Mutlaka herkesin başına gelmiştir. Arkadaşlarınızla bir yere yemeğe ya da içmeye gidersiniz; sıra hesap ödemeye geldiğinde, grupta maddi durumu en iyi olan kişinin eli cüzdanına en son gitmiştir. Her zaman böyle cimri oldukları için mi zengin oldular yoksa zenginlik mi onları cimri yapıyor diye merak edersiniz.
Bu birçok bakımdan ele alınabilecek karmaşık bir sorun. 1993'te yapılan bir araştırmada, ekonomi okuyan öğrencilerin diğer bölümdekilere kıyasla yardım kuruluşlarına daha az yardım ettiği, dayanışma gerektiren oyunlarda pek dayanışmadığı görülmüştü.
Öğrenciler öğrenimlerinin başında ve sonunda değerlendirildiğinde, diğer bölümdekilerin mezuniyete doğru daha cömert oldukları, ekonomi öğrencilerinde ise eğitimin başında ne ise sonunda da aynı eli sıkı hallerini korudukları tespit edildi. Bunlar tabii ki ortalamalar; çok yardımsever ekonomi öğrencileri de var.
Gelir düzeyi yüksek olanların olağanüstü fedakâr davranışlarda bulunabileceğini gösteren araştırmalardan biri ABD'de yapılmış. Farklı eyaletlerde, tanımadıkları insanlara kendi böbreklerini bağışlayan kişilere bakılmış. Refah düzeyi yüksek bölgelerde daha fazla bağış yapıldığı görülmüş.
Hata kabul etmemek
Fakat California Üniversitesi'nde yapılan başka bir araştırmada ise "Titanik'te olsaydım kurtarma botlarına binmeyi hak eden ilk kişilerden biri ben olmalıydım" ifadesine zenginlerin daha fazla onay verdiği görüldü. Zenginlerde ayrıca hatasını kabul etmeme ve her konuda iyi olduğunu düşünme eğiliminin daha güçlü olduğu tespit edildi.
Başka bir araştırmada ise farklı gelir düzeylerinden oluşan bir gruptakilere 10 dolar verilmiş ve bunun ne kadarını yardım kuruluşlarına bağışlayacaklarına bakılmıştı. Gelir düzeyi daha düşük olanların daha fazla bağış yaptığı görüldü.
Ancak bu insanlar bu deneye katılmadan önce zengin olmuşlardı. Belki da onları böyle davranmaya iten zenginlikleri değildi de, bu davranışları sayesinde zengin olmuşlardı.
Benmerkezci düşünmek
Peki gerçekte değil de Monopoli oyununda sonradan oyun gereği zengin olanların davranışı değişiyor muydu? Bu durumda çoğunun daha gürültücü olmaya, masadaki krakerden daha fazla pay almaya başladığı görüldü. Nasıl başardıkları sorulduğunda ise ne kadar çaba gösterdikleri ve akıllı karar aldıklarından söz ediyorlardı. Belki de geçici bile olsa para sahibi olmak insanı daha benmerkezci yapıyordu.
San Francisco'da yapılan başka bir deneyde ise zebra geçidinde yolcuların geçmesi için pahalı araç sahiplerinin mi yoksa yoksul araçların mı daha fazla durduğuna bakıldı. Ucuz araçların tümünün durduğu, pahalı araçların ise sadece yarısının durduğu görüldü.
Hollanda'da 9 bin kişiyle ve yılda dört kez yapılan başka bir araştırmada, sosyoekonomik statüsü yüksek olan kişilerin daha bağımsız davrandığı ve başkalarıyla daha az iletişime geçtiği tespit edildi. Mali güvene dayalı oyunlarda ise zengin oyuncuların rakiplerine ihaneti yoksullardan daha fazla değildi.
**Yardım kuruluşlarına bağış
**
Peki yardım kuruluşlarına yapılan bağışlar konusunda durum neydi? Klasik araştırmalar, en yoksullar ile en zenginlerin orta kesimlere oranla çok daha fazla bağış yaptığını gösteriyor.
ABD'de yardım kuruluşlarına yapılan ortalama bağış oranı gelirin yüzde 2,3'ü düzeyinde seyrediyor. Geliri 300 bin doları aşkın yüzde 2'lik kesimde ise bu oran yüzde 4,4'ü buluyor.
Boston'da yapılan bu araştırma, zenginlerin ortalama insanlardan ne daha çok ne de daha az cömert ve yardımsever olduğunu gösteriyor. Sadece üst dilimdeki zenginler, muhtemelen güçleri yettiği için, daha fazla bağışta bulunabiliyor.
Kaynak: BBC