ZONGULDAK (İHA) - 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, siyasete girmeyi düşünmediğini belirterek, "Eğer ben siyasete girecek olsam. Bunun ilk sesi ta Çin'den duyulur" diye konuştu.
Süleyman Demirel, Zonguldak'ın Ereğli İlçesi'nde önceki gün vefat eden 40 yıllık dostu Hacı Kadri Yılmaz'ın cenaze törenine katıldı. Cenaze töreni öncesinde Kaymakamlığı ziyaret eden Demirel, burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayarak, AK Parti, solda ve sağda birlikle ilgili görüşlerini açıkladı.
Kemal Derviş'in CHP'ye katılması ve solda birlik çalışmalarının ilgi alanının dışında olduğunu belirten Demirel, "DYP Lideri Tansu Çiller'in, sağ partileri DYP çatısı altında birleşmeye çağırmasını nasıl buluyorsunuz" sorusuna, "Bunlar çok iyi de bugünkü şartlar içerisinde birleşmeyi kolay saymak mümkün değil. İttifak yapılabilir, ittifak yapmak için de zorluklar var. Kanun yok. Bir parti kendisini yok sayacak. Bunlar kolay şeyler değil. Değişmeyi halk kendisi yapacaktır. Nerede birleşilmesini istiyorsa halk sandık başında yapacaktır o işi. Tabii seçim öncesi bu tür gayretleri takdirle karşılarım. Çünkü Türkiye'nin bölünmüşlükten çok büyük sıkıntısı var. İstikrar Türkiye'nin ihtiyacı. Sonra halk birleştirecektir. Bu seçimin bir istikrar çıkarmasını diliyorum. Türkiye daha uzun süre istikrarsız idarelerle bir yere varamaz" dedi.
"KİMSE YARIŞIN DIŞINDA TUTULAMAZ" Demirel, "AKP birinci çıkarsa yeni bir 28 Şubat süreci yaşanır mı?" şeklindeki soruya ise "Bunlar Türkiye'nin zihnindeki şüpheler, kaygı ve korkular. Halbuki meseleye bunları aşarak bakmak lazım. Türkiye anayasal bir hukuk devletidir. Bir yarış olacak. Yarış halkın iradesine giden yolda olacak ve yarış başlarken herkes eşittir. Neticelerinde de eşittir. Yani yarışı kazanana 'sen makbul kişi değilsin' diyerek onu yarışın dışında saymak mümkün değildir. Türkiye'de bazı insanları, partileri anayasanın çizgileri hariç 'makbul olanlar, makbul olmayanlar' diye ikinci bir yargıya tabi tutmak çok yanlış. Bu yargısız infaz olur. Seçime giriliyor, bu seçimin içinden kim çıkarsa onu herkes kabul etmek durumdadır. Eğer cumhuriyetin laiklik ve birliktelik vasfı aşılacak olursa onu düzeltecek, tasfiye edecek cumhuriyet adliyesi vardır. Nitekim bu geçmiş dönemde görülmüştür. Hiç endişeye gerek yok, ben kendim kaygılanmadığım gibi halkıma da söylüyorum. Türkiye rahat rahat bir seçimi yapılabilmelidir" dedi.
"GÜNCEL SİYASETLE ALAKAM YOKTUR"
Habercilerin yeniden siyasete girip girmeyeceği şeklindeki sorulara ise Demirel, "Benim güncel siyasetle alakam yoktur. Eğer ben güncel siyasetle alakadar olmak istesem bunun ilk sesi Çin'den duyulur. Ben ki gizli kapaklı da bir şey yapmam. Hep istediğim şey, ülkemde hür demokrasi üzerine. 50 senedir buna destek verdik 40 senesinde ben varım. Türkiye demokrasi kavramını bırakamaz. Onun kurallarına sağlık kazandırmak lazım. Tahmin edeceksinizki siyasette 40 yılı geçmiş bir insanın dostu çoktur. Dünkü dostlarım bugün de dostlarımdır, eğer onların bir kısmı şu istikamete giderse benden bilirler, bu istikamete giderse onu da benden bilirler. Ben bu kadar değişiklik içinde olamam ki" diye konuştu.
"ERBAKAN DA BU ÜLKENİN VATANDAŞI"
Necmettin Erbakan'ın yeniden siyasete atılmasını da değerlendiren Demirel, "Erbakan da bu ülkenin vatandaşı. Kendisinin aday olmasında bir mahsur yoktur. Onun tartışması Yüksek Seçim Kurulu'na aittir. Seçim Kurulu izin verirse gayet tabii ki girer. O yeni girmiyor ki 1969'dan beri giriyor. Partisi kapatılıyor. Şu oluyor bu oluyor, sonra gene parti çıkartıyor ortaya yere" dedi.
Demirel 'sandıktan kim çıkar' sorusuna ise "Henüz koşu koşulmamış. Klasik cevap çok doğru bir cevaptır. Sandıklar açılır, oylar sayılır herkesin saçı önüne düşer. Saçın rengi görülür. Cevap budur" sözleri ile yanıt verdi.
Demirel, daha sonra Bozhane Camii'ne geçerek, burada kılınan Cuma namazına müteakip 40 yıllık dostu Kadri Yılmaz'ın cenaze namazına katıldı. Kadri Yılmaz, cenaze töreninin ardından şehir mezarlığında toprağa verildi.