Peygamberlerle ilgili sözleri tepki çekmişti! Savcılık Celal Şengör için kararını verdi: Müslümanların inandığı İslam dinine...

Prof. Dr. Celal Şengör hakkında bir televizyon programındaki sözleri nedeniyle "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerlere alenen aşağılama" suçundan yürütülen soruşturmayla ilgili karar verildi. Katıldığı canlı yayında Hazreti İbrahim hakkında konuşulurken araya girerek "O masal" diyen Şengör, "Onların hepsi masal. İbrahim diye bir adamın yaşadığı malum değil" demişti. Konuşmasına "Bütün bu söylenen kişiler tarihte yok" diyerek devam eden Şengör'ün Tevrat, İncil ve Kur'an-ı Kerim için "3 tane kutsal kitap denilen, aslında Suriye-Mezopotamya din geleneğinden türemiş bir yan branştır" ifadesini kullanması da tepki toplamıştı.

SORUŞTURMA TAMAMLANDI

Celal Şengör hakkında 23 Mayıs 2022'de, bir televizyon kanalındaki programda kullandığı sözler nedeniyle "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerlere alenen aşağılama" suçlamasıyla İstanbul Cumhuriyet Savcılığınca soruşturma başlatılmıştı. Şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan ve suçlamaları reddeden Şengör, hakkındaki soruşturma tamamlandı.

Celal Şengör 'şüpheli' sıfatıyla ifade verecek!

KARAR VERİLDİ

Savcılıkça Şengör hakkında atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın şikayetçi olarak yer aldığı kararda, "Şüphelinin bir tarih bilimcisi olarak kişisel görüşlerini açıkladığı, her ne kadar şikayet dilekçelerinde 'masal' kelimesinin aşağılayıcı bir söylem olduğu iddia edilmiş ise de, şüphelinin soruşturmaya konu Hz. İbrahim ve Hz. Musa'nın yaşadığına dair bilimsel kanıt bulunmadığından mitolojik karakterler olduğunu vurgulamak adına 'masal' ibaresini kullandığını ifadesinde açıkça belirttiği, mitolojinin Türk Dil Kurumundaki tanımının da 'Bir ulusa, bir dine, özellikle Yunan, Latin uygarlığına ait mitlerin, efsanelerin bütünü' olduğu, yine şüphelinin Müslümanların inandığı İslam dinine ya da Peygamberlere yönelik hakaret suçu içeren bir söyleminin de bulunmadığı, sadece kişisel görüşlerini ve tarihsel araştırmalara dayanan bilgileri açıkladığı, bu nedenle şüpheliye ait sözlerin dini değerleri aşağılayıcı nitelikte ve kamu barışını bozmaya elverişli olmadığı" kaydedildi. (DHA)