Zonguldak’ın Ereğli ilçesi Belediye Başkanı Halil Posbıyık, meclis üyeleriyle birlikte Kızılcapınar Barajı’na giderek, ilçenin içme suyunda tehlike yaşandığını söyledi.
Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, beraberinde eşi Neriman Posbıyık, Belediye Meclis Üyeleri, başkan yardımcıları ve daire müdürleriyle birlikte Kızılcapınar Barajı’na giderek Ereğli’nin içme suyundaki tehlikeye dikkat çekti.
Ereğli’ye yapılan zulme karşı 1 yıl önce mücadele başlattıklarını açıklayan Başkan Posbıyık, “1 yıldır hiçbir gelişme yok. Artık demokratik eylemlere başlıyoruz’ mesajı verdi.
Posbıyık, gazetecilere yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi “Benden evvelki dönemde yapılan protokol gereği Ereğli’ye giden içme suyunun kesilebileceğini anlatmıştım. Bugüne kadar öngörülerim hep doğru çıktı. Keşke doğru çıkmasaydı. HES ile bugüne kadar mücadele etmeseydim, bu pandemi döneminde şu anda Ereğli’nin suyu kesikti. Enerji üretiyorlardı. Enerji tesislerini hızla yapmaya devam ediyorlar. Bize DSİ ile birlikte uzun zamandır baskı uyguluyorlar. Hattı sokmak için. Hat bizim hattımıza girdiğinde 4-5 gün Ereğli’ye giden suyu durduracaklardı. Karşı çıktık, ‘Ereğli’yi ayağa kaldırırız’ dedik. Benim dediğim noktaya gelmeye başladı. Hatta o protokole göre o enerji fabrikası bittiği taktirde, buradan su aldıklarında, bu seviyeye geldiği zaman Ereğli’nin suyu kesilecek. İhale şartnamesinde bu yazılıyor. ‘Direk fabrikaya su verilecek’ diyor. ‘Ereğli halkı susuz kalacak’ diyor. Şu anda pandemi dönemindeyiz. Suların en önemli olduğu noktada dahi Ereğli’nin suyu kesilecek. Ogünlerde Ereğli’ye bunu anlatmaya çalıştım. ‘Ereğli’nin suyunu kesecekler’ diye bas bas bağırdım. Şuan sular barajda azaldı. Bu bir tabii afet. Su alçalabilir, azalabilir. Buna diyecek bir şeyim yok. Bunların ihaleye çıkarken şartnamede ‘100 kotuna geldiği zaman Ereğli’deki halkın suyu kesilecek, enerji üretimine verilecek’ lafı gündeme geldiği andan itibaren, aşağıdaki santral yapıldığı andan itibaren, Ereğli böyle bir tehlikeye maruz dedim. Bir yıl önce bunu açıkladım. Ama aldıran olmadı. İşte şimdi gerçeği görüyorsunuz. Bereket, mahkeme kararlarıyla, geciktirmelerimizle kaçak olarak elektrik üretim santralini aşağıda yapıyorlar ama istedikleri neticeye varamadılar. Hatta biz izin vermediğimiz için bunu bir kilometre ileriye boru götürmek suretiyle bizim vantuzlarımıza boruyu sokmaya çalıştılar. Geçenlerde basına ‘vantuzların etrafını kapatıyoruz, kilit altına aldık, Ereğli’nin suyunu koruma altına aldık’ diye demeç vermiştik, işte bunu onların su borusunu engellemek için yaptık.”
“Ereğli’ye ihanet edenler, içimizdeki İrlandalılar”
Başkan Posbıyık, Ereğli’de doğmuş, burada okumuş, Ereğli’nin ekmeğini yemiş, Ereğli’nin köylerindeki ana babası zorlukla onu yetiştirmiş, Erdemir’de üst düzeyde bazı yerli, Ereğlili çocukların var olduğunu ve bunların üst kademelere hep Ereğli aleyhinde laflar götürdüklerini söyledi. Başkan Posbıyık konuşmasında “Ereğli’nin ekonomik yönden batmasını sağlıyorlar. Yakında bunların isimlerini Ereğli Meydanına asıp deşifre edeceğim. Ereğli’ye ihanet adamlar diye. Onlar duyuyorlar şu anda beni. Kimler ne demek istediğimi gayet iyi anlıyorlar. Esas ihanet eden içimizdeki İrlandalılar” dedi.
“Ne iş yaparsınız siz?”
