Geçtiğimiz günlerde yayın hayatına son vereceğini açıklayan hiciv ve mizah dergisi Penguen'in yetkilileri, sosyal medyada oldukça bütyük bir tartışma yaratan konuya ilişkin resmi bir açıklama yaptı.
"ÖZVERİYLE ANCAK BURAYA GELEBİLDİK"
Açıklamada "Derdimiz özetle şu: Artık dergi okumuyoruz, dergi okuma alışkanlığını kaybettik. Mesele sadece mizah dergileri de değil. Bütün dünyada basın hızla küçülüyor. Önce internet, ardından akıllı telefonlar hayatımıza girince dergi, gazete okuma alışkanlığı yavaş yavaş azaldı. Bunun üstüne bir de kendileri bir şey üretmeden karikatürlerimizi izinsiz yayımlayan, bizim işlerimizin üzerinden reklam geliri toplamaya çalışan siteleri, sosyal medya hesaplarını da ekleyin. Aman yanlış anlaşılmasın, bu yüzden okurlarımıza sitem içinde değiliz. Nerede olursa olsun karikatür okumak isteyen okurlarımızı anlıyoruz, kendi sayfalarında karikatürlerimizi arkadaşlarıyla paylaşan okurumuzun heyecanı da hoşumuza gidiyor. Ama durum bu, keşke dergi Facebook'taki like'larla çıkabilseydi. Şu yaşadığımız zorluklar da yeni değil, aslında yıllar önce zorlanmaya başladık. Özveriyle ancak buraya kadar gelebildik" denildi.
UYKUSUZ ÇİZERİ KARABULUR: SANMAYIN PENGUEN GİDER DE UYKUSUZ KALIR
Uykusuz dergisinin çizer ve yazarlarından Ersin Karabulut, derginin bugün yayınlanan 27 Nisan tarihli 504'üncü sayısında, "Normalde ben bu tür konuların dillendirilmesini pek doğru bulmazdım. Yıllardır zor durumdayız yani biz ama ucu ucuna idare ediyorduk. Şimdi hepten zorlaştı. Sanmayın penguen gider de uykusuz kalır. Gırgır'ı zaten (bence bahaneyle) kapattılar. Hortlak'a da maalesef devam edemedik kapattık" dedi.
"TÜRK MİZAHINA İSMİNİ GURURLA YAZDIRMIŞ BİR DERGİNİN SON SAYISINA SAHİP OLMAK GÜZEL ŞEY"
Karabulut yazısından öne çıkan satırlar şöyle:
Yine de Instagramdaki milyon takipçili karikatür sayfalarının adminine "paylaşım için teşekkürler :)" , "emeğe saygı" filan yazmakta son derece serbestsiniz tabii, ama orada emek harcayan kişinin, derginin içeriğinin fotoğrafını çekip hesabına yükleyen kişi değil de, espriyi bulmak için dirsek çürüten, oturup çizen, çinileyen, renklendiren, balonlarını yazan, matbaada makineleri yağlayan, dergi balyalarını taşıyan insanlar olduğunu da hatırlamanızı isterim. Ben şimdi Selami'yi beş tane penguen alması için bayiye yolluyorum. Hayatımda bu kadar büyük yeri olan bir şey için asla yeterli olmasa da, yapabileceğim bu. Siz de bi tane alırsanız, belki büyük bi katkıda bulunmuş olursunuz. Olmadı Türk mizahına ismini gururla yazmış bir derginin son sayılarına sahip olmak da güzel şey bence."