Periferik arter hastalığı, kalp ve beyin dışındaki tüm atardamar hastalıklarını ifade eder. Kısaca kollara, bacaklara ve iç organlara kan akışını sağlayan atardamarların ateroskleroz (damar sertliği) nedeniyle tamamen veya kısmen tıkanması ile oluşan bir hastalıktır.
Ateroskleroz iki yolla periferik damar hastalığa neden olur:
Egzersiz gibi oksijen ihtiyacının arttığı anlarda dokulara gönderilen kan ve oksijen miktarında hızla artış olması gerekirken, ateroskleroz damarlarda meydana getirdiği daralma nedeniyle bu artışa izin vermez ve hastalık belirtileri ortaya çıkar.
2. Bir arterin (atardamar) trombüs veya emboli (kan pıhtıları) nedeniyle tıkanması dokuda ani olarak oksijen azlığı ve beslenme bozukluğuna yol açar.
Egzersizde meydana gelen göğüs ağrısı veya yürüme ile meydana gelen fasılalı bacak ağrısı (intermittent klodikasyon), dokunun artan oksijen ve kan ihtiyacının karşılanamadığı durumlara örnektir. Bunun yanı sıra felç ve kalp krizi ise arterlerin kan pıhtıları ile tamamen tıkanması sonucu dokularda meydana gelen ani oksijen azlığı ve beslenme bozukluğu örnekleridir.
Nadir vakalarda, periferik damar hastalığının sonucu olarak kollar veya özellikle bacaklara giden kan akışındaki azalma neticesinde iyileşmesi çok güç olan açık yaralar, ülserler, gangren veya diğer bazı hasarlar meydana gelebilir. Bu alanlar yeterli kan alamamakta olup, enfeksiyon gelişimine çok yatkındırlar. İleri vakalarda amputasyon (gangren olmuş dokunun kesilerek alınması) gerekli olabilir.
50 yaşın üzerindeki erişkinlerin % 5’inde periferik damar hastalığı bulunmaktadır. Periferik damar hastalığı erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülmektedir. Periferik damar hastalığı için bilinen risk faktörleri aterosklerozu (damar sertliği) meydana getiren sebepler ile aynıdır. Bu risk faktörleri şunlardır:
- LDL kolesterol (kötü kolesterol) ve trigliserit düzeylerinin kanda yüksek olması
- HDL kolesterol (iyi kolesterol) düzeylerinin kanda düşük olması
- Sigara kullanımı
- Diabetes mellitus (şeker hastalığı)
- Yüksek kan basıncı (hipertansiyon) veya ailede hipertansiyon öyküsü
- Ailede ateroskleroza (damar sertliği) bağlı hastalık öyküsü
- Kronik böbrek yetersizliği
- Aşırı kilo veya şişmanlık
Periferik damar hastalığında risk faktörleri bir arada olduğunda risk daha da artar. Tek risk faktörü olan bireye göre iki risk faktörü olan birey daha fazla risk altındadır.
En sık görülen belirtiler, yürüme ile meydana gelen fasılalı bacak ağrısı (intermittent klodikasyon) ve ileri vakalarda istirahatte bacak ağrısıdır. Ağrının yeri ve ciddiyeti, tıkanıklığın olduğu damarın yerine ve tıkanıklığın derecesine göre değişmektedir. Intermittent klodikasyonun en sık görüldüğü yer bacakta baldır kaslarının olduğu (diz altında bacağın arka kısmında olan kaslar) yerdir. Baldır kaslarındaki bu ağrı yalnızca yürüme veya koşma gibi egzersiz anlarında ortaya çıkar ve yürümeye ya da egzersize devam edildiği sürece ağrı giderek artar. Nihayetinde hasta giderek artan bu ağrıya dayanamayacak duruma gelir ve durmak zorunda kalır. Ardından istirahat ile birlikte ağrı çabucak kaybolur. Intermittent klodikasyon bir veya iki bacağı da etkileyebilir.
Damar tıkanıklığının çok ileri düzeyde olduğu ve istirahatte dahi bacaklara yeterli kan ve oksijenin ulaştırılamadığı durumlarda meydana gelir. Ağrı tipik olarak ayakları etkiler ve genellikle ciddi bir ağrıdır. Bu ağrı özellikle geceleri hasta sırtüstü yattığı zamanlarda daha da artar.
Bunun dışında:
Bacaklarda uyuşukluk,
Baldır kaslarında güçsüzlük ve atrofi (çapının ve kuvvetinin azalması)
Bacaklara ve ayaklara soğukluk, üşüme hissi,
Ayaklarda renk değişikliği (Havaya kaldırıldığı zaman soluklaşma ve indirildiğinde koyu kırmızı renk alması)
Ayak sırtındaki tüylerin dökülmeye başlaması ve ayak tırnaklarının kalınlaşması
Ciddi damar tıkanıklığının olduğu ileri vakalarda ağrılı açık yaraların (ülser) oluşması veya özellikle ayak parmaklarından başlayarak ayak ve bacaklarda gangren durumunun meydana gelmesi
Tedavi:
Sigaranın bırakılması diyet, kandaki kolesterol ve diğer yağ düzeylerinin düşürülmesi ve kan basıncının kontrol altında tutulmasına yardımcı olur.
Şeker hastalığının kontrol altında tutulması, düzenli egzersiz bu noktada önemlidir.
Egzersiz, hem kasların oksijeni daha etkin olarak kullanabilmesi için yardımcı olmakta hem de kollateral dolaşımın (tıkanıklık ötesine doğru gelişmiş küçük atardamar dallarından oluşan yeni damar ağı) gelişmesini hızlandırmaktadır.
Cerrahi tedavi (Periferik Bypass)
Periferik damar hastalığının tedavisi için uygulanan cerrahi tedavi yöntemleri arasında periferik bypass işlemleri ve endarterektomi bulunmaktadır. Günümüzde minimal invaziv girişimlerle bunlar ayak bileğine kadar olan seviyelerde bile yapılmaktadır. Damar içerisinde tıkanıklığa neden olan lezyonlar, birden fazla darlık içeren damarlar veya uzun segmentli ciddi darlıklar cerrahi tedavi gerektiren durumlardır. Bypass cerrahisi, vücudunuzdan alınan bir toplardamar veya sentetik bir damar (greft olarak bilinir) ile tıkalı alanın öncesinden sonrasına oluşturulan yan bir yol ile kan akışının sağlanmasıdır. Endarterektomi işleminde ise kol veya bacaklara giden damar içerisinde tıkanıklığa neden olan plak tabakasının çıkarılmasıdır.