HABER

Perinçek'ten Sezer'e 'Lübnan' mektubu

Perinçek'ten Sezer'e 'Lübnan' mektubu

ANKARA (İHA) - İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Lübnan'a asker gönderilmesine ilişkin hükümet tezkeresinin TBMM'de kabul edilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e bir mektup gönderdi.

Perinçek mektubunda, "Sayın Cumhurbaşkanımız'ın, ABD'nin Türkiye'yi parçalama emellerini içeren Büyük Ortadoğu Projesi'ne yardımcı olacak herhangi bir uygulamaya izin vermemesi, milletimize büyük güç ve özgüven verecektir" dedi.

İP Genel Başkanı Perinçek'in Cumhurbaşkanı Sezer'e yazdığı mektup, parti başkanlık kurulu üyesi Nusret Senem tarafından Cumhurbaşkanlığına sunuldu. İşçi Partisi Genel Başkanı Perinçek, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e gönderdiği Türkiye'nin Lübnan'a asker gönderilmesine ilişkin mektubunda şu ifadelere yer verdi:
"Kamuoyu, silahlı kuvvetlerin kullanılması ve yurt dışına asker gönderilmesi konusunda yanıltılmaktadır. Meclis Başkanı, Başbakan ve ana muhalefet partisi lideri, Türkiye için bu kadar önemli bir konuda, Anayasa hükümlerini incelemeden görüş açıklıyorlar. Cumhurbaşkanlığı'nın anayasaya uygun bir değerlendirme yapacağı kuşkuların ötesindedir. Ancak İşçi Partisi olarak, görevimiz gereği görüşlerimizi Cumhuriyet'in en yüksek makamına sunuyoruz. Anayasaya göre, yurtdışına asker göndermek, "silahlı kuvvet kullanma" kapsamındadır (Madde-92, üst başlık). Silahlı kuvvet kullanmaya (Savaş hali ilanı veya yurtdışına asker gönderme) izin yetkisi, TBMM'nindir (Madde-92). Silahlı kuvvet kullanılmasına (Savaş hali ilanı veya yurtdışına asker gönderme) karar yetkisi, Cumhurbaşkanı'nındır (Madde-104). Anayasa, silahlı kuvvet kullanılmasına izin verme yetkisi ile karar verme yetkisini haklı olarak birbirinden ayırmıştır. Savaş ilanı ve yurtdışına asker gönderme gibi hayati önemde konularda, izin yetkisinin, milli iradeyi temsil etmesi gereken yasama organına bırakılması doğaldır. Ancak bu yetki, izin vermektir. Bu izinden sonra, silahlı kuvvetin kullanılmasına fiili olarak karar verecek merci, yürütmenin başında olan ve aynı zamanda Başkomutanlığı temsil eden Cumhurbaşkanlığı'dır. Çünkü yasama organları, fiili durumları yönetemez, savaş haline veya yurtdışına asker gönderilmesine izin verir; ancak fiilen hangi zaman ve durumda savaş hali ilan edileceğine veya asker gönderileceğine karar verecek organ, yürütme organıdır. Meclis hükümet sistemini, parlemanter sistemi veya başkanlık sistemini kabul eden hemen hemen bütün devletlerin anayasaları böyledir.Cumhurbaşkanı, devletin başıdır, yürütme organının başıdır ve TBMM'nin manevi varlığından ayrılamayan başkomutanlığı temsil eder (Madde 104 ve 117). Bu nedenle TBMM'nin yürütme organına verdiği savaş hali ilanı veya yurtdışına asker göndermeye izin yetkisini kullanarak karara dönüştürecek makam, Cumhurbaşkanı'dır. Hükümetin savaş hali ilanına veya asker göndermeye karar yetkisi yoktur; ancak karar vermesi için, Cumhurbaşkanı'na sunuşta bulunabilir. Hükümet, Cumhurbaşkanı'nın kararı olmadan Genelkurmay Başkanlığı'na asker gönderme konusunda bir emir veremez. Böyle bir emir, kanunda dayanağı olmayan bir emir olur; yani yasadışıdır ve dolayısıyla emir değildir. Böyle bir emri uygulamak, uygulayanları sorumlu duruma düşürür. Tayyip Erdoğan yönetimi, TBMM'nin izin yetkisi vermesinden sonra, Lübnan'a asker gönderme kararı alabileceği varsayımı içinde bir görüntü sergilemektedir. Böyle bir uygulamanın hukuki kaynağı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda değil, olsa olsa Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanlığı ilişkileri içinde bulunabilir. Cumhurbaşkanlığı makamının, Anayasa'dan kaynaklanan yetki ve görevinin gaspedilmesine izin vermeyeceğine güveniyoruz".

En Çok Aranan Haberler