Avrupa Birliği (AB) ve Belarus lideri Aleksandr Lukaşenko arasındaki siyasi anlaşmazlık yüzünden binlerce göçmen yaklaşık iki haftadır Belarus-Polonya sınırında bekliyor.
Lukaşenko, göçmenleri Belarus üzerinden AB'ye yönelterek AB ülkelerini sarsmaya çalışmakla suçlanıyor. Belarus hükümeti bu suçlamaları reddediyor.
Polonya'nın sınır geçişlerini durdurmasıyla beraber, Belarus da göçmenlerin başkent Minsk'e dönmesine izin vermiyor. Bu nedenle sınırda kaotik bir çıkmaz yaşanıyor.
Iraklı 33 yaşındaki Şiwan Kürd, soğukta sınırda bekleyen göçmenlerden biri.
Aç ve yorgun bir halde bekleyen Kürd, Polonya'nın sınırı geçmesine ve AB'de kendisine yeni bir hayat kurmasına izin vereceğinden emin.
Ancak hayal ettiği hayat ve arasında şu anda dikenli teller ve yüzlerce Polonya askeri duruyor.
Kürd, Perşembe günü BBC'ye, "Hala sınırda bekliyoruz ve çok sayıda Polonya askeri var burada" cümleleriyle yaşadıklarını anlatmıştı.
Bir grup göçmen, Pazartesi günü Minsk'ten hareket ederek Belarus'un kuzeybatısında bulunan Kuznica'dan çitleri keserek sınırı geçmeye çalıştı. Birkaçı bunu başarsa da büyük çoğunluğu durduruldu ve sınırdaki asker sayısı arttırıldı.
Polonya, Belarus sınır güvenliğini göçmenlere yardım etmekle suçluyor. Sınırda sıkışan göçmenler ise Kuznica'da geçici kamplar kurarak dondurucu soğuklarda beklemeye başladı.
Kürd sınırda yaşananları, "Yardıma ihtiyacımız var. Burada çocuklar kalıyor ve bize hiç yemek verilmedi" diyerek anlatıyor.
Gazeteciler ve insani yardım organizasyonları, Polonya'nın Eylül'de Belarus ile sınırında olağanüstü hal ilan etmesinin ardından bölgeye erişemediklerini açıklıyor.
Irak asıllı bir İngiliz olan Aras Nader, Polonya'da Grupa Granica isimli sivil toplum kuruluşu ağı için tercümanlık yapıyor.
Nader, BBC'ye, Belarus tarafındaki eşi ve çocuklarını bulmak için sınıra gitmeye çalıştığını anlattı:
"Aileme yemek ve su götürmeme izin vermesi için polise yalvardım. Aç olduklarını ve hiçbir yardıma erişemediklerini anlattım ama izin vermediler, üstüne bir de ceza ödememi istediler."
Nader'in ailesi sınırı geçmeyi başardı ama sınırdaki kontroller sıkılığını koruyor.
Polonya-Belarus sınırına 300 kilometre uzaktaki Minsk'te, Nader'in ailesi gibi AB topraklarına geçme hayali kuran çok sayıda Iraklı var.
"Çok yetenekli doktorlarımız, bilim insanlarımız ve öğretmenlerimiz var" diyen Nader sözlerine devam ediyor: "Ülkemizde hayat kalmadı, hiçbir şeyimiz yok. Tek istediğimiz iş sahibi olmak ve rahat bir hayat yaşamak."
Salı sabahı, çoğu Irak'tan gelen yaklaşık 300 göçmen Minsk kent merkezinde buluştu.
Bu mülteciler, BBC muhabiri Will Vernon'a, 4 saatlik araba yolculuğu mesafesindeki Polonya sınırına gitmek için beklediklerini söyledi.
İçinde uçak biletleri ve vizenin bulunduğu binlerce dolarlık seyahat paketleri aldıklarını söylediler.
İngiltere ya da Almanya'ya gitmek isteyen bir grup arkadaş seyahat paketlerine 3-4 bin dolar arasında fiyatlar ödediklerini belirtti.
Birkaç ay önce BBC, Irak'tan Avrupa Birliği'ne, Belarus üzerinden seyahat eden bir grubu takip etmişti. Grup, önce Irak'ta bir seyahat acentasından uçak biletleri ve vizelerini temin etti. Ardından da kaçakçılar vasıtasıyla AB'ye geçmeyi başardı. Ancak herkes bu yolculuğu başaramıyor.
Minsk'teki gruptan bazıları ise Belarus'taki polis ve askerler tarafından dayak yediklerini ve Polonya yerine Litvanya'ya doğru yöneltildiklerini söyledi.
Sınırdaki insanların ruh hali karışık; umut ve umutsuzluk arasında gidip geliyor.
Şiwan Kürd, "Eğer geçemezsek çok sayıda insanın hayatı tehlikede olacak. Şu anda bile küçük çocuklar ve yaşlılar hastalanıyor, yürüyemez hale geliyor. Bulunduğumuz yer buz gibi ve ne yemeğimiz var ne de ilacımız" diyor.