Yarasa kanatlarını andıran düzenkle uçaktan atlayarak yapılan paraşütsüz uçuş sporu çok popüler. Daha önce Türkiye’de çılgın atlayış yapan ‘uçan adam’ Ueli Gegenschatz paraşütü açılmadığı için yaşamını yitirdi.
[**
**](https://www.mynet.com/parasutsuz-inis-yapilabilir-mi-2689684-myvideo)
Avusturyalı Franz Reichelt’in 1912’de Eiffel Kulesi’nden atlarken giydiği, uçan sincapların kanatlarına benzer düzenek, onun yere sağ salim inmesini sağlayamamıştı. Yıllar içinde keten, tahta, ipek vs. materyaller kullanılarak yapılan serbest uçuş giysilerinin hiçbiri başarılı olamadı.
Asıl eğlencenin yere inerken değil havada süzülürken yaşandığını düşünen bir firma 1990’larda yeni tip rüzgar kanatları sürdü. O günden bu yana, bu tehlikeli sporun meraklıları ve dahi rüzgar kanadı üreticilerinin sayısı artıyor.
Bugün bu sporu yapanlar, kanatların sağladığı kaldırma kuvvetiyle havada uzun süre süzülebiliyor ve istedikleri gibi manevra yapabiliyor. Yere inişleri ise kısa mesafe kala açılan paraşütle sağlanıyor.
Bu elbiseler, iki yandaki bacak ve kollar arasında gerili bulunan özel, yarı esnek ve şişebilen kanatlardan oluşuyor. Uçan sincaplarda örneği görülen kanatlar, yere düşüş hızını önemli ölçüde azaltıyor. Uçaktan atlayan ortalama ağırlıktaki bir insanın serbest düşüş esnasındaki hızı saatte 195 km’ye ulaşırken, bu kanatlar yardımıyla hız 80-100 km/saate kadar azalabiliyor. Kanatların kazandırdığı manevra yeteneği de cabası. Dolayısıyla değişik manevra ve özel aksamla yere de paraşütsüz inilebileceğini düşünenler var.
'Kanatlı' insanların esin kaynağı uçan sincaplar
Fizikçi ve paraşüt mühendisi Jean Potvin bunlardan biri. Potvin’e göre işin sırrının uçuş hızını ve yere iniş açısını doğru ayarlamakta. Sert bir iskeletten oluşmadığı için bu kanatların kazandırdığı manevra yeteneğinin çok yüksek olduğunu söyleyen Potvin, yere mümkün oldukça paralele yakın yaklaşılması halinde inişin paraşütsüz olarak gerçekleşebileceği kanaatinde.
Ancak temel yerçekimi kanunlarını referans gösterip bunun imkansız olduğunu söyleyen bilimciler de var. Onların savı, ortalama ağırlıkta bir insanı taşıyabilecek bir kanadın en az 24 metrekare yüzeye sahip olması gerekliliği.