Pendik'te trafikte yol verme tartışmasında Hasan Sel ve Hüseyin Sel adlı iki kişi, içinde hamile kadının bulunduğu araca saldırmıştı. Saldırıya uğrayan çiftin şikayeti üzerine iki kişi ifade vermek üzere avukatlarıyla beraber Pendik Şehit Adil Gözalıcı Polis Merkezi Amirliğine geldi.
Yaklaşık 2 saat ifadeleri alınan şüpheliler, adliyeye sevk edildi.
OLAY NASIL OLMUŞTU?
İstanbul'da Pendik D-100 karayolu Tuzla istikametinde meydana gelen olayda, Seydioğlu Baklavaları'nın sahibi Hasan Sel idaresindeki otomobil emniyet şeridinden gidiyordu. Hasan Sel bir süre sonra tekrar yola girmek için hamle yaptı. Ancak Y.B. idaresindeki otomobil onun yola girmesine izin vermedi.
Bunun üzerine Hüseyin Sel seyir halindeyken Y.B.'nin aracına yumrukla vurdu. Daha sonra o aracı takip edip önüne geçip durdu. Arkadan gelen Y.B. idaresindeki araç da arkadan çarparak durabildi.
HAMİLE KADININ BULUNDUĞU ARACA SALDIRDI
Aracından inen Hüseyin Sel arkadaki sürücünün kapısını açmaya çalıştı. Y.B.'nin araçta hamile kadın olduğunu söyleyerek otomobilinin kapılarını kilitledi. Bunun üzerine Hüseyin Sel önce aracın yan dikiz aynasını tekme ile kırdı. Ardından da otomobilin üzerine çıkıp zıplamaya başladı.
ŞİKAYETÇİ OLDULAR
Yaşanan bu olayın ardından olayın mağduru olan Y.B. ve hamile olan eşi A.B. polis karakoluna giderek şikayetçi oldu. Y.B. polise verdiği ifadesinde, “Olay günü zanlı emniyet şeridinden gidiyordu. Benim önüme kırıp yola geçmek istedi, ben buna izin vermedim. Bunun üzerine sinirlenip beni takip etmeye başladı. Aracıyla önüme geçip aniden durdu, ben de ona çarparak durdum. Eşim hamile olduğu için aracın kapılarını kilitledim. Tekme atıp aynayı kırdı otomobilim üzerinde zıplamaya başladı. Bu şahıstan hem aracıma zarar verdiği için hem de tehlikeli araç kullandığı için şikayetçiyim” dedi.
O ANLARI ANLATTILAR
Saldırı anında otomobilde olan hamile A.B. yaşadığı dehşeti anlattı. A.B., "Korktum açıkçası. Ne yapacağımızı bilemedim. Polisi arayacağımızı söyledim. Zaten polisi de aradık. Allah korudu. Allahtan eşim inmedi aşağıya. İnseydi başımıza ne gelirdi bilemiyoruz. Silahları varmış. O yüzden iyi ki inmemiş aşağıya diyoruz. Bir daha yaşanmaz inşallah. Böyle bir şey kimsenin başına gelmesin. Bunun bir yaptırımı olmalı. Cezalarını bulsunlar" dedi.
Araç sürücüsü Y.E.B. yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Cumartesi saat 19.30 sıralarındaydı. Eşimle yemek yemeye dışarı çıktık. D-100 Kaynarca yolunda Tuzla istikametine doğru giderken en sağ şeritte hareket ettiğimiz sırada emniyet şeridinden siyah bir araç ani bir şekilde önümüze girmeye çalıştı. Emniyet şeridinden polis çevirmesini görerek sağ şeritte ilerleyen bizim aracımızın önüne kırmak istedi. Ben eşimin hamile olması sebebiyle trafiği sıkıntıya sokmamak adına ani fren yapmamak için devam ettim ve yol vermedim. Dolayısıyla emniyet şeridinden bizim tarafımıza giriş yapamadılar. Polis kontrol noktası geçildikten sonra, bahsettiğim araç, orta şeritten yanımıza yaklaşarak camını açıp bize sinirli ve sert bir şekilde 'Ne yapıyorsun lan sen' diyerek bağırarak yaklaştı. Yolcu tarafındaki arkadaş yumruğunu cama doğru uzattı, vurmaya çalıştı. Eşim o anda panik oldu, ağlamaya başladı. Ben de herhangi bir münakaşaya girmek istemedim. Eşimin hamile olması sebebiyle, 7 aylık hamile eşim. Daha önce de birkaç kez kaybımız olmuştu. Bizim için çok değerli. Dolayısıyla hiçbir münakaşaya girmeden uzaklaşmaya çalıştım. Devam ettim yoluma. Eşimi telkin etmeye çalıştım."
