Eylül ayının gelmesi ile birlikte Pazarlar İlçesindeki üzüm bağlarında hareketlilik yaşanırken, bağlardan toplanan üzümlerden elde edilen şıralar büyük kazanlarda kaynatılarak pekmez yapılıyor
İlçe merkezinde yaşayan ve üzüm bağları olan üretici Elif Bektaş, kendi imkânlarımızla yöresel metotlarla organik pekmez yaptıklarını söyledi.
İlçemizin verimli topraklarında asma dikerek üzüm yetiştirdiklerini ifade eden Bektaş, ''Bu arazilerde herkesin üzüm bağları var. Yetiştirdiğimiz üzümlerin tamamına yakınını pekmez yapıyoruz” dedi.
Pekmez yapımının oldukça zahmetli ve zor bir iş olduğunu, yüzyıllardır aynı yöntemlerle üzümün pekmeze dönüştürüldüğünü anlatan Bektaş,''Eylül ayının gelmesiyle birlikte bağlardaki üzümler iyice olgunlaşır. Bağlarımızda bizim pekmezlik diye adlandırdığımız suyu bol olan üzümler vardır. Bu üzümleri bağlardan toplarız. Kasalara topladığımız bu üzümleri iyice yıkarız. Pekmez toprağı dediğimiz beyaz toprakla birlikte bu üzümleri 'şıralık' dediğimiz bir yerde iyice çiğneriz. Toprak pekmeze renk verir ve kıvamını ayarlar. Çiğneme sonucunda üzümlerin suyunu toplarız. Daha sonra bu suyu çökmeye bırakırız. Çöktükten sonra bu suyu tekrar alarak altında ateş yanan, kazanlarda kaynatırız. 10-12 saat kaynadıktan sonra pekmez olur. Bu pekmezi bakır kazanlara koyarak soğuturuz. Kış aylarında yaygın olarak tüketilen katkısız ve organik üzüm pekmezi üretimi emek isteyen ve uzun uğraş gerektiren çok zahmetli bir iş. Bir gün önce ezilerek çıkarılan üzümlerin şırasının içine ekşilik-asitlik giderici pekmez toprağı katıyor, bundan sonra şırayı ocağa koyup bir taşım kaynatıyoruz. Buna şıranın kestirilmesi denir. Şıranın kestirilmesinin çeşitli faydaları vardır. Şıranın bir taşım kaynatılmasıyla şıranın içindeki mayalar ölür ve şaraplaşma önlenmiş olur. Bir gün sonra kaynatma kazanına alınan şıra ateşe konur ve pekmezin kıvama geldiği anlaşılıncaya kadar yaklaşık 10-12 saat ateşte kaynatılır. İstenilen kıvama gelince ateşten alınan kazanların içindeki pekmezin yanmaması için pekmezi savuruyoruz” dedi.
Bir kilo pekmez elde edebilmek için yaklaşık 15-20 kilo üzüm kaynattıklarını söyleyen Bektaş, "Kazana attığımız üzümleri kızgın ateşte 12 saat boyunca kaynatıyoruz. Kaynatma esnasında sürekli kazanı karıştırmak zorundasınız. Bu nedenle ateşin başından bir an olsun ayrılamıyoruz. Pekmez kaynatma esnasında kazanların altında kilolarca odun yakıyoruz. Elde ettiğimiz katkısız, doğal ve enerji deposu her derde deva üzüm pekmezinin ihtiyaç fazlasını kilosu 20 ile 25 lira’dan satıyorum. Temiz bir ortamda ürettiğimiz pekmezi önceden sipariş veren dost ve arkadaşlara veriyorum. Pekmez üretiminin üzümleri en iyi değerlendirme yöntemi olduğunu düşünüyorum" diye konuştu." dedi.
İlçelerinin pekmezinin meşhur olduğunu Elif Bektaş, ''Yüzyıllardır pekmez böyle kaynatılır. Pekmez yapmak zor ve zahmetli bir iş. Pekmeze yüzyıllardır yapılan yöntemlerle yapıyoruz. Başka bir yöntemi bilmiyoruz'' dedi.
Bu yıl pekmezin kilosunun 20 ile 25 lira arasında satıldığını aktaran Bektaş,''Fakat piyasada 10 ile 15 liraya pekmez de satılıyor. Bunlar gerçek pekmez değil diye düşünüyorum. İçinde şeker ve çeşitli maddeler var. Bizim pekmezimiz tamamen doğal. Biz bağlara gübre dahi atmayız. Hiç ilaç kullanmayız. Pekmez’in içindeki tek katkı maddesi toprak. O da doğal. Pekmez çok faydalıdır” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz