Güney Kıbrıs Rum yönetiminin, Doğu Akdeniz'de petrol ve doğal gaz arama ve çıkarma hedefleri doğrultusunda Mısır ve Lübnan'la yaptığı "münhasır
ekonomik bölge" sınırlarını belirleyen anlaşmalar nedeniyle KKTC ve Türkiye'den yapılan uyarı açıklamalarının ardından, Rum basını, konuya ABD ve İngiltere'nin de müdahil olduğunu yazdı.
Rum basını, "ABD ile İngiltere'nin, Ankara'nın resmi olarak da ortaya koyduğu tehditleri frenleyerek, Doğu Akdeniz'deki petrol konusunda çıkan krize müdahale ettiğini" yazdı.
ABD ve İngiltere'nin, Rum yönetiminin "egemenlik haklarını ve imzaladığı uluslararası anlaşmaların meşruiyetini" tanıdığını belirten Rum basını, ABD ve İngiltere'nin konuya müdahalelerinin, "Kıbrıs'ın münhasır ekonomik bölgesi" içindeki petrol yataklarını değerlendirmeye şirketlerinin ilgisiyle doğrudan ilgili olduğuna işaret etti.
Haberlerde, Rum yönetiminin, konuyu kamuoyu önünde tartışmaya son verdiği ve Rum Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliğine gönderdiği mektuplarla Ankara'yı "şikayet ettiği" de belirtildi.
ABD'nin güney Lefkoşa'daki büyükelçiliğinin sözcüsü, Rum Politis gazetesine şunları söyledi: "Egemen Kıbrıs Cumhuriyeti devleti vardır ve müktesebatın Kuzey'de uygulanmasının ertelenmesiyle adanın tamamı AB'ye üye olmuştur. Kıta sahanlığının karasularındaki her türlü kalkınmanın; iki taraf arasında daha büyük bir düşmanlık yaratmak yerine, yeniden birleşme perspektiflerini güçlendirecek şekilde olması çok önemlidir. Münakaşa, Kıbrıs sorununa mümkün olduğunca çabuk çözüm bulunması gerektiğini bir kez daha göstermiştir."
Güney Lefkoşa'daki İngiliz Yüksek Komiserliği sözcüsü de aynı gazeteye şöyle dedi:"Petrol araştırması, adadaki toplumlar arasındaki bölünmüşlüğü derinleştirirse üzücü olur. Kıbrıs sorununa süratle bir çözüm bulunmasının bütün Kıbrıslılara Kıbrıs'ın maden zenginliklerinden yararlanma olanağı tanımasını diliyoruz. Birleşik Krallık, bu yöndeki bütün çabaları destekliyor. Bu arada Kıbrıs Cumhuriyetinin hukuki temsiliyeti ve uluslararası hukuk çerçevesindeki hakları inkar edilemez."
Rum Alithia gazetesi de Rum yönetiminin "münhasır ekonomik bölgede" petrol ve doğal gaz aranmasına ilişkin yapması gereken icraatlar konusunda Yunan hükümetiyle bile istişare etmediğini bildirdi. Gazete, özetle şunları yazdı:"Ancak petrol konusu endişe verici boyutlar kazanmaya başladı, çünkü Türkiye, ihale prosedürünün 17 Şubatta resmen başlatılmasından önce Kıbrıs bölgesini sorunlu olarak nitelendirmeyi başardı. Bunun sonucu olarak da büyük ve ciddi şirketler, ihaleye katılıp teklif sunma konusunu yeniden düşünüyor. Petrol arama ve çıkarma işiyle uğraşan bütün şirketlerin resmi politikası, sorunlu bölgelerden kaçınmaktır."