DTP Meclis Grubu'nda konuşan Türk, "Kimsenin bizi savaş yanlısı göstermeye de hakkı yok. Artık herkesin toplumsal bir barış projesi etrafında birleşmesi gerek. Bizim bütün siyasilerden, basından, kamuoyundan ricamız, artık kavganın değil, barışın dilini konuşalım, yüreği yanan bütün analara ilaç olacak bir tavır geliştirelim. Hiçbir şey için geç kalınmış değildir" dedi.
Bu arada DTP Grubu'nu aralarında yazarlar Vedat Türkali ve Murathan Mungan'ın da bulunduğu "Barış Meclisi" üyeleri de izlediler. Barış Meclisi üyeleri, Türk'ün konuşmasını dinledikten sonra kürsüye çıkarak görüşlerini dile getirdiler. Türk, son yılların en yakıcı sorunu olan Kürt sorununun çözümünde askerin çözüm yöntemleri dışında "sivil siyaset" dilinin ortaya çıkmaya başlamasının, bu yönde tartışma ortaya çıkmasını önemsediklerini belirtti.
- "ŞİDDET HAK ARAMA YÖNTEMİ OLAMAZ" -
Türk, "Bizler sorumluluğumuzun farkında olan sivil ve demokratik siyasete son derece ciddi yaklaşan bir siyasi grubuz. Bizim açımızdan şiddet dışı yöntemlerle hak arama mücadelesi her koşulda vazgeçilmez temel bir ilkedir. Çağdaş dünyada şiddetin bir hak arama yöntemi olmayacağını da çok iyi biliyoruz. İnancımız da budur" dedi.
Türk, DTP olarak Türkiye'de her birimizi derinden yaralayan çatışmaların sona ermesi için partiler üstü bir yaklaşımla, ortak bir şekilde hazırlanacak bir projede yeralmayı tarihi bir sorumluluk olarak gördüklerini bildirdi. Türk, "Eğer tartışılan formüller yöntemler içinde DTP yeralmazsa, bu projenin sağlıklı yürümesine de imkan yoktur. Herkesin bunu bilmesi gerekiyor" dedi.
- "PKK'YA SİLAH BIRAKTIRMA PROJESİ" -
Türk, PKK'ya "silah bıraktırma projesi" ile ilgili görüşlerini de anlatarak, "PKK'ya silah bıraktırma süreci, ortaklaşacağımız bir projeyle kamuoyunun, basının ve siyasi partilerin desteğiyle elbette ki bir sonuca ulaşabilir. Şimdi bazı siyasiler, silah bırakmaya yönelik politikaların neredeyse vatana ihanetle eşdeğer olduğunu seslendirmeye başladı. Bunlara sormak lazım, vatan evlatlarının hergün canını yitirmesine neden olan sorunu çözmek mi yoksa bu sorunun can almasının devamını savunmak mı vatana ihanettir." dedi.
Türk, bazı çevrelerin "savaş çığırtkanlığını" bırakıp toplumsal barışımız için elini taşın altına koyması gerektiğini söyledi.
- "FEDAKARLIĞA HAZIRIZ" -
"Biz elimizi taşın altına koyduğumuzu, böyle bir toplumsal barış projesinde fedakarlık yapmaya hazır olduğumuzu çok defa ifade ettik. Bugün yine bu konuda bu noktada olduğumuzu belirtmek isteriz" dedi. Türk, partilerine yönelik demokrasi ve etik dışı saldıralar devam ettiği sürece böyle bir süreçte "rollerini" oynamalarının giderek zorlaşacağını belirtti. Türk, "Biz seçimimizi demokrasiden yana yaptık. Yapmaya da devam ediyoruz. Demokrasi ve barış mücadelemizde ağır bedeller ödeyen bir parti olarak demokrasi dersine ihtiyacımız yok. Bunun en iyi örneklerini bu ülkeye, bizim partimiz, bizim insanımız vermiştir. Kimsenin bizi savaş yanlısı göstermeye de hakkı yok. Artık herkesin toplumsal bir barış projesi etrafında birleşmesi gerek. Bizim bütün siyasilerden, basından, kamuoyundan ricamız, artık kavganın değil, barışın dilini konuşalım, yüreği yanan bütün analara ilaç olacak bir tavır geliştirelim. Hiçbir şey için geç kalınmış değildir " dedi.
- "İDDİANAME'DE BELGE YOK" -
Türk, DTP'nin kapatılmasına ilişkin açılan davanın iddianamesini dikkatle okuduğunu belirterek, iddianamede, "DTP niye bunu söylemedi, niye bunu yapmadı" ifadelerinin bulunduğunu söyledi. Türk, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının DTP'nin şiddete başvurduğunu çağrıştıracak hiçbir belgeye sahip olmadığını ifade etti.
Türk, kendilerinin partilerini kapattırmaya çalıştığı iddiasının da, DTP'ye yapılan baskıları örtbas etmeye yönelik bir çaba olduğunu bildirdi. Türk, "Bizi demokrasi dışına itmek isteyenlerin emelleri asla gerçekleşmeyecek. Biz demokrasi zemininde kalmaya devam edeceğiz" dedi.
Türk, kendilerinin de dokunulmazlık zırhına bürünmek istemediklerini, ancak hem düşünce özgürlüğünün sağlanıp hem de dokunulmazlığın kaldırılmasından yana olduklarını ifade etti.
ANKA