Ani bir şekilde ortaya çıkan endişe durumu, dehşete kapılma ve korkunç bir şey olacağına dair güçlü hislere kapılma ile beraber hastalığa ilişkin en az dört belirtinin daha görülmesi ile beraber ortaya çıkan rahatsızlığa panik atak adını veriyoruz. Panik bozukluk ile karıştırılan ama genel olarak panik bozukluktan farklı noktaları bulunan atak geçirme hali; korku sisteminin yanlış bir şekilde tetiklenmesi neticesinde ortaya çıkar. Atak geçirme sırasında kalp atış hızında değişiklikler meydana geldiği ve hasta bu değişiklikten endişe duyduğu için sık sık kalp testlerinin yaptırılması bolca karşılaştığımız bir durumdur. Herhangi bir konuda endişe yaşayıp panik yapmanız durumunda içinde olduğunuz durumu bir atak geçirme hali olarak yorumlamanız oldukça yanlıştır zira “panik atak” toplumda yanlış bilinen ve yorumlanan bir hastalıktır.
Bazı durumlarla ilişkili olmayarak yaşanan ve ani bir biçimde ortaya çıkan şiddetli kaygı, korkunç şeyler olacağı hissi ve dehşete kapılma hali olarak ortaya çıkan atak, fiziksel belirtiler ile beraber görülür. Atak esnasında kişi yaşamının tehdit altında olduğunu düşünür ve sempatik sinir sisteminde meydana gelen uyarılma hali yüzünden fizyolojik olarak ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunda vermesi gereken reaksiyonları gösterir.
Örneğin; sizin bir atak geçirme eğiliminiz olduğunu düşünelim. Normal şartlar altında şiddetli bir deprem anı esnasında hissedeceğiniz dehşetli korku ve ölüm hissi, böyle korku verici bir durum söz konusu değilken ortaya çıkar ve bedeniniz ölüm anı ile karşılaşır gibi reaksiyon gösterir. Yani, çok önemli bir iş görüşmesi öncesinde heyecandan ellerinizin titremesi ya da aşık olduğunuz biriyle ilk buluşma esnasında ne yapacağınızı bilememeniz, elinizin ayağınıza dolaşması hali bir çeşit atak olarak yorumlanmamalıdır.
Atak ile sık sık karıştırılan panik bozukluk ise, atakların tekrarlayıcı nitelikte olması halinde meydana çıkan bir çeşit rahatsızlıktır. Bir kez panik halinde atak geçirirseniz bu sizin panik bozukluk sahibi olduğunuz anlamına gelmez ama sık sık atak yaşamanız panik bozukluk sahibi olduğunuz anlamına gelir. Dolayısıyla bu ikisinin ayrımına varmanız gerekiyor. Ayrıca panik bozukluk yaşayan hastaların, tekrarlayan ataklara sahip olmalarının yanı sıra yeni bir atak geçirmeye yönelik ciddi bir endişe içerisinde olduklarını da belirtmekte fayda var. Bu hastalık öylesine ciddidir ki, kişi birçok şeyden endişe duyduğu gibi yeni bir atak geçirmekten de endişe duyar ve bu mesele yüzünden hayat gerçekten çok zor bir hal alır.
Düşünüldüğünden çok daha ciddi bir psikolojik bozukluk olan panik atak, internetteki eğlence sitelerinde ve magazin dergilerinde yer alan panik atak testi gibi şeylerle tespit edilmesi mümkün olmayan bir problemdir ve bir uzmana danışıp duruma ilişkin tavsiye almak gerekir.
Büyük bir endişe ile ortaya çıkıp atak esnasında kişiye zor anlar yaşatan ve hayat standartlarını ciddi anlamda düşüren panik atağın birçok sebebi bulunuyor. Genetik faktörlerden dış faktörlere kadar birçok sebep yüzünden panik atağa maruz kalabilirsiniz.
Panik atağı hayatında en az bir defa yaşayan insanların birçoğunun ailesine baktığımız zaman durumun kalıtımsal bir boyut taşıdığını rahatlıkla görebiliyoruz. Örneğin, annesinde atak hali mevcut olan biriyseniz ilerleyen süreçte sizin de bir atak yaşama ihtimaliniz bulunuyor. Elbette ki bu ihtimal için yüzde yüzlük bir garanti veremiyoruz fakat kişinin kalıtımsal faktörleri, yaşadığı olayların ağırlığı ile beraber atağın daha çabuk bir şekilde ortaya çıkmasını tetikleyebiliyor. Yani genlerinizde panik atağa yönelik bir yapı bulunuyorsa ve birtakım kötü olaylar yaşadıysanız, genlerinde panik atağa dair bir şey bulunmayan bir kişiye oranla atak geçirme ihtimaliniz daha yüksektir.
