NEW YORK (A.A) - Abdullah Gül, BM'de bugün başlayacak temasları öncesinde Türkevi'nde basın toplantısı düzenledi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un 65. Dönem BM Genel Kurulu Genel Görüşmeleri öncesinde BM Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi'ni düzenlediğini kaydeden Gül, bu zirveye 139 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının katılacağını söyledi.
Zirvede, dünyanın en önemli meseleleri olan açlık, yoksulluk, hastalıklarla mücadelede 2010 yılında gelinen mesafenin değerlendirileceğini ve gözden geçirileceğini belirten Gül, şöyle konuştu:
"65. Dönem toplantılarının bizim açımızdan çok önemli bir tarafı, BM Güvenlik Konseyi üyeliğimiz sırasında BM Güvenlik Konseyi'ne başkanlık yapmamızdır. Perşembe günü Güvenlik Konseyi'ni bir zirve toplantısına davet ettik ki bu da her zaman olan birşey değildir, bu BM'de olağanüstü durumlarda söz konusudur. Bu zirve toplantısının açılışını yapacağım ve bu toplantıyı da yöneteceğim. Bütün bunlar tabii Türkiye'nin dünya sahnesinde oynadığı rol, ağırlığı, Türkiye'nin diplomasisinin takdir edilmesiyle çok direk ilgilidir. Bunun dışında başka toplantılar da olacak, ama Güvenlik Konseyi'ndeki toplantıda benim başkanlığımda yapılacak toplantıda, barışı yapmak, barışı gerçekleştirmek, krizlerden kurtulma yöntemleri gibi bir tema işlenecek. Böyle bir tema, taa 1992 yılında Barış Ajandası adıyla konuşulmuştu, o günden bugüne ilk defa böyle büyük bir mevzu tekrar ele alınıyor."
BM Güvenlik Konseyi'nde yine Türkiye'nin girişimiyle terörizm konusunun ele alınacağını ve o toplantının da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun başkanlığında düzenleneceğini ifade eden Gül, bunun dışında BM'de pek çok ikili görüşmeler yapacağını söyledi.
-İSRAİL CUMHURBAŞKANI İLE GÖRÜŞME KONUSU-
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez ile görüşüp görüşmeyeceğine yönelik bir soru üzerine, Cumhurbaşkanı Gül, "Doğrusu benim programım uymuyor zaten. Bu söylediğiniz şey basında da gördüm, Clinton Global Initiative'de bir davet var, birçok kişilere, bana da ona da dolayısıyla ben oraya gitmeyeceğim" diye konuştu.
"Görüşmemek için mi gitmeyeceksiniz?" sorusu üzerine Gül, "Programımız elvermiyor" dedi.
-"TERÖRDEN HEPİMİZ ÇOK ÇEKMEKTEYİZ"-
Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin, "kimi siyasilerin de dahil olduğu grupların, Güneydoğu'da 5 gün boyunca çocukları okullara göndermeme kararı aldığını" hatırlatması üzerine, bu konuların Türkiye'nin önemli konuları olduğuna dikkati çekerek, "Türkiye'nin bu konulardan uzaklaşması, kurtulması lazım, bizler için hayatidir bu. Terörden, vatandaşlarımız, hepimiz çok çekmekteyiz" diye konuştu.
"Terör, hiçbir konuyu hiçbir yere götüremez, hiçbir konunun çözümünü kolaylaştırmaz, olacak işleri olmaz yapar. Hiçbir devlet 'terör beni mecbur etti de şunu yaptım' demez. Bunu herkesin önce bilmesi lazım" dedi.
-"HİÇBİR GRUBU, HİÇ KİMSEYİ HİÇBİR ZAMAN DIŞLAMADIM"-
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kapatılan DTP'nin eski genel başkanı Ahmet Türk'ten randevu talebi gelip gelmediği ve gelirse kendisiyle görüşüp görüşmeyeceği sorusu üzerine de şöyle konuştu:
"Bunları ben hep gazetede okuyorum. Ben biliyorsunuz prensip olarak hiçbir zaman bir dışlama, hiçbir zaman görmeme durumunda olmadım. Söylediğiniz şahıslar, siyasi partilerin temsilcileri veya sivil toplumun önemli kişileri, bölgeden de bunlarla ben her zaman görüştüm, konuştum. Ama biraz garibime giden şey de basın yoluyla böyle sanki randevu falan...Daha 10-15 gün önce başladı, sordum arkadaşlara, 'Böyle bir şey söz konusu değil' dediler. Bunu da anlamış değilim yani. Ama kimse güvenilirliğini kaybetmemeli. Bu çok önemli. Tekrar söylüyorum, ben hiçbir grubu, hiç kimseyi hiçbir zaman dışlamadım. Onun için bu işe böyle bakmak lazım".
