PKK'lı örgütün planını deşifre etti
Terör örgütü PKK sınır dışına çekileceğini açıklamasına rağmen çözüm sürecini sabote edecek girişimlerde bulunmaya devam ediyor.
Terör örgütü PKK sınır dışına çekileceğini açıklamasına rağmen çözüm sürecini sabote edecek girişimlerde bulunmaya devam ediyor.
Terör örgütü PKK sınır dışına çekileceğini açıklamasına rağmen çözüm sürecini sabote edecek girişimlerde bulunmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde teslim olan S.A. isimli PKK’lı terörist, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü’ndeki sorgusunda örgütün yeni stratejik planlarını anlattı.
Nisan ayında eğitim için Kandil’e çıkarıldığını ancak haziran ayı başında hasta olduğu için kaçarak güvenlik birimlerine teslim olduğunu kaydeden terörist, dağa çıkarılan tüm gençlere daha önce sadece Öz Savunma Birliği (ÖSB) milislerine verilen silah kullanımı, bombalama ve suikast eğitimlerinin verildiğini kaydetti. Ayrıca sızma ve pusudan kurtulmak için yapılması gerekenler konusunda da katılımcıların özel eğitimlerden geçirildiğini aktardı.
Böbreklerinde taş olması sebebiyle kendisinin sadece yanaşık düzen eğitimi aldığını dile getiren terör örgütü üyesi S.A., “Kambur olan Deniz kod adlı ve beyin tümörü olan Argeş kod adlı örgüt mensuplarıyla birlikte, bölük komutanı Deşdi tarafından Metina bölgesindeki hastaneye gönderildik. Burada bize ilaç tedavisi uyguladılar.
Daha sonra bizi yeniden kamp alanına götürdüler. Eğitimlerin ardından mayıs ayı sonunda Abbas kod adlı Duran Kalkan ve Şahin kod adlı komutanların katılımıyla Kandil’de yemin töreni düzenlendi. Burada örgüt mensuplarına terör örgütüne ihanet etmeyeceklerine, silahlarını bırakmayacaklarına ve tam bir militan olacaklarına dair yemin ettirildi.” açıklamasında bulundu.
S.A. yemin töreninin ardından Duran Kalkan’ın yaptığı konuşmada şu açıklamalarda bulunduğunu anlattı: “Rojava’yı ele geçirdik. Burada askerlerimiz bulunmakta. Buranın tamamen kontrolü bizim elimizde. Geri çekilme diye bir şey yok. Aksine katılımlar artarak devam ediyor.
Önder Apo’nun hedefi 20-25 bin olan asker sayısını 100 bine çıkarmak. Bu sayıya yaklaşıldığında askerler şehirlere inerek halk savaşı başlatacak. Irak ile anlaşamıyoruz. Çünkü Irak bizim Türkiye ile savaşmamızı istiyor. Bunun için de ne istersek vermeye hazırlar.
Ancak savaşmak şu an için önder Apo’nun planları arasında yok. Biz Türkiye ile barış sağlasak bile savaşacak ülke çok. Ancak şu anda toparlanmamız ve eleman kazanmamız daha önemli. Sizleri örgüte katılımınızdan dolayı kutluyorum.” Teslim olan örgüt militanı S.A., eğitim alan diğer arkadaşlarıyla birlikte Kandil’e gönderilme korkusundan dolayı da kaçma kararı aldığını ifade etti. Daha sonra ise bir arkadaşının yardımı ile eğitim aldıkları kamptan kaçarak güvenlik güçlerine sığındığını belirtti.
Örgüt, bölgedeki tüm illerde ‘sözde asayiş birimleri’ kurdu
İstihbarat birimleri terör örgütü PKK’nın son dönemdeki faaliyetleri ile ilgili kapsamlı bir rapor hazırlayarak ilgili birimlere gönderdi. Rapora göre PKK, 2013 yılında yol kesme, kimlik kontrolü yapma, adam kaçırma ve iş makineleri yakma gibi eylemlerini artırdı.
Sınır dışına sadece hasta, yaşlı ve kadın teröristler çıkarken, katılım sayısının 3 bine yaklaştığı belirtildi. İstihbarat raporunda ayrıca örgütün Cizre ve Diyarbakır’ın yanı sıra bölgedeki tüm illerde de sözde asayiş birimleri kurduğu bilgisi yer aldı. Örgütün bu yapı sayesinde bölgede haraç topladığına vurgu yapıldı. Örgütün silahlı kanat mensuplarının da şehir merkezlerinde eğitim yaptığı vurgulandı.
Raporda özetle şu bilgilere yer verildi: “Cizre’de ortaya çıkan sözde asayiş ekibi çalışması bir prova niteliği taşırken, Kandil’den Doğu ve Güneydoğu’daki tüm illere aynı çalışma talimatı verildi. Kandil’deki talimata göre PKK, bu illerde asayiş ekipleri kurarak polis eğitimi verecek.
PKK’nın dağ kadrosunda bulunan ancak büyük olaylara adı karışmayan birçok örgüt üyesi, şehir ve kasabalara yerleştirildi. KCK kadrolarına dahil edilen bu militanlar, Cizre benzeri eğitim çalışmaları yürütüyor.” Raporda örgütün adam kaçırma ve şantiye basma suretiyle haraç aldığı aktarılıyor. Geçtiğimiz ay Bingöl’de kaçırılan iki işçinin serbest bırakılması karşılığında 300 bin lira alındığı kaydedildi.