"ARABADAN İNSEYDİK, BELKİ BİZİM CANIMIZA MAL OLABİLİRDİ"
Y.E.B. şöyle devam etti:
"Camlarımı kapattım. Kapılarımı kilitledim. Daha sonra fark ettim ki arkadan hızlı bir şekilde geliyorlar. Telefonumu kayda almaya başladım. Bir sıkıntı olacağı belliydi. Sağ şeritten katılım yolundan önüme kırdılar. Ve ani bir şekilde daha araba durmadan kapıları açarak arabadan inmeye çalıştılar. O an tam duramadım zaten, arabalar birbirine dokunmuş oldu. Daha sonra hızlı bir şekilde indiler, yolcu tarafındaki şahıs, eşimin olduğu taraftan dolanıp buraya kadar geldi. Cam tamamen kapalıydı o esnada. Benim olduğum taraftaki cama yumruklar vurmaya başladı. Ben içeriden bağırmaya başladım, 'Bu kadın hamile' diye defalarca. Ben de panik oldum çünkü. Eşim polisi arayacağımızı söyledi. Aramaya başladı. Hatta duysunlar diye de çok az camı açtım. Yine aynı şeyi söyledim 'bu kadın hamile' diye ama dikkate almadılar. Sinirli bir şekilde vurmaya çalıştılar. Allahtan kırılmadı. Aynaya tekme attılar, yumruklar attılar ve aynamızı kırdılar. Yine aynı şahıs sonra arabanın üstüne çıkarak zıpladı ve aracımıza zarar verdi. Daha sonra hiçbir şey olmamış gibi araçlarına bindiler ve devam ettiler. Şikâyetçi olduk, aynı gün aynı anda ekip arabasıyla sağ olsunlar çok hızlı bir şekilde gelip bize destek oldular. Hatta 112 acil servisi aradılar eşim için. Çok teşekkür ederiz onlara da. Karakola ulaştık. Orada gereken ifademizi verdik. Şikayetimizi belirttik. Daha sonra karakolda incelediğimiz videoda kaputun üstüne çıkan şahısın belinde tabanca olduğunu gördük. Onun farkında değildik o esnada ama belki de o güvenle o hareketleri yaptılar bilmiyoruz. Sormak lazım nasıl bir mantıksa bu. Allah korumuş, arabadan inip te başımıza bir şey gelmedi. Arabadan inseydik, belki bizim canımıza mal olabilirdi. Bu hem çocuğumuzu tehlikeye sokardı. Eşimi de zihinsel olarak zor durumda bırakan bir konu. Hem de bizim için aynı şekilde sinir stres verici bir şey. Başkasının başına gelmesini istemiyoruz. En adil şekilde cezalandırılmalarını istiyoruz."
A.B. ise, "Korktum açıkçası. Ne yapacağımızı bilemedim. Polisi arayacağımızı söyledim. Zaten polisi de aradık. Allah korudu. Allahtan eşim inmedi aşağıya. İnseydi başımıza ne gelirdi bilemiyoruz. Silahları varmış. O yüzden iyi ki inmemiş aşağıya diyoruz. Bir daha yaşanmaz inşallah. Böyle bir şey kimsenin başına gelmesin. Bunun bir yaptırımı olmalı. Cezalarını bulsunlar. İstanbul gibi bir yerde, Türkiye'de böyle bir şeyin yaşanmasını akıl almıyor. Ana caddede o kadar insanın içinde kalkıp da böyle bir şey yaşamak iyi bir şey değil. Kötü bir şey. Bir daha yaşanmaz umarım. Kimsenin başına böyle bir şey gelmesini istemem" diye konuştu.
"SEYİDOĞLU BAKLAVALARI"NDAN AÇIKLAMA GELDİ
Seyidoğlu Baklavaları'ndan yapılan açıklamada, firma isminin farklı olduğuna dikkat çekilerek, "Pendik’te faaliyet gösteren SEYDİ OĞLU ünvanlı bir baklava dükkanının sahipleridir. Söz konusu şahısların SEYİDOĞLU markası ve markanın sahibi olan SEYİDOĞLU ailesiyle isim benzerliği dışında hiçbir bağlantısı ne geçmişte ne de bugün olmamıştır" denildi.
