İSTANBUL (AA) - AİŞE HÜMEYRA BULOVALI - Türk halk müziği sanatçısı Çiğdem Elmas, sanat hayatında amacının meşhur olmak olmadığını ifade ederek, "İşimi doğru yapmanın yanı sıra özellikle gençlerden birilerini kazanıp bu işe devam etmelerini, bu kültürü yaşatmalarını sağlamak istiyorum. İdealist davranıyorum sanırım. Biraz da geç keşfedilmemizin ya da geç tanınmamızın sebebi bu diye düşünüyorum. Popülariteye değil halka hizmet ediyoruz çünkü." dedi.
2005'te çeşitli sanatçılarla birlikte türküler seslendirdiği "Muhabbet Eyledik" albümünü çıkaran Çiğdem Elmas, 2017'de ilk solo albümü "Sandığımdaki Türküler"de aralarında "Bir Sandığım Var", "Beline Bağlamış", "El Çek Tabip", "Çay Aşağı Adalar"ın da bulunduğu Bayburt'tan Sivas'a, Malatya'dan Erzincan'a uzanan on eseri türkü severlerle buluşturdu.
Henüz çocukluk yıllarında müziğe ilgi duyan ve oyuncak olarak kendi kendine yaptığı mikrofonla türküler söylemeye başlayan Elmas, sanat hayatını ve çalışmalarını AA muhabirine anlattı.
Müzisyen Elmas, müzik hayatına atılmasına ilköğretim okulu öğretmeninin vesile olduğuna işaret ederek, bağlama ailesinin en küçük çalgısı olan cura çalmayı ise dayısının kendisine öğrettiğini dile getirdi.
- "Annem her işini türküyle yapardı"
Milli Eğitim Bakanlığı ile Milliyet gazetesinin 1997 yılında düzenlediği "Liselerarası Türk Halk Müziği Ses Yarışması"ndan iki kez Türkiye birinciliği aldığını dile getiren Elmas, şöyle devam etti:
"1998 yılında da TRT İstanbul Radyosu'nun 'Amatör Ses Yarışması'nda bölge ikincisi seçildim. Bunun üzerine öğretmenlerim hep çevrelediler beni. 'Sen bu mesleği yapmalısın' diye. Süper liseden mezun olmama rağmen bir anda kararımı değiştirip konservatuvara girdim. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı ses eğitimi bölümünden mezun oldum. Onun hemen akabinde Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi bünyesindeki Folklor ve Müzikoloji bölümünde yüksek lisansımı tamamladım. Bu şekilde profesyonel müzik hayatına bir adım atmış oldum."
Elmas, çocukluğundan bu yana türkülerle büyüdüğünü ifade ederek, "Evimizde her zaman TRT Radyosu açıktı. Annem her işini türküyle yapardı. Dolayısıyla doğduğumdan beri kulağımdaydı ezgiler. Sanat müziği, halk müziği, kulağım dolu dolu büyüdüm. Anadolu kültüründen gelen bir insanım, aslen Sivas Zaralıyım. Sivas coğrafyasında türkü çok önemli bir yer taşır. Aşıklık geleneğinden gelen bir memlekettir." dedi.
- "Sanatlarıyla devleşen insanları örnek alıyorum"
Bağlama çalmaya başladığı sırada Güler Duman'ı örnek aldığını kaydeden Çiğdem Elmas, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Duman'ın hem çalıp hem okuyan bir kadın olması çok ilgimi çekmişti. Ardından da Sabahat Akkiraz. Duruşunu, hanımefendiliğini, yaptığı işe olan saygısını çok severim. Belkıs Akkale de öyle. Eski üstadlara çok bağlıyım, onların izinden gitmeye çalışıyorum. Gerek yaşantılarıyla, gerekse yaptıkları sanatla onların devleşen insanlar olduğunu düşünüyorum. Örneklerim onlar. Biraz da kendimi onlarla harmanlıyorum diyebilirim."
Müzisyen Elmas, "Muhabbet Eyledik" isimli ortak albüm çalışması yaptığını aktararak, "İlk solo albümümü Kalan Müzik etiketiyle, 'Sandığımdaki Türküler' adıyla çıkardım. Albüm çalışmalarının yanı sıra zaman zaman öğretmenlik ve repertuvar hocalığı yaptım. 4 yıl kadar da anaokullarında müzik öğretmeni olarak çalıştım." ifadelerini kullandı.
- "Türküler çocukların aklında kalırsa devamı gelir"
Anaokullarıyla çalıştığı sırada 3-6 yaş grubu çocuklara bu kültürün türkülerini aşılamaya çalıştığını söyleyen Elmas, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kültürün en can alıcı noktası türkülerdir. Çocukların aklında kalırsa devamı gelir. Ben bu işe çocukluğumdan başladığım için en büyük hedefim çocukların türküleri sevmesi oldu. 6 yıldır da Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Halk Müziği Korosu'nda misafir ses sanatçısı olarak görev yapıyorum. Amacım meşhur olmak ya da herkesin beni tanıması değil. İşimi doğru yapmanın yanı sıra özellikle gençlerden birilerini kazanıp, bu işe devam etmelerini, bu kültürü yaşatmalarını sağlamak istiyorum. İdealist davranıyorum sanırım. Biraz da geç keşfedilmemizin ya da geç tanınmamızın sebebi bu diye düşünüyorum. Popülariteye değil halka hizmet ediyoruz çünkü."
İBB tarafından düzenlenen "İstanbul'da Yaz Neşesi" projesine de katılan sanatçı, katıldığı konserlerden izlenimlerini aktararak, "Konserlerimizde gördüğüm şu ki, gençler türküleri çok seviyor ve sahipleniyorlar. Bu anlamda umuyorum ki devletimizin de oluşturacağı güzel bir politikayla, Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği hak ettiğinden çok daha iyi yerlerde olur. İnşallah sanattaki ve kültürdeki yeni açılımlarla çok daha iyi yerlere geliriz diye ümit ediyorum." temennisinde bulundu.