Sağlıklı beslenmek, hayatı kaliteli bir şekilde yaşayabilmek için çok önemli bir şey. Eğer beslenmenize dikkat etmiyor ve bu durumun sağlığınıza kötü etkiler bırakmasına izin veriyorsanız ileride ruhsal sorunlar da yaşayabilirsiniz. Yeteri kadar vitamin almadığınız ve kafeinli içecekleri bol miktarda tükettiğiniz durumda yaşama ihtimaliniz olan psikolojik bozukluklardan bir tanesi de panik ataktır.
Ruh sağlığınızı korumanın en önemli yollarından birisi bedenin ihtiyacı olan vitaminleri ve diğer maddeleri doğal ve sağlıklı yollarla karşılamaktan geçiyor. Ama günümüzde kafein türü maddelere yönelik artan ilgi ve doğal ürün tüketimindeki ciddi düşüş yüzünden psikolojik bozukluklara daha kolay esir olabiliyoruz.
Beyinde uyarıcı etkiye sahip olan uyuşturucu maddeler, miktarı fark etmeksizin bedeni kötü bir şekilde etkiler ve kişide ciddi hasarlar bırakabilir. Yanlış bir şekilde beynin uyarılmasına sebep olan ve kişiyi gerçek dünyadan uzaklaştıran uyuşturucular, panik atağa sebep olabilir. Bu maddeler beynin yapısını değiştirdiği ve sağlıksız durumların ortaya çıkmasına sebep oldukları için ilerleyen dönemlerde kullanılmasalar bile kalıcı hasarların ortaya çıkması kaçınılmaz olur. Ansızın panik atağa kapılmamak ve hayatınızın bu ataklar yüzünden altüst olmaması için uyuşturucuya kesinlikle başlamamalısınız. Eğer başladıysanız da en hızlı şekilde tedavi olup olabildiğince az hasarla bu durumdan kurtulmaya çalışmalısınız.
Ne yazık ki günümüzde dünyanın dört bir köşesinde yaşanan tacizler ve ortaya çıkan büyük travmalar da panik atağın oluşumunu tetikleyebiliyor. Özellikle küçük yaşlarda cinsiyet fark etmeksizin çocukların yaşadıkları taciz vakaları, tam teşekküllü bir terapi ile tedavi edilmediği durumda ileride çok ciddi sorunlara sebep olabiliyor. Büyük bir korku yaşayan ve yaşadığı durumun ne kadar vahim bir vaka olduğunu zaman geçtikçe daha çok anlamaya başlayan birey, başta panik ataklar olmak üzere birçok psikolojik bozukluk ile karşı karşıya kalabiliyor.
Diğer taraftan yaşanan taciz haricinde diğer travmalar da panik atağın oluşumuna uygun zemini hazırlayabilir. Örneğin, gerçekleştirilen bir bombalı saldırıda olay esnasında oradaysanız, her ne kadar yara almadan kurtulsanız bile yaşadığınız panik hayatınızda ciddi sorunlara yol açabilir. O korku yüzünden panik atağa eğilim göstermeye başlayabilirsiniz.
Kalp krizi, felç gibi birçok hastalıkta karşımıza çıkan stres faktörü elbette psikolojik bozukluklar için de uygun bir ortamın hazırlanmasına doğrudan katkı veriyor. Çok stresli şeyler yaşayan ve stres düzeyi yüksek bir hayat süren birisiyseniz panik atak başta olmak üzere birçok ruhsal hastalık ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Sınavlar, iş hayatı, ekonomik sıkıntılar ya da herhangi bir sebep… Mesele her ne olursa olsun atak ve diğer psikolojik sorunlar başta olmak üzere kalp krizi, felç, kanser gibi hastalıklara karşı yenik düşmemek için kendinizi stresten uzak tutmalısınız. Başınıza kötü şeyler gelebilir fakat bu kötü şeyleri sürekli düşünüp dert üstüne dert eklemek yerine kendinizi iyi hissettirecek faaliyetlerde bulunmalısınız.
