Partiler genel seçimler için hazırladıkları beyannameleri açıkladı. Peki yüzlerce sayfayı bulan bu beyannamelerde partiler demokratikleşme, kürt ve terör sorunu için ne dedi?
AKP'nin 233 sayfalık seçim bildirgesinde terörle mücadele 7 paragraf. Diğerlerinin de "terörü yok etme"den ileri bir çözüm önerisi yok. CHP, MHP ve DP, ‘Kürt sorunu' demeden sorunları ve çözümlerini sıralıyor.
"Terörle mücadele ve Kürt sorunu" konularında siyasi partilerde yeni bir açılım görülmüyor. Partiler, "Terörün kökü kazınacak" ifadesini tekrarlamakla yetiniyor. "Terörün, iç ve dış destekçileriyle finans kaynaklarının tespit edilip kurutulacağı" sözünü veren partiler, Türkiye'nin sınır ötesi operasyon hakkının da "uluslararası anlaşmalardan kaynaklandığı"nı ifade ediyor.
AKP, 233 sayfalık seçim bildirgesinde terörle mücadeleye "Milli Güvenlik" ve "Irak" başlıkları altında sadece 7 kısa paragraf ayırdı. Bu konuya CHP ve DP 4'er, MHP 3 sayfa yer verdi. AKP, MHP ve DP, terör örgütü PKK'nın ismini anmazken, CHP 3 kez "PKK" ifadesini kullandı.
Bildirgelerde kullanılmayan bir başka kavram ise "Kürt sorunu". CHP, MHP ve DP, "Kürt sorunu" demeden bölgenin problemleri ve çözüm önerilerini sıralarken, AKP'nin demokratik haklar bölümünde bir ya da iki cümlelik genel ifadeyle konuya göndermede bulunması dikkati çekti.
Erdoğan, Ağustos 2005'te bir grup aydınla yaptığı söyleşi ve birkaç gün sonra Diyarbakır'daki mitingde "Illa ad koyalım diyorsanız, Kürt sorunu bu" şeklinde açıklama yapmış, ancak gördüğü tepkiler üzerine geri adım atmıştı. Partilerin vaatleri özetle şöyle:
**
**
Terör tehdidine karşı her türlü tedbir en etkin şekilde alınacak.
Hiçbir komşu ülke toprağının Türkiye'ye yönelik terörist eylemler için bir üs olarak kullanılmasına izin verilmeyecek.
Türkiye'nin uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde milli güvenliğini garantiye alması, iç ve dış tehditlere karşı güçlü bir güvenlik hattı oluşturması en doğal hakkıdır.
Bütün vatandaşların ortak aidiyet duygusunu güçlendirmek ve terörün kaynaklarını kurutmak amacıyla uygulanan etkin ve kapsamlı politikalar sürdürülecek.
Bölge halkının umutlarını, talep ve beklentileri bugüne kadar olduğu gibi karşılanarak milli birlik ve beraberlik güçlendirilecek.
**
**
Terör örgütünün faaliyetlerine son verilecek. Sınır güvenliği sağlanacak.
Ülkelerle ilişkiler, teröre karşı aldıkları tutuma bağlı olacak.
Uluslararası sözleşmelerde tanınan haklar sonuna kadar kullanılacak.
Terörle mücadele, AB ve ABD'nin insafına ve icazetine terk edilmeyecek.
Terörün yurtiçi ve yurtdışı finans kaynakları çökertilecek.
Mağduriyetler giderilecek.
Etnik hassasiyetlerin istismarı engellenecek.
Bölgede, "Vatandaşını yerinde gören ve duyan, halkının sorunlarını yerinde algılayıp süratle ve etkin yöntemlerle çözen" bir yönetim anlayışı hâkim kılınacak.
GAP'a sahip çıkılacak.
**
**
Siyasi ve askeri önlemler alınarak terörün kökü kazınacak.
Türkiye'nin güvenliği üçüncü tarafların icazetine bırakılmayacak.
Terör örgütünün Avrupa'daki varlığı ve yayın organlarına karşı etkili ve sonuç alıcı girişimler yapılacak.
Terörün dış kaynakları, destekleri kesilecek.
Terör suçları için af gündeme gelmeyecek.
Terörist başı Imralı'dan F tipine kaydırılacak.
Özel maksatla teşkil edilmiş güvenlik kuruluşları güçlendirilecek.
Etnik tahrik ve bölücülük tehdidi Türkiye'nin gündeminden çıkarılacak.
Bölge halkı ile terör örgütü arasında kesin bir ayırım yapılacak.
Bölgeye yönelik ekonomik-sosyal program geliştirilecek. GAP tamamlanacak.
**
**
Terörle mücadele edilecek.
Sürekli ayrılığa, farklılığa vurgu yapan vatandaşlarımızın, gerçeklerin farkına varmasını sağlayacak ve her vatandaşın devlet için diğerinden daha az önemli olmadığını ortaya koyacak politikalar uygulanacak.
Türkiye'nin her yerinde ve herkes için demokrasi, özgürlükler, hukuk en ileri düzenle işletilecek.
Vatandaşın etnik, kültürel, inanca dayalı aidiyetlerinin ne olacağına ne devlet, ne de başka otoriteler karar verecek. Devlet, herkesin kendi karar ve reyinde özgür olduğu iklimi inşa edecek.
