Plastik cerrahinin ortaya çıkış öyküsü şaşırtıyor

SAVAŞTA DOKTORLARIN GÖREVİ

Plastik Cerrahi, yaptığı rekonstrüksiyonlar (onarımlar) , yanık tedavileri, harp yaralanmaları, trafik kazaları gibi, doku kayıplarının meydana geldiği durumların tedavisinde, önemli rol oynayan bir branştır.

Nitekim; Kıbrıs harekatında da harp yaralanmalarında doktorlardan en çok üç branşa ihtiyaç duyulmuştur. Bunlardan bir tanesi Ortopedi, ikincisi Plastik Cerrahi, üçüncüsü Beyin Cerrahisi’dir. Hekimlerin savaştaki ve savaş sonrasındaki etkinlikleri, gazilerimizin tedavisinde önemli rol oynamıştır.

Savaş yaraları, doku kopmaları, geniş yaralar, kol-bacak kopmaları, işitme kaybı, yüzün kısmen parçalanması ve yanıklardır. Günümüzde modern savaşlarda maalasef askerleri öldürmek değil daha çok sakat bırakmaya yönelik teknolojiler kullanmaktadır.

Bunlardan mayın teknolojisi ayak ve bacakta, “Parça Tesirli” olarak bilinen bilye bombalar ise yukarıdan atılarak tüm vücutta kalıcı zararlar vermeyi amaçlar. Her iki türden gelen yaralanmalarda da başta deri olmak üzere dokular zarar görür.

Savaş yaralanmaları, görünümünü güzelleştirmek ve gençleşmek için yapılan uygulamalardan farklı olarak daha komplike ve uzun tedavi süreçleri, birçok branşın işbirliğini gerektirir. Aşırı şekil bozukluklarında hastaların hayata kazandırılması için Psikiyatristler de görev yapmaktadır.

Savaşların yarattığı musibetin yanında, tıbbın gelişmesine de çok faydaları olmuştur. 1.ve 2. Cihan Harpleri’nde kopan parçalar, deri parçaları, kopan burun, koldaki, bacaktaki yaralanmalar, yüzdeki yaralanmalar hep cerrahlar tarafından tedavi edilmiş ve bunların yarattığı deformiteler yine bu cerrahlar tarafından düzeltilmiştir. İşte, bu düzeltme işine giren doktorlar, Plastik Cerrahi’nin temelini atmışlardır.

Yani Plastik Cerrahi, yaraların kapatılması, büyük defeklerin kapatılması, aşırı derecede doku kaybı olan ve şekil bozukluklarına derman olmak isteyen doktorlar tarafından geliştirilmiştir. Halkımız Plastik Cerrahi’yi sadece güzellik cerrahisi olarak algılayabilir, bu eksik bir algılamadır.

Feci yaralanmaların sonuçlarını en yakından gören doktorlar, plastik cerrahlar, ortopedistler ve beyin cerrahları olmuştur ve bu hastaların tedavisini yapan doktorlar hem üzülmüş, hem de tedavi edebildikleri hastalar için huzur duymuşlardır.

Prof. Dr. Onur Erol

www.onep.com.tr