Moraliniz bozulduğunda spor yapabilir, sevdiğiniz ve sizi mutlu eden bir filmi yeniden izleyebilir ya da sevdiğiniz hareketli bir şarkıyı açıp yüksek sesle ona eşlik edebilirsiniz. O esnada size ruhsal anlamda katkı sağlayacak birisi yanınızda olmasa bile kendi kendinizin doktoru olabilirsiniz. Kesinlikle her şeyden önemli olan tek şeyin sizin kendi sağlığınız olduğunu aklınıza kazıyın ve bunu düşünerek yaşayın ki size zarar verecek her türlü düşünceden ve aktiviteden kolay bir şekilde uzaklaşmanız mümkün olsun.
Hipglisemi ve hipertiroidi gibi bazı hastalıklar kişinin panik atak geçirmesine sebep olabilir. Ayrıca kansızlık, menopoz ve astım gibi kimi tıbbi vakalarda meydana çıkan belirtiler de panik atağa benzerlik gösterebilir.
Panik atağa bilimsel anlamda teşhis koyabilmek için kişide çok şiddetli bir kaygı halinin yanı sıra dehşete kapılmış olma izlenimi ve korkunç şeyler olacağına yönelik düşüncenin ortaya çıkardığı tutum ve davranışlarla beraber aşağıda sizlerle paylaşacağımız belirtilerden en az dördünün de görülmesi gerekir. Fiziksel ve ruhsal belirtiler olarak iki çeşit belirtinin bulunduğu panik atak esnasında bedende normaldekinden farklı olarak birçok değişik semptom belirir.
Panik atağın getirdiği heyecanla beraber adrenalinde ciddi bir artış görülür ve kişi nefes almakta güçlük yaşanır. Panik sonucunda kişi nefes nefese kalır ve bir noktadan sonra nefes almada güçlük çektiği için kendini boğuluyormuş gibi hisseder. Hayati bir durumun söz konusu olduğunu düşündüğü için panik atak geçiren bir kişiyle karşı karşıyaysanız ortada aslında sıkıntılı bir durum olmadığını anlatmaya çalışarak onu sakinleştirip panik halinden uzaklaştırmaya çalışın. Genelde paniğin şiddetine bağlı olarak sizi duymayıp söylediğiniz şeylere anlam verememe ihtimalleri vardır fakat olabildiğince sakin kalarak onların da sakinleşmesi için elinizden geleni yapmalısınız.
Panik atağın getirdiği fiziksel belirtilerden bir diğer ise yine heyecanın getirdiği bir şeydir ve kalpte çarpıntı oluşmasına sebep olur. Atak sırasında büyük bir kaygı yaşayan birey korkunç ve dehşet içeren bir şey olacağını düşündüğü için büyük panik halindedir ve buna bağlı olarak kalbinde ciddi bir çarpıntı gözlenir. Çarpıntıyı hissetmesi ile beraber paniğin daha da arttığı vakalar da gözlemlenebilir.
Panik atağa bağlı olarak gözlemlenen semptomlardan bir diğeri ise midede oluşan bulantıdır. Zaman zaman bu bulantı yerini kusmalara da bırakabilir. Kişide bir yandan büyük bir panik hali gözlemlerken bir yandan da mide ile alakalı bir sorunun olduğunu ve kusmak olduğunu gözlemleyebilirsiniz.
Panik atağın oluşumuyla beraber beden çok farklı şeyler deneyimlediği için normal sağlıklı halinden oldukça uzaklaşır ve atak sırasında olağan dışı reaksiyonlar gösterir. Panik atağın gelmesi ile beraber başlayan süreçte kişi vücudunun belirli bölgelerinde uyuşma ve karıncalanma hissedebilir. Bu uyuşma ve karıncalanma hissine bağlı olarak panik atak geçirdiğiniz sırada uyuşmanın ve karıncalanmanın olduğu bölgelerdeki uzuvlarınızı efektif bir şekilde kullanamayabilirsiniz.
Atak sırasında vuku bulan ve dışarıdan çok kolay gözlemlenebilen bir diğer belirti ise kişinin bayılmaya yönelik semptomlar göstermesidir. Bedeninde birden fazla olağan dışı olayı deneyimleyen ve büyük bir panik yaşayan kişi hem nefes almakta güçlük çektiği hem de kalp çarpıntısı başta olmak üzere birçok fiziksel belirtiyi atak esnasında yaşadığı için bayılma eğilimi gösterebilir. Zaman zaman bu eğilimler bayılma eylemiyle son bulabildiği için çevrenizde panik atak geçirmekte olan bir hasta görüyorsanız bayılma ihtimaline karşın onu koruyacak bir pozisyon almaya çalışın.