Bu ülkenin kaynaklarından üretilen zenginlik, katkısı ve çabası oranında herkese adil dağıtılacak.
Insanlara iş alternatifleri üretilecek, çalışmak isteyen hiç kimse avareliğe mahkûm edilmeyecek.
AKP, CHP, MHP ve DP, "demokratikleşme" konusunda yıllardır söz verdikleri, ancak, bir türlü gerçekleştirilemeyen reformları art arda sıraladı. 4 parti, "Yeni anayasa, Siyasi Partiler Kanunu'nu değiştirme, işkenceye sıfır tolerans, yolsuzlukla mücadele" konularında ortak vaatlerde bulundu. AKP, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması ve türban konusuna hiç değinmiyor.
**
**
Kısa, öz, açık ve sivil bir uzlaşma anayasası hazırlanacak.
Siyasi Partiler Yasası değişecek.
Siyasi etik ve mal beyanı düzenlemeleri yasalaştırılacak.
Kopenhag Siyasi Kriterleri'ne tam uyum sağlanacak.
Işkence, faili meçhul cinayet gibi ihlallerin üzerine gidilecek.
Din, mezhep, cinsiyet, felsefi düşünce ve etnik ayrımcılıkta tartışmalı uygulamalar giderilecek.
Sivil toplum güçlendirilecek.
Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunu AIHM içtihatlarına uygun olarak hazırlanıp yasalaştırılacak.
**
**
12 Eylül'ün çarpık hukuk anlayışı tasfiye edilecek. (Yeni anayasa)
Siyasi partiler, siyasi ahlak ve etik yasası çıkarılacak.
Dokunulmazlıklar kalkacak.
Işkence ve her türlü şiddete karşı sıfır tolerans gösterilecek.
Düşünceyi açıklama ve yayma gösteri yapma hakkının önündeki yasal engeller kaldırılacak.
Başbakan ve bakanların varlıkları kayyuma devredilecek.
Her din, mezhep veya inanç grubundan yurttaşın inanç, ibadet özgürlüğü güvenceye alınacak.
Cemevleri isteğe bağlı olarak devlet desteğinden yararlandırılacak.
**
**
Özgürlük ve uzlaşmaya dayalı anayasa hazırlanacak.
Siyasi Partiler Kanunu yenilenecek. Kamu görevlilerine siyasi partilere üye olma hakkı verilecek.
Siyasi ahlak yasası çıkarılacak.
Dokunulmazlıklar kaldırılacak.
Her türlü işkence ve insanlık dışı uygulamalara şiddetle karşı çıkılacak.
Yüce Divan görevini Yargıtay ceza daireleri başkanlarından oluşacak bir kurul yapacak.
Örgütlenme ve gösteri düzenleme hakkının engellenmesi ele alınacak.
Mevzuat, idari ve adli sistemin Türkiye'nin taraf olduğu sözleşmelerin getirdiği yükümlülüklere uygun kılınmasını sağlayacak değişiklikler, gerekirsereferandum yoluyla yapılacak.
**
**
Anayasa kurultayı toplanarak, tam demokratik, sivil, öz ve kısa anayasa hayata geçirilecek.
Cumhurbaşkanı iki turlu sistemle halk tarafından seçilecek.
Seçimlerde baraj ve temsil esasları değiştirilecek.
Siyasi Partiler Kanunu demokratik bir ruhla yeniden kaleme alınacak.
Dokunulmazlık zırhı kalkacak.
Sivil toplum örgütleri hukuki ve ekonomik imkânlara kavuşacak.
Hukuk reformu gerçekleşecek.
RTÜK yasası yeniden düzenlenecek,. Basının özgürlük alanı genişletilecek.
lInsan hakları, temel hak ve özgürlükler öncelikli olacak.
**
**
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ibrahim Kaboğlu, hiçbir partinin terör ve Kürt sorununa, siyasal haklar ve kültürel haklar ayrımı yaparak yaklaşmadığını belirtti. AKP'nin 4.5 yıl iktidar olduğunu unutarak vaatte bulunduğunu belirten Kaboğlu, "AKP, Kürt sorununun adını bile koymuyor" dedi. CHP'nin "klasik", MHP'nin "özgürlükleri sınırlayıcı", DP'nin ise "yeniliklerde ürkek ama gayretli" vaatler çizgisi sergilediğini belirten Kaboğlu, "Yeni Anayasa vaadine rağmen bütün partiler, hukuk devletinin yeniden inşası üzerine tutarlı bir program önermiyor" diye konuştu.
**
**
Uluslararası Strateji ve Terörizm Uzmanı Dr. Nihat Ali Özcan, "Tüm partilere göre Türkiye'de ‘Kürt sorunu' yok. AKP'nin demokratikleşme söylemleri de biraz utangaç" dedi. Özcan, "AKP, bildirgeyi yazarken iktidar olduğunu unutmuş. Bildirgedeki vaatleri kolayca gerçekleştirebilirdi. CHP, genel doğruları vaat olarak sıralamış. MHP, devletin korunmasını öne çıkarmış. DP ise cesur bir söylem kullanmış" diye konuştu.
Kaynak: Milliyet