-''BİZİM ONAYLAMADIĞIMIZ BİR İSİM OLMAMIŞTIR''-
Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin, "İsrail'in Mavi Marmara baskını konusunda BM Genel Sekreteri'nin kurduğu soruşturma komisyonunun ikinci başkanı Kolombiya'nın eski devlet başkanı Alvaro Uribe'nin 3 yıl önce Washington'da bir Yahudi kuruluşundan plaket aldığını" hatırlatarak, "Üyeler hakkında Türkiye'nin onayının alınması gerekmez miydi?" sorusunu yanıtladı.
Birçok kişiye zaten çekince konduğunu ve onların da komisyon üyesi olmadığını söyleyen Gül, "Bu tip plaketler falan, o kadar çok herkese veriliyor ki. Bizim de orada bir eski büyükelçimiz, müsteşarımız var. Oranın düzgün çalışması ve neticeyi, gerçeği ona göre ortaya çıkartması. Beklenti bu" dedi.
Gül, "Bizim onaylamadığımız birçok isim orada olmamıştır. Ama böyle bir uluslararası panel söz konusu olunca, insanların tarafsız, panelin kuruluşu, hedefi, ilkeleri neyse, Genel Sekreter onları açıkladı, ona bağlı hareket etmesi gerekir" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, "İsrail'in baskından dolayı özür dilemesinin yeterli olup olmadığının" sorulması üzerine, "İsrail'in özür dilemesi, 'tamam biz unuttuk bitti, ölen öldü, kalan sağlar bizimdir' diye, böyle bir anlayış da söz konusu değil. Türkiye'nin böyle davranmayacağını da herkes bilir" diye konuştu.
Uluslararası hukuk açısından bakıldığında da iki yolun olduğuna işaret eden Gül, "Biri açık, 'yaptığım benim hataydı deyip, özür dilemek', ikincisi de bunun tazminatını ödemek" ifadesini kullandı.
-"TERÖR ÖRGÜTÜNÜ HER ORTAMDA DÜNYANIN DİKKATİNE GETİRİYORUZ"-
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BM Genel Kurulu görüşmelerinde terör örgütü PKK konusunun dile getirilip getirilmeyeceğine dair soru üzerine de şunları kaydetti:
"BM Güvenlik Konseyi Genel Kurulunda tabii terörü birinci olarak konuşacağız. Ayrıca başkanlığımız sırasında terörle ilgili özel bir panel düzenledik. Bunun başkanlığını da Dışişleri Bakanımız yapacak. Bu, Türkiye'nin önceliklerine önem verdiğini gösteren bir şeydir. Şüphesiz ki terörle mücadelede uluslararası dayanışma çok önemlidir. Bu dayanışma ne kadar samimi olursa, terörle mücadele o kadar başarılı olur. 'Ama benim teröristim daha önemli, senin teröristin daha az önemli' zihniyeti hakim olduğu süre içerisinde terör daima fırsat bulur ve dünyanın en büyük tehdidi olarak devam eder. Bu açıdan Türkiye'nin bugün uğraştığı ve sonuna kadar da uğraşma kararında olduğu terör örgütünü, her ortamda, bu açık, kapalı toplantılarda, her ortamda dünyanın dikkatine getiriyoruz".
-İRAN-
Cumhurbaşkanı Gül, İran konusunun BM Güvenlik Konseyi'nin gündeminde olup olmadığının sorulması üzerine, İran konusunun ayrı bir madde olmadığını, ancak İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile ikili görüşmelerinin olacağını belirterek, şöyle devam etti:
''Türkiye ile yapılan işbirliği, P5 1 (BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya) ve İran arasındaki daha iyi bir anlayışı ortaya çıkarma yönünde Türkiye'nin gayretleri, tahmin ederim bütün bunlar hep konuşulacaktır. Yine tahmin ederim ki birçok konuşmacı, devlet başkanı, konuşmasında bu konuya birkaç paragraf ayıracaktır, çünkü dünyanın bugün en önemli problemlerinden birisi önümüzdedir.''