HABER

Petrol fiyatları, programa yansıdı

Petrol fiyatları, programa yansıdı

İSTANBUL (İHA) - Devlet Bakanı Ali Babacan, petrol fiyatlarının bu yıl yüksek seyredeceğini geçen sene programı yaptıkları günlerde hesaba koyduklarını söyledi. Referans Gazetesi'ne açıklamalarda bulunan Babacan, programda rakamın 40 doların üstünde olduğunu ifade ederek,"Küsüratı var, 46 dolar gibi bir şeyler olabilir. Ama ortalamasına yine de bakacağız. Şu ana kadar yüksek gitti. Bu akşamki rapor 55.4'müş. Baktığımız zaman, 40 dolar - 56 dolar. Eskiden Türkiye'nin dış ticaret hacmi
çok küçükken petrol ithalatı, oradan gelecek maliyetler, bunun enflasyona etkisi, cari açık üzerindeki etkisi çok önemliydi. Toplam geçen seneki dış ticaret hacmi, 160 milyar dolar. Bu kadar büyük bir hacim içerisinde artık petrolün ağırlığı eskisi kadar değil. Mutlaka etkileyecektir ama, eskisi kadar hassasiyet yok. Ama enflasyon faktörü... TÜFE'nin içindeki detaylara baktığımızda kömür, petrol ürünleri ve ham petrolün 12 aylık artışı yüzde 30'larda" dedi.

NİYET MEKTUBU

Babacan niyet mektubu ne zaman imzalanacağı konusunda, "Basında da görüyorum, bazen aşamalar birbirine karıştırılıyor. Şimdi hazırlık süreci ve niyet mektubunun taslağı hazırlanıyor" dedi.

Mektubun detayları bittikten sonra imzalanacağını belirten Babacan, "İmzalandıktan sonra Board'a kadar sürede ise Board üyelerine dağıtılıyor. Board üyeleri inceliyorlar, gerekirse başkentlerine gönderiyorlar. Her ülkenin farklı yapısı var tabii. Ön hazırlık olduktan sonra da Board toplanıyor. Orada tartışılıyor ve Niyet Mektubu'nun gereği ne ise... Stand by başlangıcı mı, ya da herhangi bir gözden geçirme mi? Buna göre Board işlevini tamamlamış oluyor. Biz daha önce tarihi Nisan ortası gibi açıklamıştık. Şimdiye kadar o planda herhangi bir aksama yok. Bizim taraftaki işleri biz, Nisan ortası gibi bitirebiliriz. 16-17'sinde zaten toplantılar var. Bu toplantıdan önceki birkaç gün ve sonraki birkaç gün, bayağı bir yoğunluk oluyor" şeklinde görüş belirtti.

Diğer gelişmelerle ilgili de bilgi veren Bakan Ali Babacan şöyle devam etti:

"Bankalar Yasası ve sosyal güvenlik gitti. Gelir idaresi komisyonda bu hafta görüşülürse inşallah Genel Kurul'a perşembeye gider. Bu hafta biterse iyi olur. Ama gelecek haftaya sarkabilir. Teşvik Yasası ile ilgili birkaç konu var. İlla ki tamamlanması, komisyondan geçmesi gerekiyor ama bizim de bazı nihai siyasi kararlarımızın belli olması gerekiyor. O da şunun için: Çıkacak karara göre teşvik uygulamasının maliyeti hesaplanacak. Çünkü bir sürü alternatifler var. İl sayısının 36'dan 49'a çıkarılması ile ilgili bir problem yok. Tabii kapsam dışında kalan illerimiz içinde bazı zayıf iller var. Ama komisyondan nasıl çıkacağı belli değil. Biz ilk olarak 36 ili aldığımızda da tepkiler olmuştu. Ama sonuçta bakıyoruz, 36 ilin yarısında yatırım yok. Yüzde 100, her ilin her köşesi planlanacak diye bir şey yok. Biz kapıyı açacağız. O kapıdan hangi ile ne kadar yatırımcı girer bilemeyiz."

