Patronlarını suçladılar

ANKARA (İHA) - Hayali ihracata yönelik en kapsamlı operasyon olarak bilinen 'Örümcek Ağı Operasyonu' sonunda açılan davanın ikinci duruşmasında iş adamı Erol Max Kohen'in çalışanları, patronlarını suçladı.

Ankara 2 Nolu DGM'de görülen davanın bugünkü duruşmasına 5'i tutuklu toplam 11 sanık avukatları birlikte katıldı. Hazine adına 4 avukatın müdahil sıfatıyla katıldığı duruşmaya gelen tutuksuz sanıklar savunmalarını yaptılar. Sanıklar, Erol Max Kohen'in adlarına şirket kurduğunu ve bu şirketler aracılığıyla hayali ihracat yaptığını söylediler. Yapılan işlemlerden haberdar olmadıklarını, yalnızca kendilerine verilen talimatları yerine getirdiklerini söyleyen sanıklar, Kohen'in hayali ihracat yaptığını tespit ettikten sonra suç ihbarında bulunduklarını ve Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne gelerek kendi istekleri doğrultusunda ifade verdiklerini anlattılar. Kohen'in kendi imzalarını taklit ederek sahte belgeler düzenlediğini ve bu belgelerle hayali ihracat işlerini gerçekleştirdiğini ifade ettiler.

Kohen'in gözaltına alınmasının ardından ağabey Davut Kohen'in kendilerini arayarak ifadelerini değiştirmeleri yönünde baskı yaptığını söyleyen sanıklar, aksi halde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan ile Mali Şube Müdürü Ayhan Mimaroğlu'nun kendileriyle uğraşacağı tehdidinde bulunduğunu ileri sürdüler. Kohen'in yaptığı hayali ihracatlardan dolayı hakkında hiçbir yasal işlem yapılamadığını söyleyen sanıklar, bunun nedeninin polis müdürleri Saçan ve Mimaroğlu ile Kohen'in samimi ilişkileri olmasından kaynaklandığını savundular.

"ŞEREFLİ MEMURLARA ÇAMUR ATIYORLAR" Erol Max Kohen, çalışanlarından gelen suçlamalara cevap vererek, "Devletin şerefli görevlilerine çamur atıyorlar. Adil Serdar Saçan ve Ayhan Mimaroğlu ile iddia edilen gibi bir ilişkim olmamıştır" dedi.

Duruşmada 2 tanık dinlendi. Tanıklardan Erol Max Kohen'in abisi Davut Kohen, kardeşinin ticari faaliyetleri konusunda bilgi sahibi olmadığını belirterek, kendisine yönelen suçlamalara cevap vereceğini söyledi. Davut Kohen, davadaki sanıklardan Nilgün Sayıner'in kendisine olan borcunu kapatmak için komplo düzenlediğini, bu nedenle iftira ve yalan ifadelerle Kohen ailesini yıpratmak istediğini ileri sürdü. Ağabey Kohen, kendi isminin bu olaylara bilinçli olarak karıştırıldığını ifade etti.

Tutuklu sanıkların avukatları, müvekkillerinin tutukluluk hallerinin sona erdirilmesi taleplerini ilettiler. İş adamı Erol Max Kohen'in de aralarında bulunduğu 5'i tutuklu 85 sanığın 'Çıkar Amaçlı Suç Örgütü Kurmak', 'Bu Örgüte Yardım ve Yataklık Etmek', 'Sahte Evrak Düzenlemek ve Bu Suça İştirak Etmek' ve 'Nitelikli Dolandırıcılık' suçlarından 4 yıl 2 aydan 39 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezaları ile cezalandırılmaları isteniyor. Kohen'in lideri olduğu iddia edilen suç örgütünün 503 trilyon liralık hayali ihracat gerçekleştirdiği, hayali ihracattan 76 trilyon liranın KDV, 10 trilyon lirasının da firmalardan alınan komisyon geliri olmak üzere toplam 86 trilyon lira haksız gelir elde edildiği iddia ediliyor.