İstanbul Emniyeti Organize Şube Müdürlüğü, 3 Temmuz günü yıllarca konuşulacak bir operasyona imza attı.
31 kişi 'şike, teşvik' suçlamasıyla cezaevine gönderildi. Operasyonun takımlara maliyeti 500 milyon euroyu buldu. Başta Fenerbahçe borsa, Şampiyonlar Ligi gelirleri derken büyük kayba uğradı.
Akşam gazetesinin haberine göre, organize polisi, analiz çalışmalarında takip altına alınacak kişilerin lüks yaşam şartlarıyla nasıl mücadele edilmesi gerektiğini değerlendirdi. Polisin bu operasyon için harcanacak sınırlı bütçesi milyon dolarlık şüphelilerin takibi için yetecek miydi? İşte o takip süreci...
Üniforma çıktı, 'laciler' çekildi
Polis teknik ve fiziki takip esnasında birçok polisiye yöntem de kullandı. Dikkat çekmemek için kimi zaman kılıktan kılığa girdi. Memurlar bazen sevgili oldu, bazen bir aile. Fiziki takiplerin sekteye uğramaması için polislerin giyimleri bile düşünüldü. Operasyonda görevli polislere 20 takım elbise alındı. Yapılan harcamalar kuruşu kuruşuna faturalandırıldı.
Operasyona hazırlık aşamasında ilk olarak 10'u kadın yaklaşık 54 kişi fiziki ve teknik takipte çalışmaya başladı. Bu sayı liglerin heyecanın artmasıyla birlikte bazen 100'lere kadar çıktı. 8 polis yeni yasayı satır satır okudu. Polis, delil çalışması aşamasında da hiçbir masraftan kaçınmadı. Organize Şube ekipleri şüpheliler nereye gittilerse adım adım takiplerini sürdürdü. Bir yanda telefon dinlemesi yapan ekibin yanı sıra onlarca polis de sokaklarda adım adım iz sürdü.
PORSCHE'A YETİŞEMEDİK MÜDÜRÜM
Eskişehir'de futbolcu Ümit Karan'a yönelik fiziki takip ise polisin zor şartlar altında çalıştığını gösteriyor. Buna ilişkin fiziki takip tutanağı hayli ilginç: 222 isimli gece kulübü önünde farları yanık vaziyette beklemekte olan Beyaz renkli Porsche marka araca bindiği (dinleme ve kayıt altına alma çalışmalarına göre aracı Karan'ın şoförü olduğu değerlendirilen şahsın kullandığı), aracın köprü altına girerek karşı istikamete geçtiği ancak çok hızlı olması ve trafiğin yoğun olması sebebiyle takibinin yapılamadığı...
ŞİKE BÜTÇESİ 50 BİN LİRA
Kulüplere yaklaşık 500 milyon euroya mal olan operasyonun İstanbul polisine maliyeti ise yaklaşık 50 bin lira. İşte 8 ay boyunca fiziki ve teknik takip yapan polisin operasyon bilançosu:
- Ankara, İzmir, Mersin, Trabzon, Karabük, Eskişehir ve Sivas'a gidildi. Bazı illere birkaç kez gidilmek zorunda kalındı.
- Polisin takip esnasında sık sık gitmek zorunda kaldığı lüks kafe ve restoranlar ise şöyle;
İstanbul: Kadıköy Suadiye Cafe Restaurant, Etiler Nispetiye Big Chefs, Papermoon Restoran, AK Merkez, Hayal Kahvesi, Park Fora Balıkçısı, Masa Restaurant, İstinye Park.
Eskişehir: Lüks Şeff Restaurant, Anemon Oteli, Mami's Days Patisseria, 222 Gece Kulübü.
İzmir: Anemon Oteli.
Papermoon tuzlu geldi
Şüpheliler, İstanbul'un en lüks mekanlarında buluşuyor, memurlar izliyordu. Polis, Papermoon'da bir şüpheliyi takip ederken 600 lira hesap ödedi. Papermoon'da 20 Mayıs'ta yapılan bir takipse tutanağa özetle şöyle geçti: 18.00 sıralarında Şükrü Saracoğlu Stadı'nın bulunduğu caddeye bağlanan sokakta ışıkta bekleyen Mercedes marka aracın ön koltuğunda Ali Kıratlı'nın oturduğu, aracın stadın VIP girişinde durduğu, Kıratlı'nın stada girdiği... Saat 20.00 sıralarında Papermoon Restoran isimli yere geçildiğinde Mehmet Şekip Mosturoğlu'nun kullandığı siyah BMW ile Aziz Yıldırım'ın kullandığı Range Rover marka aracın park halinde görüldüğü, bahçedeki masada Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu, İlhan Yüksel Ekşioğlu ve Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal isimli şahısların sohbet ettiklerinin görüldüğü tespit edilmiştir.
Kiralık 'HIZ' getirdi
Fiziki takip için ekiplerin gittiği her ilde otomobil kiralandı. Şüphelilerin lüks ve hızlı araç kullanmaları polisi zorlayan faktörler arasında yer aldı. Fiziki takibin yapılabilmesi için şüphelinin kullandığı araca yakın hızda araçlar kiralandı. Operasyon kapsamında kiralanan araç sayısı 80'i buldu. Kiralık araç formülünün bir nedeni de herhangi bir deşifre halinde, aracın polise ait olduğunun anlaşılmaması idi. Takip edilen kişilerin şüphelenmemesi de sağlandı.