Plan Ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Ve Avrupa Birliği Bakanlığı Bütçeleri Görüşüldü

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, “AB müzakere sürecinde fasıl açmak çok sayıda parçadan sadece birisidir. AB’ye üyelik süreci sadece fasılların açılıp kapandığı teknik bir süreç değildir. Aksine nihai aşamada siyasi bir karardır. Malumları olduğu üzere Türkiye resmi olarak 14 fasıl açıp, bir faslı geçici olarak kapatmıştır” dedi.TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Bakanlığı, Ulusal Ajans ve TÜRKAK bütçesi görüşüldü. Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, bakanlığı ile ilgili milletvekillerine sunum yaptı. Bozkır, küresel ve bölgesel sınamalarının Avrupa projesinin belki de tarihinde karşılaştığı tüm sınamalardan farklı unsurları içinde barındırdığını söyleyerek, "Fırsatlar farklı, tehditler farklıdır. Fırsatların değerlendirilmesi için ortaya konulacak irade her zamankinden daha güçlü olmalıdır. Tehditlerin üstesinden gelmek için birliğin kendi kimliğini tazelemesi, ortaklıklarını güçlendirmesi elzemdir. Genişleme sürecinin yepyeni değerini tartma ihtiyacı kaçınılmazdır. AB daha derin bir küresel konum için kolları sıvamak zorunda olduğunu nihayet kavramak durumundadır" ifadelerini kullandı.Bozkır, Türkiye’nin temel iradesini güçlü bir Avrupa projesinden yana kullandığını kaydederek, "Avrupa Birliği’ne tam üyelik tercihimiz konjonktürel değil, kalıcı ve stratejik bir yaklaşımın ürünüdür. Bu tercih aynı zamanda Avrupa projesinin siyasi anlamına güç kazandıran ve geniş bir coğrafyada istikrar, refah ve huzura hizmet eden insan odaklı bir anlayışın sonucudur. Avrupa Birliği’ne katılım sürecimizi stratejik bir hedef kılan en önemli özellik öncelikle ‘ortak sahiplenme’ duygusuyla ve ‘birlikte çalışma, birlikte yaşama’ anlayışıyla evrensel değerler zemininde bir barış coğrafyası yaratmaktır. Bu, aynı zamanda değerler coğrafyasının da yaşam sahasını genişletecektir" şeklinde konuştu.Bozkır şunları kaydetti:"Türkiye’nin konumu farklıdır. Katılım sürecimizin başarılı şekilde sonuca götürülmesinin yaratacağı etki de farklı olacaktır. Türkiye istikrarsızlıklarla dolu bir coğrafyada istikrar adasıdır. AB katılım sürecinde Türkiye her alanda kendi vatandaşları için çıtayı en yukarıya koymakta, özgüvenle ilerlemektedir. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına giden süreçte AB yolundaki kararlılığımızın mevcut bölgesel ve küresel sınamalar açısından ne denli ayrıcalıklı bir mesajı barındırdığı herhalde herkesçe görülmektedir."Bozkır, 17 nolu ekonomik ve parasal politika, siyasi blokajı bulunmayan 19 nolu sosyal politika ve istihdam ile siyasi reform süreci açısından önem atfettikleri 23 ve 24 nolu fasılların açılması için gerekli teknik ve diplomatik çalışmaları sürdürdüklerini aktararak, "Türkiye’nin AB’ye katılım sürecini değerlendirirken önemli bir hususun altını çizmek istiyorum. Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecini sadece açılıp kapanan fasıllar üzerinden değerlendirmemeliyiz. AB müzakere sürecinde fasıl açmak çok sayıda parçadan sadece birisidir. AB’ye üyelik süreci sadece fasılların açılıp kapandığı teknik bir süreç değildir. Aksine nihai aşamada siyasi bir karardır. Malumları olduğu üzere Türkiye resmi olarak 14 fasıl açıp, bir faslı geçici olarak kapatmıştır. Aralık 2006’da AB Konsey kararıyla 8 faslın açılması ve tüm fasılların kapatılmasının bloke edilmesi sonrasında Türkiye fasılların Ankara’da açılması ve kapatılmasına karar vermiştir. Bu sayede halihazırda 27-28 fasıl açılıp, 13-14 fasıl kapatılmıştır" dedi.