Hücrelerin normalden fazla çoğalarak oluşturduğu yapılara polip adı verilir. İnsan vücudunda mukoza ile kaplı olan burun, mide, rahim, rahim ağzı gibi daha birçok yerde görülebilen polipler kalın bağırsakta da görülmektedir. Oluşturduğu dokunun herhangi bir tabakasında köklenen ve dışarıya doğru tümörleşen polipler, zamanla büyüyerek bir takım sağlık sorunlarına sebebiyet verebilir. Boyutlarına, yapılarına ve kök saldıkları dokulara göre farklılık gösteren poliplerin çoğu zaman iyi huylu olduğu gözlemlenmektedir. Ancak kanserleşme ihtimali bulunan polipler de mevcuttur. Polipler tıbbi yönden değerlendirilir, riskli olduğu durumlarda cerrahi işlemler ile alınır. Çoğu bireyin vücudunda polipler bulunmaktadır ancak sağlık açısından herhangi bir sorun oluşturmadığı ve rahatsızlık vermediği için fark edilmemektedir.
Poliplerin neden oluştuğu tam olarak bilinmemekle birlikte risk faktörleri bulunmaktadır. Bunlar;
50 yaş ve üzeri bireylerde görülme olasılığı yüksektir.
Aşırı kilo ve obezite en büyük etkenler arasındadır.
Sigara ve alkol kullanımı oldukça önemlidir.
Hareketsiz yaşam ve stres etkilidir.
Kontrol altına alınmayan diyabet hastalarında polip görülme olasılığı yüksektir.
Ülseratif kolit ve Crohn hastalığı gibi inflamatuar bağırsak hastalıklarında görülebilmektedir.
Kalıtsal bir hastalık olan bağırsaklarda görülen gardner sendromun da görülebilir.
Ailesinde kolon kanseri öyküsü olan bireylerde görülme olasılığı oldukça yüksektir.
Birçok polip rutin kontroller sırasında bulunmaktadır. Kalın bağırsak polipleri çoğu zaman belirti vermeyebilir ancak görülebilen belirtiler de bulunmaktadır. Bunlar;
Dışkı renginde değişiklik ve gaitada kanama.
Bir haftadan uzun süren ishal veya kabızlık.
Makatta kanama.
Halsizlik, nefes darlığı veya kansızlık.
Bazen göbekte ağrı.
Ancak bu belirtilerin görülmesi her zaman polip olduğu anlamına gelmemektedir. Bazen hemoroidal hastalıklar veya bazı kullanılan ilaçlar da bu belirtilere sebebiyet vermektedir. Önemli olan bu belirtiler görüldüğünde ertelememek, hemen bir uzmana başvurmaktır.
Kalın bağırsak polipleri görülme olasılığı yüksektir. Ancak yaşın önemi büyüktür. İleri yaş gruplarında çok görülen polipler aynı zamanda kadınlara oranla erkeklerde daha sık görülmektedir.
Poliplerin kanserli hale gelmeden önce tespit edilmesinde tarama testlerinin önemi büyüktür. Tarama yöntemlerinde; kolonoskopi, sanal kolonoskopi, esnek sigmoidoskopi, dışkı bazlı testler ve kolon poliplerinin teşhisinde kullanılan bir yöntem olan baryum lavman yer almaktadır.
Poliplerin türüne, oluşum gösterdiği dokunun tipine, sayı ve boyutlarına göre, iyi veya kötü huylu olması dikkate alınarak tedavi uygulanır. Büyük bir kısmı iyi huylu ve kanserleşme oranı düşük olan polipler herhangi bir problem oluşturmuyorsa alınmaları gerekmez. Ancak polip kötü huylu ise ve kanserleşme oranı yüksekse mutlaka alınması gerekmektedir. Polipektomi, minimal invaziv cerrahi ve kolon, rektum çıkarılması gibi cerrahi işlemler uygulanabilmektedir.
Bağırsak poliplerinin alındıktan sonra tekrarlama olasılığı düşüktür. Ancak alınan polip patolojiye gönderilir ve sonuca göre değerlendirme yapılır. Poliplerin oluşumunu engellemek ve polip oluşumunu azaltmak için hastalara büyük görev düşmektedir. Beslenme ve yaşam tarzını düzenlemek olumlu sonuçlar vermektedir. Kırmızı eti azaltarak sebze, meyve ağırlıklı beslenmek, düzenli olarak spor yapmak ve kilo kontrolünü sağlamak polip oluşma riskini azaltmaktadır. Ayrıca sigara ve alkol tüketiminden uzak durmak oldukça önemlidir.