ASTANA (İHA) - 2 miyon 700 kilometrekarelik yüzölçümüyle Kazakistan; kuzeyde Sibirya, güneyde Özbekistan ve Kırgızistan, batıda Hazar denizi ve doğuda Moğolistan'a sınırı olan büyük bir ülke. Kazakistan'da stepler, çöller ve dağlık bölgeler büyük alanlar oluşturuyor ve bu bölgelerde yerleşim mevcut değil. Kazakistan'da ekonomi son yıllarda atılım içinde.
Petrol fiyatının tırmanması, Kazakistan'da devlet kasasının giderek dolmasına yol açtı. Tıklım tıklım dolu kafeler, ışıklı reklam panoları, bir dizi yeni banka ve hotel, eski başkent Almatı'da refahın göstergesi. Kentte iyi giyinmiş işadamları, lüks arabaralarıyla alışverişe çıkan şık kadınlar artık istisna değil. Ekonomik refahını doğal gaz ve petrol kaynaklarına borçlı olan Kazakistan, en çok petrol üreten 10 ülke arasında. Ancak Kazakların büyük çoğunluğu, kırsal bölgelerde ve büyük yoksulluk içinde yaşıyor. Politikacılar, ekonomik canlanmanın bu kesimlere de yanıyacağını umut ediyorlar. Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, iyimserliğini şöyle dile getiriyor:
"Kazakistan'da işletmelerin yüzde 80'i özelleştirilmiş durumda ve ülkede çalışan nüfusun yüzde 75'i özel sektörde faaliyet gösteriyor. Kazakistan'da işletmelerin özelleştirilmesi yönünde büyük adımlar attık. Ülkemizin ekonomisi herkese açık. Tarım sektörü de özelleştirildi. Ama hala atmamız gereken birçok güçlük var. İşsizlikle mücadele etmek, halkın hayat standardını yükseltmek zorundayız"
NAZARBAYEV, DİKKATLERİ BAŞKA TARAFA ÇEKİYOR Ekonomiye yeni bir yön kazandıran Nazarbayev, dikkatlerin ülkenin büyük sorunlarına yönelmesini de başarıyla önlüyor. Bu sorunların başında, son yüzyılın en büyük çevre felaketlerinden biri olan Aral Gölü'nün kirliliği geliyor. Uzay istasyonu Baykonur'dan fırlatılan füzeler çevreye büyük zarar verse de, uzay istasyonu büyük başarı olarak öne çıkarılıyor. Geçen hafta sonu Baykonur'dan Uluslararası Uzay Üssü ISS'e gönderilen bir Soyuz füzesi, üste çalışan personeli değiştirdi. Füzenin yeryüzüne dönüşü büyük bir olay olarak kutlandı.
Kazakistan Devlet Başkanı Nazarbayev, sorunlardan değil, Hazar Denizi'ndeki petrol yataklarından söz etmeyi tercih ediyor. Sözkonusu sualtı petrol kaynağının, dünyanın en büyüklerinden olduğu söyleniyor. Amerikalılar ve İngilizler bu nedenle çoktan yatırım yaptılar. Petrol boruları ile iddialı petrol çıkarma planları hakkındaki görüşmeler, eski başkent Almatı'da sürüyor.
YENİ BAŞKENT ASTANA Nursultan Nazarbayev'in diğer büyük gurur kaynağını ise, ülkenin kuzeyindeki yeni başkent Astana oluşturuyor. Nazarbayev, şöyle konuşuyor:
"Astana'dan büyük gurur duyuyorum. Astana'yı gerçek bir Avrasya kenti olarak görmek istiyorum. Kentin gelişme süreci başladı ve bu süreç artık frenlenemez" Ancak bu pek doğru bir ifade değil. Çünkü Astana, sevilmeyen bir idari merkez. Buz gibi soğuğuyla da ünlü olan Astana'da, daha kasım ayında termometreler eksi 40 dereceye inebiliyor. Başkanın hayali, onun halktan ne denli uzaklaşmış olduğunu açıkça gösteriyor.
Nazarbayev, 1990'lı yılların ortasında neredeyse demokratik bir ülke olarak bilinen Kazakistan'da diktatörlük kurdu. Muhalefet acımasız yöntemlerle baskı altına alında. İnsan haklarını savunanlar hapse atıldı. Rejimi eleştirilenler susturuldu. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı AGİT, son yıllarda yapılan tüm seçimleri demokratik ilkelere aykırı olarak niteledi. Kazakistan'da medya devlet denetiminde, özgür basından sözetmek mümkün değil. Nazarbayev 1999 yılında yedi yıllığına Devlet Başkanlığı'na seçildi. Aslında Nazarbayev'in 2006 yılında görevden ayrılması gerekiyor. Tabii, anayasayı değiştirmezse. Siyasi gözlemcilere göre, Başkan Nursultan Nazarbayev'in anayasa değişikliği yapması büyük bir ihtimal.