Aksi halde dengesiz bir düşüş sonucunda bayılma, ciddi yaralanmalara ve kalıcı hasarlara sebep olabilir. Kişinin olayı minimum hasarla atlatması için çevrede ona zarar verebilecek potansiyelde olan, başta sivri köşeli maddeler olmak üzere birçok şeyi çevreden uzaklaştırın ya da atak geçiren kişiyi güvenli bir yere çekip kendisine zarar vermesini engelleyin. Eğer mümkünse onu rahat bir yere oturtabilirsiniz.
Panik atağın geçirildiği anda ürperme, terleme, sıcak basması, sersemlik ve titreme gibi birçok farklı belirti de gözlemlenebilir. Atak esnasında bedeninin kontrolünü neredeyse tamamen kaybeden kişi, olağan dışı bir biçimde terleme, ürperme ve titreme belirtileri gösterebilir. Hava koşulları her ne kadar normal ya da soğuk olsa dahi söz konusu kişide bir sıcak basması hali de gözlemleyebilirsiniz.
Fiziksel belirtilerin dışında olup panik atak semptomları arasında yer alan ruhsal belirtilerden birisi ise depersonalizasyondur. Kişinin kendi vücudunun dışında olduğunu hissetmesi olarak tanımlanan depersonalizasyon esnasında kişi, kendi beden içerisinde yaşadığı bilincinden uzaklaşabilir.
Derealizasyon ise gerçeklikten uzaklaşma hali olarak tanımlanabilir. Dünyanın gerçek olmadığı, çevrede olan bitenlerin gerçeklikle bağlantısının kurulamadığı gibi şeylerin hissedilmesi olarak ortaya çıkar ve panik atağın bir getirisi olarak atak geçiren kişilerde gözlenir.
Panik halinde atak geçiren kişilerin kontrolünü kaybettiklerini çok rahat bir biçimde görebilirsiniz. Bu kişilerin bu kadar ciddi anlamda bir kontrol kaybı yaşamalarının ve bedenlerinin bu kadar tehlikeli reaksiyon göstermesinin sebebi ise ölüm korkusuna bağlı olarak ortaya çıkar. Kişi içinde yaşadığı durumun kendisi için dünyanın sonu olduğunu düşünebilir ve ölüm korkusu ile karşı karşıya kalıp panik halinde beklenmedik davranışlarda bulunabilir.
Eğer ki bu bozukluktan muztaripseniz ve panik atak geçer mi, diye merak ediyorsanız endişe etmenize gerek yok. Atağın geçmesi için uzmanların uyguladığı son derece faydalı yöntemler bulunuyor. Panik atak bitkisel tedavi ile tamamen kontrol altına alınacak bir bozukluk değildir. Bitkisel çay ve tavsiyelerle sadece sakinleşmeniz ve normal boyuttaki paniklerden kurtulmanız sağlanabilir ama yukarıda anlattığımız üzere atak teşhisi çok daha ciddi vakalar için konulur. Bu durumda kendinize inanmanız ve tedaviyi inançlı bir şekilde uygulamanız yeterli olacaktır. Peki, bu denli tehlikeli durumlara kadar sebebiyet veren panik atak nasıl geçer?
Panik bozuklukların bir kısmı için ne yazık ki tek çözüm ilaçtır. Sanılanın aksine uzman tarafından bilinçli bir şekilde hastanın problemine çözüm olması için yazılan ilaçlar panik atağı tetiklemez ve tedavide önemli bir yardımcı olarak etkili rol oynar.
Panik atağı sık sık deneyimleyen hastalar için uygulanan bir diğer tedavi yöntemi ise psikoterapidir. Terapistler, hastalara belirli ödevler ve görevler verir. Hasta bu görevleri yerine getirerek atakların meydana gelme sıklığını ilk etapta azaltır ve daha sonra tamamen ortadan kaldırabilir.
Panik atağı tetikleyen en büyük faktörlerden biri de kişiyi ciddi anlamda kontrolden çıkartan uyuşturucu ve alkol gibi kötü alışkanlıklardır. Eğer bu tip maddelere bağlı olarak bir atak oluşumu söz konusu ise uzman ilk olarak kötü alışkanlıkların bırakılmasını amaçlar.