Günümüzde her üç kişiden birinin alerjik rahatsızlığının olduğunun bilindiğini söyleyen Özel Aydın Göz Hastanesi Doktorlarından Op. Dr. Özlem Polatlı, "Bu rahatsızlıklar, başta gıda alerjileri olmak üzere çeşitli biyolojik ve kimyasal maddeler de alerjilerden sorumludur. Söz konusu gözlerimiz olduğunda ise, açık havada en korunmasız organlarımızdan bir tanesi olan gözlerimizde, rüzgârda uçuşan polenler, tozlar ve birçok biyolojik ve kimyasal maddeden kaynaklı alerjik sorunlar ortaya çıkabilmektedir” dedi.
Göz alerjisinin çoğunlukla bahar ve yaz aylarında havada oluşan çok küçük toz taneleri, polenler, kimyasallar ile güneşin etkisi sonucu meydana geldiğini söyleyen Op. Dr. Polatlı, “Tüm bu etkenler gözün iç yüzü ve beyaz tabakasını örten ince zarda bulunan duyarlı hücreleri uyararak göz alerjisini ortaya çıkarmaktadır. Alerji yakınması olan kişilerde yakınmalar her iki gözde birlikte başlamakta; çoğunlukla kaşıntı, yanma, kızarıklık ilk şikâyetler olmaktadır. Daha duyarlı kişilerde koyu kıvamlı akıntı, ışığa bakamama gibi şikâyetler olabilmekte ve kişiler hekime başvurmaktadırlar. Alerjinin şiddetini; maruz kalınan alerjik maddenin cinsi, maruz kalınan süre, kişinin bağışıklık yanıtı, yaşı gibi birçok faktör belirlemektedir. Bilinen odur ki bünyeleri alerjiye yaktın olan (atopik) kişiler için baharla birlikte başlayan göz alerjileri ciddi bir sorun haline gelmektedir” şeklinde konuştu.
Op. Dr. Polatlı yaptığı açıklamada göz alerjilerinin genel olarak dört gurupta ele alındığını kaydederek “En önemli gurubu nisan – temmuz ayları arasında görülen akut alerjiler oluşturmaktadırlar, bunun yanında tüm sene devam eden alerjiler ve daha ağır seyirli olan vernal konjonktivitler de görülmektedir. Bu gurup alerjilerde kapak içlerinde alerjiye bağlı olarak oluşan kabarık lezyonlar gözün sağlam kornea tabakasına baskı yaparak korneada işlev bozukluğuna dahi yol açabilmektedir” diye konuştu.
Nelere Dikkat Edilmeli
Bahar aylarında görülen alerjilerden korunmanın yollarına da değinen Op. Dr. Polatlı, "En iyi yol alerjen maderlerden uzak durmak, temastan kaçınmak, temasta kalınan süreyi en aza indirmek, güneş gözlüğü, şapka kullanmak ve sık sık gözleri soğuk su ile yıkamaktır. Erken teşhis edilmesi halinde çoğunlukla göze uygulanan damla ve pomatlar tedavi için yeterli olmakla beraber farklı alerji formlarında göz kapaklarında düşme, kasılma ve gözde yapışkan bir akıntı oluşabilmektedir. Ayrıca kaşınma nedeni ile gözün sürekli ellerle ovalanması, gözün önündeki saydam tabaka olan korneanın yapısında bozulmalara sebep olabilmektedir” dedi.
Bulaşıcı ve mikrobik göz hastalıklarının da bahar aylarında sık görüldüğünü kaydeden Op. Dr. Polatlı, “Bunun nedeni alerji ile savunması bozulan gözlerin enfeksiyonlara açık olması ve sık göz kaşımaya bağlı ellerimizdeki mikropların göze bulaşmasıdır. Bu gurupta bahar aylarında salgınlara neden olan adenovirüslerin neden olduğu göz hastalıkları bulunmaktadır. Halk arasında göz nezlesi olarak ta bilinmektedir; el teması, ortak havlu kullanımı, öpüşme, hava ve para yolu ile kolayca bulaşabilmektedir. Adenoviral konjonktivitli hastaların mutlaka göz hastalıkları uzmanı kontrolünde tedavi olmaları gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz