ANKARA (İHA) - Gökçek, Osman Durmuş'un arkasında Bölükbaşı'nın bulunduğunu belirterek, "İnsanların ailesine dil uzatmaya hiçbir sağduyulu MHP'li arkadaş evet diyemez" dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek ve eşi Nevin Gökçek, Kanaltürk televizyonunda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Gökçek, TBMM'de geçtiğimiz hafta yaşanan tartışmalarla ilgili olarak, MHP'nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın planlı bir şekilde üzerine geldiklerini savundu. Gökçek, yaşanan tartışmanın kesinlikle bir tesadüf olmadığını öne sürerek, "Hayatımda ilk kez Başbakan Erdoğan'ın yüzünün bu kadar kızardığını ilk kez gördüm. Bir insanın ailesine dil uzatılması doğru konu değil. Bunun izah edilecek bir yanı yok, böyle bir şey olamaz. Ben o olayın spontona gelişen bir olay olduğuna inanmıyorum" dedi.
Gökçek, yaşanan tartışmaların arkasında MHP'li Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı'nın olduğunu ileri sürerek, "TBMM'de yaşanan olayların arkasında Deniz Bölükbaşı var. Bölükbaşı başörtü konusunda 'AK Parti'yi tezgaha düşürdüm' demişti. Oktay Vural'ın elinde bir kaset var, onu sallıyor. Durmuş, lafını atıyor. Bu tesadüfü bir olay kesinlikle değil. Başbakan son derece sağduyulu davranmıştır. İnsanın ailesinin söz edilmesine gerek var mı. MHP'ye gönül verenler içinize sindiriyorsanız bu olayı destekleyin.
Bir Müslüman, Hz. Muhammed'in son peygamber olduğunu bilir. Bunun aksini söylemek doğru değil. Başbakan'ın bunu kabul etmesi mümkün değil" diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Bahçeli'yi de suçlayan Gökçek, şöyle devam etti:
"MHP'nin sıkıştığı zaman hep yaptığı olaydır. Bahçeli herkesten hesap soracağını söylüyor. MHP aleyhine kim laf söylerse tehdit ediyorlar. Cumhurbaşkanlığı seçiminde MHP'den aday olan bir isim vardı. O kişide 'sen aday olamazsın' diye tehdit edildi. MHP bu işi bir kavga ortamı haline getiriyor. Ne zaman sıkışırsa ortalığı geriyor. Deniz Bölükbaşı ve Oktay Vural, tahrik eden konuşmalar ile gerginlik ortamı meydana getiriyor. Bunu zamanı gelince göreceğiz. MHP'ye gönül veren sağduyulu insanlar bu tür
konuları tasvip etmiyor. İnsanların ailesine dil uzatmaya hiçbir MHP'li sağduyulu vatandaş evet demez. Tabanın bunu tasvip etmeyeceğine inanıyorum. Eşimin başı açık, başı açık olan eşime bir kişi senin başın niye açık diye söylemedi. Bir hanım tercihini başını kapatmaktan daha doğal bir olay olamaz. Başbuğ bile GATA'daki olaydan dolayı üzüntüsünü ifade etti."
'REFAH PARTİSİ'NE GEÇME DİYE ÇOK ISRAR ETTİM'
Nevin Gökçek ise, Başbakan Erdoğan'a söylenen peygamber benzetmesini doğru bulmadığını anlatarak, TBMM'de yaşanan tartışmalar sırasında tüylerinin diken diken olduğunu ifade etti. Gökçek, "Geçmiş yıllarda Melih Refah Partisi'ne geçeceği sırada saçım açık olduğu için 'Refah Partisi'nde zorla başını kapattırırlar' şeklinde sözleri duyunca Melih Bey'e geçme diye ısrar ettim. Melih Bey vekil seçildi. Çantamda sürekli başörtü taşıdım, acaba bana tepki mi gösterecek diye. Herkes aynı birbirine saygı
gösteriyor. Ben her zaman şunu söylerim, insanlar özgürdür istediği gibi giyinebilir. Ben böyle geziyorsam beni böyle kabul ediyorlar. Keşke nefsimi yensem de başımı örtsem. Allah'ın emirlerini yerine getirmek kadar güzel bir şey var mı. Başbakanımız ve eşi bu olayla karşılaştığı zaman sineye çektiler. Politik olarak kullansalardı kullanırlardı. Kendilerini aradım, üzüntülerimi dile getirdim" dedi.
(TS-CC-Y)