa evde görünür yerlerde kolayca tüketebileceği yıkanmış meyveler bulundurursanız, onu meyve yemeye teşvik edebilirsiniz. Ancak çocuğunuzun kontrolsüzce fazla miktarda tüketme riskine karşı, erişebileceği besinlerin miktarına dikkat edin.
Çocuklar kendilerine diretilenleri yapmaya inatla karşı koyabilirler. Ancak evde rol model aldıkları ebeveyn ve kardeşlerin beslenme alışkanlıkları onların beslenme tutum ve davranışını etkileyecektir. Dolayısıyla çocuğunuzun sağlıklı ve dengeli beslenmesini teşvik etmek için ona rol model olmaya özen gösterin.
Çocuğunuz yemek seçiyorsa onu tek tip beslenmeden uzaklaştırmak ve sağlıklı besinlere alışmasını sağlamak için sağlıklı yemek alternatifleri sunun. Çocuğunuzun sizin fark ettirmeden çizdiğiniz sınırlar içerisinde serbestçe hareket etmesine izin verin. Örneğin sebze sevmiyorsa; ona öğle öğünü için evde 2 çeşit sebze yemeği olduğunu ve bunlardan birini seçebileceğini söyleyerek, sizin çizdiğiniz sınırlarda hareket etmesine olanak tanıyın.
Omega-3 yağ asitlerinin elzem yağ asitleri olmaları, yani vücutta sentezlenememeleri nedeniyle düzenli şekilde beslenme yoluyla alınmaları gerekiyor. Çocukların bilişsel gelişimine olumlu etkisi olduğu bilinen omega 3 yağ asitlerinin en iyi kaynağı ise balık. Dolayısıyla sofranızda haftada 2 kez mevsim balıklarına mutlaka yer verin.
“Çocukluk döneminde verilen sağlıklı beslenme eğitiminin, onun hayatı boyunca yapacağı besin seçimlerini etkileyeceği unutulmamalı” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı Ozman, şunları söylüyor: “Sağlıklı besin seçimleri yapmak çocuğun hem obezite ve buna bağlı diyabet ve kalp hastalıkları gibi kronik hastalıklardan korunması hem de güçlü bir bağışıklık sistemi için gereklidir. Bu nedenle besinler ile içerikleri ve bunların metabolizmaya sağladığı faydaları çocuğunuza anlatılmalı, gerekiyorsa sağlıklı beslenme eğitimi için beslenme uzmanından destek almalısınız. Bu sayede çocuk kendi sağlıklı beslenme örüntüsünü oluşturabilen bir birey olarak yetişkinliğe adım atar”
Pandemi sürecinde eğitim hayatlarına evden devam eden çocuklar için tabi ki yemek yemek bir zevk haline dönüşebilir; lezzetli yiyecekler onları cezbedebilir. Keyif veren gıdalardan uzaklaştırmadan, bu gıdaları sağlıklı bir forma dönüştürerek onlara sunmak, süreci eğlenceli hale getirebilir. Unutmayın ki çikolata gibi gıdalar yasak değil, minimize edilmesi gereken besinler. Örneğin çikolata sosuna bulanmış meyve dilimleri, bisküvili ve az şekerli sütlü tatlılar veya evde hazırladığınız meyveli dondurmalar-sorbeler çocuğun beslenmesine katkı sağlarken beslenmelerini de tekdüzelikten çıkarır. Ancak sağlıklı olduğunu düşünüp bu yiyecekleri sık sık tüketmesine izin vermeyin.
Sağlıklı büyümesi ve ideal kiloda kalabilmesi için çocuğunuzu fiziksel aktivite yapması konusunda onu mutlaka teşvik edin. Pandemi sürecinde diğer kişilerle teması azaltmak adına sakin yerlerde ailece yapacağınız açık hava yürüyüşleriyle onu teşvik edebilirsiniz. Evde dans etmek de sağlıklı bir aktivite olacaktır.