Patrik Bartholomeos, İzmir Ziyaretinin Ilk Gününde Ayin Yönetti (3)

SEMPOZYUMA KATILDI
Fener Rum Patriği Bartholomeos, İzmir ziyaretinde, Ortodoks cemaatinin düzenlediği ve Yunanistan konsolosluğu ile Ticaret Odası'nın sponsor olduğu, İzmir Azizleri Sempozyumu'na katıldı. Bartholomeos, sempozyum başlamadan önce İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş'ı makamında ziyaret etti. Bartholomeos, Demirtaş'a, İstanbul'da papa Françesko ile yaptıkları buluşmayı simgeleyen mühür ile saati hediye etti. Demirtaş ise, tabak içerisinde kuru incir verdi. İkili, ziyaret sonrasında da, birlikte sempozyumun yapılacağı salona geçti.
İzmir ve İyonya azizlerinin onuruna söylenen ilahilerle başlayan sempozyumda, organizasyon komitesi adına Peder Kyrillos, açılış konuşmasını yaptı. Kyrillos'dan sonra Fener Rum Patriği Bartholomeos, kürsüye çıktı. Bartholomeos, "Kiliselerin başladığı dönemde İzmir'in yeri ayrıdır. Havarilerini yayıldığı ilk yer Kudüs'ten sonra İyonya'ydı. Buralar havarilerin, eğitime açıkça davet eden ana kilise diyebileceğim kutsal yerlerdir. En önemli yer Efes'tir. Efes'e şehadete uğrayan veya uğramayanlar, yayıldı. İsa'ya olan inancımız sayesinde de o yıllarda putperestliğe, son verildi. Sardes'e, Bergama'ya gelen ilk hristiyanlar, putperestliğe son verdi. Buraları hristiyanlığın bir merkezi yaptı. Bütün dünyaya buradan yayıldı. Milatın ilk asırlarından itibaren ilk yeri, ilk eğitimi ve eğitimin yayıldığı ilk merkez olarak yer aldı. Bütün dünyayı, kendilerini bir eğitim merkezinden çıkıp dünyayı eğitmeye başladılar. Bu bir tesadüf değildir. İyonya'dan hristiyanlığın yayılması tesadüf değildir. Buralarda farklı etnisiteler yaşıyorlardı. Kendileri barış içinde yaşıyorlardı, ama yine de putperestlik hakimdi. İyonya'nın bu havarileri kabul etmesiyle, bir ekümeniklik sağladı. Buralarda o yollarda, Hristiyanlığın temel ilkeleri tartışıldı. Savaşlar, bu canavarlıklar, hristiyanlığın yayılmasını engellemedi. Daha da aksine incilin sevgilisinin daha da yayılmasına neden oldu. İzmir, bir kapıydı bu kapıya gelir maalesef şehadede uğradıktan sonra tarihin altın sayfalarına isimlerini yazdırdılar. İzmir farklıdır, burada hrıstiyanlık için ölenlerini sayısı çoktur. Sadece şunun altını çizmek istiyoruz; Hristiyanların bayramları çok önemlidir. O zamanlar, bayramlar bir merkezdi. Panayır anlamına geliyordu. Bir ticaret merkezi gibiydi. Bunlar, bizim kiliselerimizin zenginliğini ifade eder. Kiliselerde hem din adamları vardır, hem de laik dediğimiz halklar vardır. Burada onları tanıdıktan sonra, büyüklüklerini gördükten sonra Allahın arzularını yerine getirenler, sevgiye, saflığa ve erdeme erişeceklerdir" dedi.
İZMİR HOŞGÖRÜ KENTİ
Bartholomeos'un ardından ise Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, konuştu. Dinler tarihi açısından İzmir'in önemli bir kent olduğunu vurgulayan Demirtaş, “Hristiyanlığın ilk 7 kilisesinden üçü, bu topraklarda kurulmuştur. 7 kilisenin diğerleri ise Ege Bölgesi'nde. 10 yıl önce burada sempozyum yapılmıştı. Birlikte Aya Vukla Kilisesi'ne gittik. Kilise harabe haldeydi. Bir İzmirli olarak utanmıştım. Bugün restore edildi ve bugün orada ayin yaptınız. İzmir 8 bin 500 yıllık tarihi ile farklı kültür ve inanışların bir arada özgürce yaşadığı bir kent. Çeşitli medeniyetler ve inançlar bu kentte, her zaman kardeşçe, bir arada olmuştur. Burası, Müslümanların Cuma, Musevilerin cumartesi, hristiyanların Pazar gününü diledikleri gibi yaşadıkları, özgürce ibadet ettikleri, hoşgörü kentidir. Dinler arası hoşgörü ve sağduyunun merkezidir" dedi.
İzmir'i tanıtan kısa filmin gösteriminin yapıldığı sempozyumda daha sonra ise, akademisyen Aristidos Panotis, 'İzmirli aziz Polykarp'ın şehit edildiği dönemde Roma İmparatorluğu ve kilise', Araştırmacı yazar İlhan Pınar da, 'Erken hristiyanlık döneminde İzmir, ilk metropolitler, ilk azizler, ilk mabetler' konulu sunum yaptı.