Doğumdan itibaren yapılan kalp takibi ilerde oluşabilecek hastalıkların önüne geçebiliyor. Günümüzde kardiyoloji uzmanları hala bu sıkıntının araştırılması gerektiğini vurguluyor. Araştırmalarımıza göre patent foramen ovale nedir? Patent foramen ovale tanısı nasıl konulur? İle ilgili tüm bilgileri aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz…
İnsan kalbi üzerinde doğumla birlikte oluşan küçük bir açıklığa patent foramen ovale (PFO) adı verilir. Doğumdan önce kalbin iki kulakçığı arasında insan yaşamı için gerekli bir geçiş vardır. Doğumdan hemen sonra oluşan açıklık azalır ve bu geçiş kalır. Patent foramen ovale yeni doğan bebeklerde meydana gelir. Anne karnındaki bebeğin dünyaya gelmesi ile bu deliğin kapanması gerekir. Yeni doğanların % 75’ inde bu açıklık kapanır. İşte bu açıklığın kapanmaması durumuna patent foramen ovale denir. İnsanların 4 tanesinden 1 inde mutlaka görülen bu rahatsızlığın erişkin bireylerde görülme riski % 20-25 arasında değişir. Patent foramen ovale insanlar üzerinde bakınca anlaşılan bir hastalık değildir. Yapılan bazı testler sonucu ortaya çıkmaktadır. Bazı kişilerde tedavi gerektirirken bazılarında tedavi edilmesine gerek duyulmamaktadır. Patent foramen ovale askerlik durumunu da etkilemektedir. Kişi yapılan test ve gerekli belgeler ile askerlikten muaf tutulabilir.
Patent foramen ovale insanlar üzerinde varlığı anlaşılmayan bir rahatsızlık olup belirti ve semptom göstermez. Bu hastalığa sahip kişilerin günlük aktiviteleri yapmakta zorladıkları görülmüştür. Bazı zamanlarda hayati bir risk oluşturan patent foramen ovale önemli bir sağlık sorunudur. Kalp içi delik olarak da bilinen bu rahatsızlık için farklı tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.
Patent foramen ovale bebeklerde daha sık meydana gelmesiyle yüksek ihtimalli risk taşımaktadır. Erişkinlerde de ortaya çıkabilen bu hastalığın genelde doğuştan olduğuna saptanmıştır. Patent foramen ovale birçok insanda anlaması zor hatta imkansız olan bir sıkıntıdır. Test yapılması ile anlaşılan bu hastalık genetik bir rol oynayabilir. Patent foramen ovale nedenleri aşağıdaki gibidir;
· Anne karnındaki bebeğin kalbi: Anne karnında bulunan bebek henüz nefes almadığı için akciğerleri çalışmaz. Bu aşamada kanın akciğerlere ulaşması gerekmediği gibi bebeğin oksijene ulaşması için anne karnında farklı yollar araması gerekir. Bunun sonucunda oluşan bu açıklık meydana gelir.
· Yeni doğan bebeğin kalbi: Bebeğin dünyaya gelmesi ve ilk nefesini almasıyla birlikte akciğerleri çalışmaya başlar. Bu sayede kanın kalp içinde dolaşımı gerçekleşir ve kan dolaşım yolunu izler.
Zaman zaman oluşan açıklık ile sağ kulakçıktan sol kulakçığa geçişler olabildiği görülmektedir. Özellikle ergenlik döneminde meydana gelen bu durum bazı problemler oluşturmaktadır. Bu problemler şöyledir;
· Vücut üzerinde kan pıhtıları oluşmasına sebep olur. Bu pıhtılaşma ile kan akciğerlerden süzülemez ve pıhtı akciğere gitmeden patent foramen ovaleden geçerek sistemik dolaşım üzerinde ciddi sorunlar oluşturur.
· Miyokard infarktüsü, iskemik atak ve inme meydana gelebilir.
· Kan akışında bozukluk ortaya çıkabilir.
· Kalp açıklığı büyükse çok ciddi sorunlar oluşturabilir.
· Beyne ve farklı organlara da pıhtı atabilir.
Doğum sırasında kalp üzerinde oluşan açıklığın teşhis edilmesi oldukça zordur. Çeşitli sebepler ile yapılan inceleme ve testler sonucu anlaşılabilir. Patent foramen ovale araştırılması gereken bir hastalıktır. Bazı problemlerin ortaya çıkması büyük risk teşkil eder. İskemik atak, inme gibi rahatsızlıkların oluşmasıyla tedbir alınması gerekmektedir. Erişkin hastalarda tespit etmek daha zor olduğu için farklı teşhis yöntemleri de uygulanmaktadır. İnceleme işlemleri sırasında kol toplardamarlardan ajite serum verilerek geçiş izlenir. Bu serum ile kol toplardamarlarda ve beyin atardamarında oluşan sinyaller ölçülür ve ortaya çıkan test sonucuna göre patent foramen ovale tanısı konulur.
Kalp üzerinde oluşan tüm açıklıkların kapatılması gereksiz görülmektedir. Önce bu açıklıkların vücudu ve sistemik dolaşımı ne kadar etkilediği araştırılmalıdır. Bunun sonucunda geçici iskemik atak ya da inme meydana geliyorsa bu hastalarda altta yatan sebeplere bakmak gerekir. Yani hipertansiyon, diyabet, aşırı pıhtılaşma vb. gibi hastalıklar olmamasıyla bu açıklık araştırması gerçekleştirilir ve hasta durumuna göre tedavi yöntemi uygulanır. Hastalarda pıhtı oluşumu fazla olması durumunda kan cıvıltıcı ilaçlar ile tedavi uygulanır. Bu açıklığın kapatılması diğer bir yöntemdir. Bu sayede kalbin sağ kulakçığı ile sol kulakçığı arasındaki açıklık kapatılır ve pıhtının geçmesi kalıcı olarak engellenir. Patent foramen ovale tedavisinde iki türlü işlem uygulanabilir;
Ameliyatsız PFO kapatma işleminin bazı avantajlı yanları vardır;
· Hastanede kalma süresi en fazla 24 saat sürer.
· Belli bir süre ev istirahatinden sonra işbaşı yapılabilir.
· Herhangi bir cerrahi işlem uygulanmaz.
· Ameliyat izi sorunu olmamaktadır.
· Genel anestezi kullanılmamaktadır.