Panik atağın sebebi net olarak bilinmese de özellikle kişinin hayatını kökten etkileyebilecek duygusal travmaların ya da stresin etkili olduğu düşünülmektedir. Panik atak bir anda ortaya çıkar ve krizin şiddeti giderek artar. 10 ya da 30 dakika kadar devam ettikten sonra kendiliğinden yok olur. Oldukça önemli bir rahatsızlık olan panik atak belirtilerini bilmek çok önemlidir.
Genellikle 1 ya da 2 kez bu tarz durumlarla karşı karşıya kaldıysanız bu durum panik atak belirtisi olarak görülmez. Ancak 4 veya daha fazla atak geçirdiyseniz ve tekrar olacağı düşüncesiyle içinizi büyük bir korku sarıyorsa bu durum panik atak habercisi olabilir ve bir uzman tarafından teşhis ve tedavisinin yapılması gerekir. Uzman öncelikle sizin öykünüzü dinleyecek ve eğer ihtiyaç duyarsa size panik atak testi yapacaktır. Bu test genellikle kısa bir anket şeklinde olup tanı koymaya yardımcı olması açısından önemlidir.
Her 75 kişiden 1'inde görülen bu rahatsızlık, panik atak nedir sorusunu da beraberinde getirir. Panik atak, beklenmedik bir anda ortaya çıkan ve kişinin ara ara nöbet geçirerek korku yaşamasına sebep olan ciddi bir psikolojik rahatsızlıktır. Panik atak belirtileri başka hastalıklar ile de karışabilir bu nedenle bunlarını iyi anlamak, vücudunuzu tanımak tedavi için adım atmakta faydalı olabilir. Panik atak geçirdiğinizi düşünüyorsanız mutlaka bir doktora başvurmanız önemlidir.
Panik atak nöbetleri için başvurduğunuz doktorunuz sizi farklı tedavi yöntemlerine yönlendirebilir.
1. Konuşma terapisi
Panik atak nasıl geçer sorusuna verilebilecek birçok tedavi yöntemi mevcuttur. Bunların başında konuşma terapisi gelir. Panik atak veya panik bozukluğunun ne olduğunu ve onu nasıl yönetebileceğinizi anlamanıza yardımcı olabilecek bir terapistle görüşebilirsiniz. Böylece tedavi süresince terapi, ataklara neden olan durumları, düşünceleri veya duyguları belirlemenize yardımcı olabilir. Peki panik atak geçer mi? Evet, ataklarınızı tetikleyen durumların neler olduğunu anladıktan sonra tetikleyiciler sizi daha az etkilemeye başlayacaktır. Ayrıca bu terapi sayesinde rahatlama tekniklerini kullanarak nefesinizi kontrol etmeyi de öğrenebilirsiniz.
2. İlaç tedavisi
Panik atak tedavisinde sık kullanılan yöntemlerden biri de ilaç tedavisidir. Doktorunuz size panik atak krizlerinin yarattığı fiziksel semptomları azaltmak için ilaç tedavisi uygulamayı uygun görebilir. İleriki dönemlerde oluşabilecek atakları önlemek adına genellikle antidepresan ilaçlar reçete edilir. Ayrıca benzodiazepin gibi anti-anksiyete ilaçları da panik atak tedavisinde kullanılmaktadır. Madde kullanımı olan kişilere hekim başka ilaçlar da yazabilir. Panik atak tedavisi uzun ve meşakkatli bir süreçtir, bu yüzden sabırlı olmak gerekir.
3. Diğer yöntemler
Yoga ve egzersizler: Panik atak semptomlarını azaltmak için yoga ya da nefes egzersizleri doktorlar tarafından da tavsiye edilen tedaviye destek uygulamalardır. Egzersizler zihninizi sakinleştirir ve sizi endişeden uzaklaştırır.
Yaşam şeklini değiştirmek: Sağlıksız beslenme, az uyku, sigara, kafein ve alkol tüketimi panik atak krizlerini ciddi anlamda tetikler. Fiziken ve bedenen dinlenmek ruhu özgürleştirir ve sizi stresten uzaklaştırır.
Akupunktur: Akupunktur enerji akışını kontrol etmek için vücuda yerleştirilen ince iğnelerle yapılan bir tedavi yöntemidir. Çin tıbbında uzun yıllar kullanılmış olan bu yöntem daha çok zayıflamak isteyen kişiler tarafından tercih edilse de akupunktur tedavisi ile serotonin üretimi artar. Bu sayede kişiye antidepresanlarla verilen serotonin hormonu çok daha doğal yollarla sağlanmış olur.
Bitkisel tedavi yöntemi: Panik atak tedavisinde alternatif tıbbın gücü de etkili olmaktadır. Panik atak bitkisel tedavisi için lavanta ve muzun faydaları olduğu söylense de çok daha etkili bir bitkisel kür tavsiye edilmektedir.
Bu kür sabah akşam farklı malzemeler kullanılarak yapılmaktadır.
Sabah kürü için malzemeler;
Akşam kürü için malzemeler;
Panik atak pek çok farklı nedenden kaynaklanabilir. Genetik gibi doğuştan nedenlerden taciz ve travma gibi sonradan yaşaanan gelişmelerden ortaya çıkabilir.
