Ankara (AA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda, "Başbakan kaçıyor, davasından emin olan insan kaçmaz. Önce dokunulmazlığını kaldıracaksın, sonra da vatandaşın karşısına çıkmaya cesaret edeceksin, o kadar" dedi.
Deniz Baykal, "Kanaltürk" Televizyonu'nda "Söz Meclisi" programında soruları yanıtladı. Baykal, PETKİM'in özelleştirilmesine ilişkin bir soru üzerine, PETKİM'in Türk ekonomisi ve sanayisi için olağanüstü önemli ve çok büyük potansiyeli olan bir kuruluş olduğunu kaydeden Baykal, şöyle devam etti:
"İhaleyi alan firmanın doğru dürüst kimliği dahi netleşmiş değil. Yani bu kadar kamuoyunun onayı dışında böylesine önemli bir özelleştirmenin üstelik de çok ciddi hukuki sorunların yaşanacağı şekilde gerçekleştirilmesi, gider ayak da seçimden 15 gün önce bunun yapılması çok kaygı verici bir olay. Bu, işlerin iyi götürülmediğini gösteriyor.
Tabii Türkiye'de yargı işleyecektir, kamuoyu bu konuyu değerlendirecektir."
-"Niye birbirimize söyleyemiyoruz?"-
Baykal, Başbakan Erdoğan ile niye karşı karşıya gelemediklerine ilişkin bir soru üzerine, Erdoğan'la bir araya gelip konuşamamalarının nedeninin, Başbakan Erdoğan'ın, 2002 yılındaki görüşmede, dokunulmazlıkların kaldırılacağına yönelik verdiği sözü tutmamasından kaynaklanıp kaynaklanmadığının sorulması üzerine ise Baykal, "O da olabilir. Ama yani onun da izahı vardır. İzahını yapsın, söylesin. Sen siyasetçisin. Yani sözü vereceksin, yapmayacaksın sonra da kaçacaksın, sonra da oyları alacaksın. Öyle bir şey olur mu?" dedi.
Başbakanın dokunulmazlıkları kaldırmak istemediğini savunan Baykal, bunun gerekçesinin de başta başbakan olmak üzere 200 milletvekili hakkında dosya bulunması olduğunu söyledi. Baykal, şunları kaydetti:
"Bunlar fevkalade ciddi dosyalar. Evrakta sahtekarlıktan, kalpazanlıktan bir sürü suç var. Sen bunların yargıda görüşülmesini engellemişsin. Birbiri ardına aflar çıkarmışsın. Çıkan aflardan sadece 'Maliye Bakanı Kemal Unakıtan yararlandı' diye biliyoruz. Hayır, Başbakan yararlanmış. Şimdi bunları yapmışsın, o zaman milleti aldatmaya ne hakkın var? Şimdi Başbakan kaçıyor, davasından emin olan insan kaçmaz. Sen Başbakansın, devletin bütün bilgileri sende. 'Arkadan konuşuyorsun, gel yüzüme söyle' desin, 'yanlış söylüyorsun kardeşim bak doğrusu budur' desin. 'Kendi kendine konuşuyorsun, ayıptır' desin.
Diyebiliyor mu? Diyemiyor. Konuşturmayacak, 3, 4 tane televizyonda kendine göre programlar yaptıracak. Böyle demokrasi olur mu? Demokrasi hamaset işi, nutuk atma işi değil. Önce dokunulmazlığını kaldıracaksın, sonra da vatandaşın karşısına çıkmaya cesaret edeceksin, o kadar."