YAPI KREDİ VE TURKCELL OLAYI

Ali Babacan, Yapı Kredi'nin satışı ile ilgili bir soruya şu şekilde cevap verdi:

"Yapı Kredi'nin bir an önce sahiplik konusunun çözülmesi, bir karara bağlanması gerekir. IMF ile görüşüleceğini zannetmiyorum. O konuda tam bir şey söyleyemem. Çünkü hiç konuşmadık. Gündeme de gelmedi. Çünkü çok özel bir konu. Özel sektör ile özel sektör arasında. TMSF tarafı var, BDDK tarafı var."

Babacan Turkcell satışıyla ilgili olarak, "Bunu biz finansman dengesine hiç koymadık. Böyle bir rakam yok ortada. Dolayısıyla oradan ne gelirse kar diye bakmamız lazım. O olmazsa finansman dengesinde sıkıntı olur diye bir şey yok. Hesap kitapta o yok. Belli bir zamana yaydık, tahsilat planı görünüyor. Onun haricinde fazla bir şey yapmıyoruz. Takip ediyoruz sadece" dedi.

ENFLASYON RAKAMLARI

Babacan, TEFE ve ÜFE rakamları ile ilgili de açıklamalarda bulundu. Babacan, "TEFE ile karşılaştırdığımızda, ÜFE içeride ürünler açısından kura daha hassas. Sadece ondan ibaret. ÜFE'yi biz geçen sene de kullansaydık, geçen seneki ÜFE de kura daha duyarlı olurdu. Yoksa kurun geçişkenliği, eskiye oranla azalmış durumda. Normalde enflasyon düşük ve normal bir ortama döndüğü zaman kur ve enflasyonun birbirinden ayrılması gerekiyor. Oturmuş ekonomilerde olduğu gibi. Dolar-euro kuru yılda yüzde 15-20 oynadığında o ülkelerde yüzde 10 enflasyon çıkmıyor. Eskiden çok dolarize olmuş bir ekonomi vardı ve herkes kura bakıyordu. O günlerde çok daha önemliydi. O geçişkenliğin gittikçe azaldığını görüyoruz. Tabii bizim asıl hedefimiz TÜFE. Petrol tabii etkileyecek. Dış etkenler, enerji fiyatları bütün dünyada artınca bize de yansıdı. Buradan gelecek olumsuz bir etki bizim enflasyonla mücadelemizde başarılı olduk ya da olmadık anlamına gelmiyor" dedi.

GELİR İDARESİ YASA TASARISI

Babacan, "Gelir İdaresi Yasa Tasarısı ile ilgili bir soruya da, "Acil Eylem Planı'nda ilk 6 ayda bitecek diye yazmışız. 2.5 sene oldu ve alt komisyonda da 1 aydır sürüyor. ABD'de IRS, başkana bağlı çalışır. Önemli bir yapı. Çünkü bütçe gelirlerinin sıhhatli olması son derece önemli. Biz yarı bağımsız diyoruz, yani bir tek bakana bağlı. Ama eğer farklı bir siyasi yapı olsaydı yani tam bir bağımsız kuruluş olabilirdi. Şu anda böyle çünkü tek parti. Oyunu kurallara göre oynuyoruz, popülizmden uzak bir yapı. Karışık bir siyasi ortam olsaydı Türkiye'de, böyle olabilirdi. Bu siyasi yapı ile ilgili. Bağımsız kurullar önemli, ama nihayetinde hükümetle, siyasi irade ile ciddi bir koordinasyon içerisinde olmaları da çok önemli. Aksi halde işlerin yürümesi gerçekten zor, tıkanır. Mutlaka istişare ile konuşarak, diyalog kurarak ama nihai karar noktasında bağımsız kuruluşlar kendi kararlarını kendilerinin almaları gerekiyor. Aslında bu bizi rahatlatıyor da. Mesela bir Yapı Kredi örneğini vereyim. TMSF, BDDK bağımsız olmayıp da buralarda onun pazarlığını yapacaksınız... Çok zor. Bu konuların bağımsız kuruluşlara verilmesi hem isabetli karar açısından doğru hem de siyasetçileri böyle mikro konularla uğraştırmaması açısından destekliyoruz" karşılığını verdi.

En Çok Aranan Haberler