1. Genetik faktörler
Kardeşler arasında yapılan bir araştırmaya göre, kardeşlerden biri panik atak geçiriyorsa diğerinin de geçirme riskinin %57 gibi yüksek bir oranda olduğu ortaya koyulmuştur. Yapılan başka bir çalışma ise panik atak riskinin %40'ının genetik tabanlı olduğunu göstermiştir. Ancak yine de panik atak riskini sadece genetik faktörlere bağlamak yanlış olur çünkü genetik faktörlerin aslında direkt olarak panik atağa değil, panik atağa sebep olan duygusal zayıflık, stres ve anksiyete gibi durumlara sebep olduğu gözlenmiştir. Kadınlarda panik atak görülme riski ise erkeklere oranla daha fazladır.
2. Taciz ve travma
Cinsel tacize ya da tecavüze uğramak panik atağın ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir. Kişi yaşadıklarını unutamaz ve uzun süre bu durumu kimseyle paylaşmaz ve içine atarsa bu durum ruh haline korku şeklinde yansır ve panik atak nöbetleri geçirmesine neden olabilir. Kaza, soygun, yaralanma gibi travmatik olayların sonrasında yaşanılan korku, stres ve olanların tekrar yaşanacağına dair duyulan endişe bir süre sonra panik atak nöbetleri şeklinde kendini gösterir.
3. Stres
Eğer kişi hayatının bir döneminde yıpratıcı ve sarsıcı olaylar (sevdiklerinin ölümü, boşanma, ayrılık, intihar, iflas, doğum) yaşadıysa yaşadığı bu yoğun stres onun panik atak nöbetleri geçirmesine sebep olur. Yoğun stres duygusu kişiyi ruhsal olarak yorar ve sürekli tetikte olmasına neden olur, bu da endişenin giderek artmasına ve panik atağa dönüşmesine zemin hazırlar.
4. Beyin
Beyin, bir tehlike yaklaştığında sinir sisteminden uyarı sinyalleri alır. Beynin "amigdala" adı verilen bölgesi harekete geçer. Amigdala beynin duygusal tepkilerini yani kaygıyı yönetir. Ancak bazı kişilerde, yaklaşan herhangi bir tehlike olmasa da amigdala kaygıyı tetikleyebilir. Böylece kaygı harekete geçer ve böbrek üstü bezleri vasıtasıyla adrenalin salgılar. Adrenalin hormonuna "dövüş" ya da "kaç" hormonu da denmektedir. Adrenalin salgılandığında kalp atışları bir anda hızlanır, terleme başlar, nefes alış verişi düzensizleşir ve midede bir hareketlilik başlar. İşte bu durum bir panik atak belirtisidir. Kişi savaş ya da kaç ikilemi arasında kalır.
5. Sağlık anksiyetesi
Sağlık anksiyetesi hasta olma kaygısı olarak tanımlanabilir. Bu hastalıktan muzdarip olan kişiler sürekli hasta olma endişesiyle tetiktedirler. Sürekli hastalık hakkında düşünürler ve olumsuz sonuçlarla karşılaşmaları durumunda bunu kaldıramayacaklarına inanırlar. Sağlık anksiyetesi yaşayan kişilerin panik atak ile karşı karşıya kalmaları da olasıdır. Çünkü panik atak geçiren kişiler de yaşadıkları çarpıntı, nefes alamama ve mide bulantısı durumunu ilk olarak sağlıklarıyla ilgili bir probleme yorarlar.
Panik ataklarınız hakkında ne kadar güçsüz veya kontrolden bağımsız olursanız olun, kendinize yardımcı olmak için yapabileceğiniz çok şey olduğunu bilmek önemlidir.
Panik ve kaygı hakkında bilgi edinin. Sadece panik hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak, üzüntünüzü hafifletmek için uzun bir yol kat etmenizi sağlayabilir.
Sigara, alkol ve kafeinden kaçının. Bunların hepsi duyarlı olan insanlarda panik ataklara neden olabilir.
Nefesinizi nasıl kontrol edeceğinizi öğrenin. Hiperventilasyon panik atak sırasında ortaya çıkan birçok hissi (baş dönmesi ve göğüste sıkışma gibi) getirir. Derin nefes alma ise panik belirtilerini hafifletebilir. Nefesinizi kontrol etmeyi öğrenerek, endişeli hissetmeye başladığınızda kendinizi sakinleştirebilirsiniz. Nefesinizi nasıl kontrol edeceğinizi biliyorsanız, korktuğunuz hislerden kurtulmanız azalır.
Gevşeme teknikleri uygulayın. Düzenli olarak uygulandığında, yoga, meditasyon ve ilerleyici kas gevşemesi gibi aktiviteler vücudun gevşeme tepkisini güçlendirir. Ve bu rahatlama uygulamaları sadece rahatlamayı teşvik etmekle kalmaz, aynı zamanda sevinç ve sakinlik duygularını da arttırır.
Aileniz ve arkadaşlarınızla yüz yüze iletişim kurun. İzole hissettiğinizde anksiyete belirtileri kötüleşebilir, bu nedenle sizi düzenli olarak önemseyen insanlara ulaşın. Dönecek kimseniz olmadığını düşünüyorsanız, yeni insanlarla tanışmanın ve destekleyici arkadaşlıklar kurmanın yollarını keşfedin.
Düzenli egzersiz. Egzersiz doğal bir endişe gidericidir, bu yüzden çoğu gün en az 30 dakika hareket etmeye çalışın (10 dakikalık üç seans da aynı derecede iyidir). Hem kollarınızı hem de bacaklarınızı hareket ettirmeyi gerektiren ritmik aerobik egzersiz yürüme, koşma, yüzme veya dans etme özellikle etkili olabilir.
Yeterince dinlenin. Yetersiz veya kalitesiz uyku kaygıyı daha da kötüleştirebilir, bu nedenle bir gece yedi ila dokuz saat dinlendirici bir uyku almayı deneyin.