Oğlu kaçırıldıktan sonraki 5 ayda psikolojik tedavi görmeye başlatığını belirten Altıntaş, saçını başını yolarak yaptığı konuşmasında, "Her şeyi vurup kırasım geliyor.Üstümü paramparça etmek istiyorum. Oğlumu verin artık” dedi.
Acemi birliğini tamamladıktan sonra, memleketine izne dönen Asker Müslüm Altıntaş, 2 Ekim'de izinden askerlik yeri olan Erzincan'a giderken, Tunceli'nin Pülümür ilçesinde yolu kesilip, kaçırılmıştı. Daha önce de oğlunun bulunması için medyadan yetkililere seslenen Şevket Altıntaş, yaklaşık 20 gün önce PKK'nın örgüte yakın medya kuruluşları tarafından oğlunun sağlıklı olduğu yönünde görüntüleri yayınladığını ifade etti.
Oğlu ile ilgili en ufak bilginin kendisiyle paylaşılmasını isteyen baba şevket Altıntaş, kendisinin devletten habersiz bir adım atmak istemediğini kaydetti. 20 gün önce örgüte yakın medyada oğlunun görüntülerinin yayınlandığını ifade eden Baba Şevket Altıntaş, oğluna psikolojik işkence yapıldığını savundu. Görüntülerdeki oğlunun durumuna çok endişelendiklerini belirten Altıntaş, "Lütfen bana, 'bir gelişme olduğunda siz arayacağız' cümlesini söylemeyin. Bunu yeterince duydum. Bunun dışında, olumlu şeyler duymak istiyorum. Yani hiç mi bir girişimde bulunulmadı. Yani bulunulduysa neden kimse bana bilgi vermedi. Bundan 20 gün önce, oğlumun görüntülerini bir sosyal medya sayfasında paylaşılan bir yerde gördüm. Rahat olduklarını söylemişler. Rahat olduklarını sanmıyorum. Şiddet uygulanmıyor denilmiş ama psikoloji şiddet uygulanmış. Ben çocuğumu gördüm, çocuğumu tanıyorum. Lütfen yetkililere sesleniyorum beni bu ateşin içinden kurtarın. Kim ne yapacaksa, nasıl yapacaklarsa lütfen yapsınlar. Bana bekle sabret demesinler. Şimdi vicdanınıza seslenmek istiyorum" dedi şeklinde konuştu.
SAÇINI BAŞINI YOLDU
Açıklamaları esnasında oğlu aklına geldikçe sinirlenen Şevket Altıntaş, kıyafetlerini parçalamamak için ise kendisini zor tuttu. Oğlu kaçırıldıktan sonraki 5 aylık süreçte psikolojik tedavi görmeye başladığını anlatan acılı baba, açıklamaları esnasında ise zaman zaman kendi saçını yoldu. Çocukları duymasın diye banyoya gidip musluğu açarak gizli gizli ağladığını belirten acılı baba Altıntaş, "2 Ekim günü Tunceli'nin Pülümür ilçesinde, sabaha karşı, PKK'lılar tarafından otobüs durdurulmuş. Tam emin değilim ama bir tane asker daha varmış.O bir şekil kurtulmuş. Yalnız bunlar 3 kişilermiş biri de asker olduğunu gizlemiş. Bana söylenenlere dayanarak anlatıyorum. Benim çocuğum aşırı bir şekilde, direnmiş. Çocuğum darp gibi şeylere maruz kalabilir. Bundan da korkuyorum. Her şeyi de söylemekten korkuyorum. Lütfen beni anlayışla karşılayın. Benim gecem gündüzüm belli değil. Odama çekilip ağlıyorum. Çocuklar duymasın diye, musluğu açıp banyoda ağlıyorum. Ben bir babayım, onlar etkilenmesin. Ben ayakta durmalıyım. Bende şu an psikolojik tedavi görüyorum. Her şeyi, vurup kırasım geliyor. Farklı bir şeyler yapmak istiyorum parçalamak istiyorum kendimi. Ama işte babayım. Ben örnek olmalıyım. İnsan bir yerden sonra tıkanıyor" dedi.
"BU CANDIR KARPUZ KABUĞU DEĞİL"
5 aydır oğlunun serbest bırakılmaması nedeniyle çok canı yandığını belirten Altıntaş, örgütün oğluna zarar vermesinden de korktuğunu kaydetti. Oğlunun da can taşıdığını ifade eden Altıntaş, "Ben şimdi PKK desem ayrı, gerilla desem ayrı yada terörist desem ayrı abi ben ne yapayım ya. Şimdi siz bana söyleyin şimdi ben ne yapayım. Sesimi herkes duyacak. Onun için birilerinin canı sıkılır. Yapılacaksa bile yapmazlar. Yeter artık babayım bende. Bu candır, karpuz kabuğu değildir. Bu ordunun namusudur. Bu sadece benim sorunum değildir. Ülkenin sorunudur" diye konuştu.
"SORU SORMAYA KORKUYORUM”
Soru sormaya dahi korkutuğunu da ifade eden acılı baba, oğlunun kurtarılması halinde kendi canını bile vermeye razı olduğunu kaydetti ve ne isteseler yapacağını söyledi. Yanlış bir adım atmak istemediğini belirten baba Altıntaş, "Soru sormaya korkuyorum. Nerede ne adım atacağımı korkuyorum. Olur ki bir yanlış adım atarım. Beni oğlumla görüştürseler, kurban olurum ben onlara. Kim beni oğlumla görüştürürse, ayaklarının altını öperim. Ben oğlumun yüzünü görsem bana yeter. Ben bu hale düştüm" ifadelerine yer verdi.
Terör örgütünün kendisini reklam olarak kullanmak istediğini de anlatan baba Altıntaş, "Biz reklam olarak kullanılıyoruz. Biri medyaya çık derken diğeri çıkma diyor. Şimdi siz söyleyin ne yapayım ben. Medyaya çıkma diyorlar. Kamuoyu duymasın diyorlar. 20 gün boyunca bana bu denildi. çıkmadık ama sonuç alamadık. Benden canımı istesinler, beni parça parça etsinler. Ama oğlumu bana geri versinler. PKK mı gerilla mı, terörist mi. Benden ne isterseniz isteyin, ama benim oğlumu verin artık. Üstümü paramparça etmek istiyorum. Oğlumu bana verin kendimi satırla keseyim" ifadelerine yer verdi.
"BEN KÜRT, EŞİM TÜRK, HEPİMİZ KARDEŞİZ”
Kaçırılan asker Müslüm'ün annesi Songül Altıntaş da Kürt olduğunu belirterek, oğlunun dağlarda bu soğuk havada dayanamayacağını ifade etti. Oğlunun sağlığından şüphe ettiğini ifade ederek, oğlunu geri istediğini söyleyen anne Songül Altıntaş, "Oğlumu gördüm dünyalar benim oldu. O duyguyu anlatamam. 3,5 buçuk aydır oğlum kaçırıldı. Oğlumu gördüm ama, oğlumun sağlığından şüpheleniyorum. Oğlum dağlarda nasıl sağlıklı olsun. Tek erkek çocuğum, bana oğlumu versinler. Ben kürdüm eşim Türk, hepimiz kardeşiz. Bu soğuk havada, mağaralarda kim dayanır ki. Oğlum, mağarada dayanamaz. Kimse oğlumdan incinmediği gibi, oğlumun karıncayı bile incitmemiştir” ifadelerini kullandı.