Seyidoğlu Baklavaları'ndan yapılan açıklama şöyle:
"Bugün sosyal medyada ve bazı haber sitelerinde yer alan 'Hamile Kadını Darp Eden Trafik Magandaları Seyidoğlu’nun sahibi çıktı' başlıklı haberlerin ve paylaşımların markamızla ve kurumumuzla hiçbir bağlantısı yoktur. Haberlerde ve sosyal medya paylaşımlarında adı geçen Hasan Sel ve Ağabeyi Hüseyin Sel isimli şahıslar bizim şirketimizde ne çalışmış ne de herhangi bir görevde yer almıştır. Söz konusu şahıslar Pendik’te faaliyet gösteren SEYDİ OĞLU ünvanlı bir baklava dükkanının sahipleridir. Söz konusu şahısların SEYİDOĞLU markası ve markanın sahibi olan SEYİDOĞLU ailesiyle isim benzerliği dışında hiçbir bağlantısı ne geçmişte ne de bugün olmamıştır. Bu hususta daha önce ilgili işletmeye ve ilgili işletmenin sahibi olup olaya karışan şahıslara karşı açılmış olan marka hakkına ilişkin davalarımız İstanbul Anadolu Fikri Sınai Haklar Ceza Mahkemesi 2019/75 E. ve Bakırköy 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/92 E. sayılı dosyaları kapsamında devam etmektedir.
Müvekkilimiz ticari ve insani her türlü etik değerlere riayet eden son derece saygın bir firmadır. Bu isim benzerliği nedeniyle sosyal medyada ve bazı haber sitelerinde markamızın saygınlığını karalayan ve ticari itibarını zedeleyen haber siteleri ve kişiler hakkında yasal süreçler başlatılmış olup hamile bir kadını darp edecek hiçbir şahsın kurumumuzda çalışamayacağını kamuoyunun bilgisine sunarız.
Yaşanan bilgi kirliliği ve isim benzerliği neticesinde böyle vahim bir vakada markamızın adının bilinçsizce ve bilgisizce anılmasından büyük üzüntü duyduk.
Gaziantepli Habeş Seyidoğlu Baklavaları ve Ulusl. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. & Seyidoğlu Tatlıcılık Dış Tic. Ltd. Şti."
SALDIRGANIN SAHİBİ OLDUĞU SEYDİOĞLU BAKLAVALARINDAN AÇIKLAMA
Pendik'te trafik terörü estiren, hamile kadının da içinde olduğu araca şiddet uygulayan Seydioğlu Baklavaları'nın sahibi Hüseyin Sel yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Hüseyin Sel imzasıyla yayımlanan şirketin açıklaması şöyle:
"6 Temmuz 2019 günü İstanbul Pendik D100 karayolunda yaşanan üzücü hadise yazılı ve görsel basında yer almış olup, Seydioğlu Baklava A.Ş. ve sahibi Hüseyin SEL haksız bir şekilde toplumsal lince maruz bırakılmıştır. Olaya ilişkin kamuoyuna yansıyan görüntülerden anlaşılacağı üzere Seydioğlu Baklava A.Ş. sahibi Hüseyin SEL'in bu üzücü hadisede araç içindeki şahıslara yönelik hiçbir şekilde fiili ve sözlü müdahalede bulunmayıp, aksine olayların yatışması için çaba sarf ettiği görülmüştür. Buna rağmen firmamız ve sahibi hakkında sosyal medyada ağır hakaret içeren paylaşımlar yapılmaktadır. Olayın her ne kadar da basına yansıyan görüntülerinde yer almasa da, diğer araç sürücüsünün olayın başlangıcında el kol hareketleri, yol vermeme gibi tahrik unsuru içeren davranışlarda bulunmuştur. Şirketimizin sahibi Hüseyin SEL ve araçta bulunan Hasan SEL ani rahatsızlık geçiren annelerinin yanına bir an evvel yetişme gayesiyle trafikte hareket halinde iken, diğer araç sürücüsünün yukarıda bahsettiğimiz gibi olumsuz davranışları bir adım öteye giderek Firmamız sahibi Hüseyin SEL ve araçta bulunan Hasan SEL'in içinde bulundukları aracın dikiz aynasına ve arka tarafta sürüş halinde kendi aracı ile kasten vurmak suretiyle trafikte güvenliği tehlikeye sokmakla devam etmiştir. Bu durum sonrasında görüntülerde yaşanan olayların olmasında Seydioğlu Baklava A.Ş. sahibi ve sahibi hakkında yapılan bu haksız ve olumsuz haber paylaşımlara karşı bu açıklamayı yapma zarureti hasıl olmuştur. Yaşanan bu olumsuz olaylardan üzüntü duyulduğu tüm kamuoyuna saygı ile duyururuz."
İNTERNET SİTELERİNE ERİŞİLMİYOR
Seydioğlu Baklavaları'na ait www.seydioglubaklava.com internet sitesine ise erişim sağlanamıyor.
Kaynak: İHA