Hepimiz bir yerlere gitmek, dünyayı gezmek istiyoruz ama bunu yapmamıza engel gibi görünen ilk şey para oluyor. Parasız dünya turuna Türkiye'den başlamak işleri oldukça zorlaştırıyor. Bir yandan da her gün yeni birilerinin bunu bir şekilde yapabildiğini görüp "acaba?" demeye başladık. Acaba sorusunun ardından "ama nasıl?" sorusu gelmeye başladı. Nerede kalacağım? Geçimimi nasıl sağlayacağım? Orada yapacak bir şey, kalacak bir yer bulsam bile uçak biletini nasıl halledeceğim? Aslında biraz araştırınca bunların çok da zor olmadığını fark ediyorsun ve geriye sadece buna cesaret etmek kalıyor. Peki gerçekten paranız olmasa da dünyayı gezmek için neler yapabilirsiniz?
Hayır hizmetçilik değil. Tatile ya da herhangi bir yere giden insanların evinde kalarak kedi/köpekleriyle ilgilenmek, çiçeklerini sulamak gibi şeyler yapacaksınız sadece. Onların içi rahat edecek, siz de hem kalacak yere para ödememiş olacaksınız hem de aile evinde kalacaksınız! Nereden bulacağım peki bu insanları diyorsanız şu sitelere bakabilirsiniz:TrustedHousesitters.com, MindMyHouse.com, ve HouseCarers.com.
Şimdilerde buna voluntourism deniyor. Gönüllülük anlamındaki volunteer kelimesiyle turizm anlamdaki tourism kelimelerinin birleşimi olan bu kelime tatilciler arasında oldukça yaygın. Özetle gittiğiniz yerin yerlilerine İngilizce öğretmek, ihtiyaçlarına bağlı olarak ev ya da okul inşa etmek gibi yardımlarda bulunuyorsunuz ve karşılığında size kalacak yer sağlanıyor.
Bunun için bakabileceğiniz siteler şurada: Voluntourism.org, ProjectsAbroad.org, and GlobeAware.org.
WWOOF (World Wide Opportunities on Organic Farms) yani "Organik Çiftliklerde Dünya Çapında Fırsatlar" sizi dünyanın her yerinden çiftçilerle buluşturan, kar amacı gütmeyen geniş bir network. Olay şu, siz gidip çiftlikte istediğiniz kadar çalışıyorsunuz, çiftliğin sahipleri de karşılığında size kalacak yer veriyor.
WWOOF, Arjantin, Nepal gibi harika yerlerde çalışmanızı sağlarken aynı zamanda gittiğiniz yerin kültürüyle iç içe olmanızı da sağlıyor. Boş zamanınız olduğunda küçük gezintiler yapıp yol boyunca yeni insanlarla tanışma fikri de kulağa oldukça güzel geliyor.
Ofisler herkesin çalışmak isteyeceği yerler değil, zaten en çok da ofisteyken sorgulamıyor muyuz neden toplanıp gitmediğimizi? Neyse ki dünyanın her yerinde, gezerken aynı zamanda çalışabileceğiniz iş imkanları var. Bir cruise gemisinde çocuk bakıcısı olabilir ya da insanlara yoga öğretebilirsiniz mesela. Aklınıza ne gelirse, para kazanabileceğinizi düşündüğünüz ne varsa deneyin.
Mesela bu site yoga eğitmenlerini otel ya da tatil köyleri gibi iş imkanı olan yerlerle buluşturuyor ve bunların her biri eğitmenlerin hem kalacak yerini hem de yol masraflarını karşılıyor. Bu şirket ise çocuk bakıcılığı gibi, bir ailenin evinde kalarak yapabileceğiniz işler bulma imkanı sağlıyor.
Dijital ortamda yapılan işlerin artışı zincirlerimizi kırdı. Artık ofislere hapsolmak zorunda değiliz, hem dolaşıp hem de bilgisayarından yapabileceği işlerle hayatını sürdüren insan sayısı çok fazla. Hatta hem gezip hem çalışan insanları buluşturan bir sürü startup çıkmaya başladı. Belki de bu yüzden en çok reklamcılar ve fotoğrafçılar ofislerini bırakıp dünyayı geziyor.
Mecazi anlamda değil. Kickstarter'da pek çok şey için yatırımcı bulabileceğinizi biliyorsunuz zaten. Evet, seyahat için de bulabiliyorsunuz. Trevolta, Indiegogo, GoFundMe, YouCaring, ve FundAnything sitelerine bir göz atın.
Seyahatiniz için yatırımcı bulmanın kilit noktası ilham verici bir hikaye yaratmak. O seyahate neden çıkmak istediğinizi yaratıcı (!) bir şekilde anlatırsanız yatırımcı bulmanız hiç zor değil. Bir kitap yazmak için ya da bir yerde gönüllü olmak için çıkmak istiyor olabilirsiniz. Tabii ki bir şey yapmak üzere seyahat ediyor olmak zorunda değilsiniz, önemli olan bunu ne kadar istediğinizi iyi bir şekilde anlatarak insanları etkilemeniz.
Airbnb kalacak yer bulmak için gerçekten en iyi yol. Bir anlamda da seyahatinize yatırımcı bulmanız için bir fırsat. Bir yere gidiyorsanız siz de kendi evinizi Airbnb'ye koyup, oradan aldığınız parayla kalacak yer masraflarınızı karşılayabilirsiniz.
Sizin eviniz için ödenen miktardan daha ucuz olan evlerde kalırsanız, Thailand gibi, hatta kendi kiranızdan daha yüksek bir meblağa kiralarsanız (kendinizi kötü hissetmeyin, insanlar bunu çok yapıyor) bu da sizi oldukça rahatlatacaktır. Ayrıca Airbnb'de ev sahibi olarak rating'iniz yükseldikçe daha çok para kazanma imkanınız oluyor. Yani yeterince misafirperver olursanız daha çok para kazanabilirsiniz. Şurada bu konuda yazılmış bir makele var.
Yolculuk paylaşımı son dönemde Türkiye'de de oldukça yaygınlaştı. 19 ülkede olan yolculuk paylaşım şirketi BlaBlaCar'ı deneyin. Buradan nasıl bir şey olduğunu bakabilirsiniz.
Kredi kartınızı akıllıca kullanırsanız bir sürü mil toplar, dünyanın her yerine bedavaya uçarsınız, evet bunu siz de biliyorsunuz. Mesela yüklü miktarda bir alışveriş yapmanız gerektiğinde bunu kredi kartından yaparak biriktirebilirsiniz. Bu "akıllıca" yöntemlerin tam olarak ne olduğu şurada var.
Yürüyüş turlarının hepsine para ödemek zorunda değilsiniz, dünyanın her yerinde ücretsiz turlar var. Free City Tour, Paris'ten Sydney'e, İsrail'e dünyanın her yerindeki turları listeliyor.
Birinci Adım: Paraya dönüştürebileceğiniz yeteneğinizin ne olduğuna karar verin.
İkinci Adım: Seyahate çıktığınızda herhangi bir şeyi bununla değiş tokuş edin.
Mesela çok iyi bir fotoğrafçıysanız yola çıkmadan önce, gideceğiniz hostele mail atın ve kalacak yer karşılığında hostelin profesyonel fotoğraflarını çekebileceğinizi söyleyin. Ya da iyi yazı yazabiliyorsanız websiteleri için bir şeyler yazmayı teklif edin. Bir sonuç çıkmaz diye düşünmeyin, size ne kadar çok geri dönen olduğunu görünce şaşıracaksınız.