ANKARA (İHA) - Hukukun Egemenliği Derneği, artan terör olayları karşısında polis ve diğer güvenlik güçlerinin yetkilerinin artırılması için geniş kapsamlı bir imza kampanyası başlatıyor. Toplanması hedeflenen 10 milyon imza, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) iletilecek. Hukukun Egemenliği Derneği Genel Başkanı Av. Erdem Akyüz, son dönemlerde yeniden tırmanışa geçen terör olayları ve art arda verilen şehitlere rağmen yasalarla güvenlik kuvvetlerinin elinin kolunun bağlandığını ileri sürdü. Yeni TCK'ya göre polisin şüpheli gördüğü bir kişinin üstünü ve arabasını araması için mutlaka mahkeme kararı gerektiğini hatırlatan Akyüz, "Türkiye Ankara'dan, Çankaya'dan ibaret değildir. Polis, Cizre'de, Şırnak'ta, Şemdinli'nin bir köy yolunda şüphelendiği bir aracın ve içinde bulunan kişilerin üstünü arayamayacak, hüviyet dahi soramayacak. Hatta bu işe yeltendiği zaman hakaretle karşılaşacak ve suç işlemiş duruma düşecektir" dedi.
Akyüz, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Hamur Sulh Ceza Mahkemesi'nin, polisin üst ve araç araması için hakim kararı bulunması yolundaki yasa maddesinin iptali için, görmekte olduğu davayı, Anayasa Mahkemesi'ne gönderdiğini, üst mahkemenin ise bu durumun Anayasa'ya aykırı olmadığına karar verdiğini kaydetti. Akyüz, bundan sonra polisin, şüpheli gördüğü bir kişinin üstünü ve arabasını araması için mutlaka mahkeme kararı gerekeceğini vurgulayarak, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise en büyük mülki amirin yazılı emrinin aranacağını ifade etti. Bu madde ve verilen kararın dünya ve Türkiye koşullarına uygun olmadığını savunan Akyüz, "Terörün başını alıp gittiği bir dönemde polisin yetkilerinin tam anlamıyla kısıtlanması yanlıştır. Kaldı ki Türkiye Ankara'dan, Çankaya'dan da ibaret değildir. Cizre'de, Şırnak'ta, Şemdinli'nin bir köy yolunda, polis; şüphelendiği bir aracın ve içinde bulunan kişilerin üstünü arayamayacak, hüviyet dahi soramayacaktır. Hatta bu işe yeltendiği zaman hakaretle karşılaşacak ve suç işlemiş duruma düşecektir. Gece yarısı ıssız bir yerde veya köy yolunda, polisin şüphelendiği araç ve kişinin üstünü araması için 'Kardeşim sen burada bekle, ben yarın gidip nöbetçi mahkemeden arama kararı getireceğim, senin üstünü ve aracını arayacağım' demesi ne kadar mantıki ve makul olabilir? Emniyet güçleri bu durumda saygınlığını dahi yitirecektir" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin üye olmak için yıllarca büyük çaba verdiği Avrupa Birliği ülkelerinde bile bu tür uygulamaların bulunmadığını söyleyen Erdem, polisin ve güvenlik güçlerinin yetkilerinin artırılmasını istedi. 'Yetkinin artırılması' ile 'yetkinin kötüye kullanılması' konularının birbirinden çok farklı olduğunun altını çizen Akyüz, "Polisin ve güvenlik güçlerinin yetkileri mutlaka artırılmalıdır. Ancak artan bu yetkiye oranlı olarak sorumluluk da yüklenmelidir. Bu yanlışı Meclis en kısa sürede düzeltmeli ve buna ilişkin yasa maddesini gündeme getirerek kaldırmalıdır. Bazı aydınlar suç işlenmesini özendirmekte ve işlenen suça katıldıklarını açıklamakta, bu suçu cezalandıran yasa maddelerinin kaldırılmasını istemekte ve bunun takipçisi olacaklarını söylemektedirler. Biz de Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milletiyle birlik ve bütünlüğünün korunması gerekli olan savunma ve suç takibine ilişkin yetkilerin kuvvetlendirilmesini istiyoruz ve bunun takipçisi olacağız" diye konuştu.
Akyüz, polis ve güvenlik güçlerinin yetkilerinin artırılması için çok geniş kapsamlı bir imza kampanyası başlatacaklarını belirterek, vatandaşlardan destek istedi.