Diyarbakır'da PKK'lıların aracına açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden doktor Abdullah Biroğul toprağa verildi. Doktorun kardeşi Halime Biroğul, "Bu kan dursun artık, analar ağlamasın. Dağdakiler de, asker de, polis de, sivil de ölmesin" dedi.
Dicle ilçesinden olan doktorun Abdullah Biroğul'un, ziyaret ettiğimiz Bağlar ilçesinin dar ara sokaklarında bulunan evinden ağıt sesleri yükseliyor.
Beş yıl önce bir kızını da doğum sırasında kaybeden acılı anne Emine Biroğul, gazetecilerin sorularına yanıt vermek istemedi.
Fotoğraflarının çekilmesine izin vermeyen kız kardeşi Halime ise ağlayarak BBC Türkçe'ye, abisinin ne kadar zor koşullarda okuduğunu anlattı:
"Annemi yormayın lütfen, onun yüreği yaralı. Ona bakmaya yüreğim dayanmıyor. Babam ilaçlarla bile yakta duramıyor. Beş yıl içinde iki evlatlarını toprağa verdiler. Sekiz kardeştik şimdi altı kişi kaldık. Allah bunu yapanlara hakkımız koymasın. Onu haince öldürdüler.
İnanın ki bir lokma ekmek bulamıyorduk ama babam o zor koşullara rağmen abimi üniversitede okuttu. Daha iki yıldır göreve başlamıştı. Çok zor. Onu son bir kere bile göremedik. Giden gitti ama başkaları ölmesin artık."
'Daha nereye kadar kan dökülecek?'
Yalan, yanlış haberlerden dolayı gazetecilere konuşmak istemediklerini söyleyen acılı kardeş, akan kanın durmasını ve barışın sağlanmasını istediklerini söyledi:
"Bu kan dursun artık, analar ağlamasın, dağdakiler de asker de, polis de sivil de ölmesin. Hepsi ana evladı. Daha nereye kadar bu kan dökülecek. Ninem köydeydi, çatışmalardan dolayı gidip onu getiremiyorduk. Son aylarda bölgede yaşanan olaylardan dolayı akşam saat 6'dan sonra dışarıya çıkamaz olduk. Biz Kürt, Türk, Laz, ayırımı yapmıyoruz. Sadece ülkemizde rahat ve huzurlu yaşamanın bizim de hakkımız olduğunu söylemek istiyorum.
"Yeter artık bu kadar şehit! Abim bu vatanın bir Kürt evladıydı. Onu toprağa vermenin acısını ancak evladını kaybeden analar bilir. Ne olur, anaların yüreğinin acısını dindirecek barış olsun artık."
Biroğul ailesi, Dicle ilçesine bağlı Boğazköy adındaki köyleri 20 yıl önce yakılınca, Diyarbakır'a göç etmek zorunda kalmış. Baba inşaat işçisi ve büyük zorluklar içinde oğlunu okutabilmiş.
Yedi kardeşin en büyüğü olan ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni kazanan Abdullah Biroğul, üç yıl önce mezun olunca memleketine tayin istemiş. İki yıl Çüngüş ilçesinde görev yapan genç doktor, iki hafta önce Kulp Toplum Sağlığı merkezinde göreve başlamış.
'PKK'lılar sivil polis zannetti'
PKK'lılar, önceki gün akşam saatlerinde Diyarbakır'ın Kulp ve Lice ilçeleri arasında bulunan Yapraklı köyü yakınlarında yoldan geçen araçları durdurarak kimlik kontrolü ve örgüt propagandası yapmak istemişlerdi.
Kulp yönünden Diyarbakır'a giden Doktor Abdullah Biroğul, yolun kesildiğini fark edince kaçmaya çalışmıştı.
Biroğul, PKK'lıların araca uzun namlulu silahlarla ateş açması sonucu olay yerinde hayatını kaybetmişti.
Doktorun vurulması sırasında durdurulan 60 kadar araçtan birinde olan ve güvenlik nedeniyle adını vermek istemeyen bir görgü tanığı, BBC Türkçe'ye yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Hiç kimse böyle bir şey beklemiyordu. Hepimiz şok olmuştuk. PKK'lılar aracın yanına gittiler. Onun sivil polis olduğunu bu yüzden ateş ettiklerini söylediler. Oysa polis ya da asker oldduğunu gösteren herhangi bir kimlik göstermediler. Gözümüzün önünde bir insan öldürüldü, buna tepki gösterdik. Hepimiz bu duruma çok üzüldük.
"Olaydan yaklaşık yarım saat, 45 dakika sonra gitmemize izin verdiler. Ayrıldığımızda araç hala orada duruyordu. Sonra öğrendik ki öldürülen bir doktormuş. Çok acı bir olay ve buna şahit olmak çok kötü."