Ereğli’de Erdemir’in oluşturduğu hava kirliliğinden dolayı lösemi, kanser ve diğer hastalıkların hızla büyüdüğünü ileri süren Posbıyık, hava kirliliğinde ilçenin çoğu zaman bir numaralı yer olarak gösterildiğini belirtti. Posbıyık açıklamasını şu sözlerle sürdürdü; “Genellikle sabaha karşı 3-4 gibi bacalardan kirli tozlar bırakılıyor. Bu memlekette yaşayan insanların çocukları perişan vaziyette ama Ereğli halkı sessiz, her zaman olduğu gibi kibar. Sivil Toplum Örgütleri’nden ses yok. Siyasi ilçe başkanlarından ses çıkmıyor. Milletvekilleri zaten memlekette durmuyor, Ereğli’de durmuyorlar. Sadece Ereğli’ye geldiklerinde ‘belediyeyi alacağız’ diyorlar. Alın sizin olsun. Başınıza çalın milletvekilliklerini de belediye başkanlıklarını da . Ne iş yaparsınız siz. Bunlar yetmiyor gibi, yıllardan beri söylüyorum, Demir çelik fabrikaları, zehirli gaz ihtiva eden, sülfürik asit içeren çelikhane cürufunu deniz dolgusu yapıyor. 2 Milyon metrekare yer kazandı denizden. Şimdi etrafını tahkim yaptı. İçeride büyük cüruf dağları meydana geldi. Bunları artık denize dökemiyor, çünkü tahkimini yaptı denizden ve doldurma alanları da bitmiş vaziyette. Ne yapacak? Bunu kırması, elemesi, içindeki madeni çıkarıp tekrar çeliğe döndürmesi lazım. Bunun denemesini Madenci tersanesi bölgesinde daha evvel yaptılar. İzmir’den bir firma getirdiler. Ege Demir Sanayi’ni getirdiler. Orada kırma dökme işini lisans olmadığı halde yaptılar. Lisans falan yok, sadece Aliağa’da var bu lisans. Ama şimdi Demir Çelik bu cürufu gemiye bindirip Aliağa’ya gönderdiği zaman zarar eder. Ereğli halkını zehirlesin. Yeni bir yer buldular Alaplı-Ereğli arasında. Roj Metal diye bir yer kurdular. Alaplı-Ereğli sınırında, Kıyıcak mahallemizin yanında tahkimatları dikmeye başladılar. Yine Ereğli’deki İrlandalılar da bunlara yardım ediyorlar. Onlar da biliyor bunu. Her türlü maddi, manevi her şey dönüyor. Bu demir çelik ne yapıyor. Çelikhane cürufunu Ereğli dışına yollamıyor masraflı olacak diye. Çünkü bunların işi gücü Ereğli’nin suyunu çıkarmak. OSB’dekilerin, kamyoncuların, kesme dilme yapan işadamlarımızın ekmeklerini elinden alıp, kar edip genel kurul üyelerine fazla kar dağıtıp yerlerinde kalmak istiyorlar. Ereğli halkını, Ereğli Belediyesi’nin devamlı boğazını sıkıyorlar. İşte bir örnek daha söylüyorum. Ereğli Alaplı sınırında yeni bir yer kurmaya başladılar. Erdemir cüruf satıyor bunlara. Zaten Erdemir teşvik ediyor bunu. Omsan gibi, tomsan gibi bir şirket de buraya kurdurdu. Cüruflar buraya gelecek, orada kırma dökme ayıklama işleri yapılacak. Büyük paralar kazanılıyor bundan. Daha önce büyük mücadeleyle Madenci Gemi’nin orda bu işleri durdurduk. Kapattık. Şimdi aynı şahıs bunlarla ortak olmak suretiyle Alaplı Ereğli sınırında yapıyor. Şahıs arazileri var burada. Bu yapıldığı takdirde, -tabi bizden başka kimsenin sesi soluğu çıkmıyor- atık tesisi yapılması planlanan yer, yerleşim bölgelerine iki yüz metre mesafede olup Kıyıcak, Göktepe, Alaplı’da Küçüktekke, Büyüktekke ve Osmanlı köyleri direk olarak bundan etkilenecek, zehirlenecek. Plajdaki sular da bundan etkilenecek. Zehirlenecek. Aktif derelerin üstüne yapıyorlar. Burası aynı zamanda karayolu geçiyor. İl çevre müdürlüğünde bir takım insanlar bunlara yardım ediyor. Yemini, ekmeğini alan herkes bunlara yardım ediyor.”
Başkan Posbıyık, toplantının sonunda basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, 1 yıl önce hazırlanan ‘Ereğli Geleceğine Sahip Çıkıyor’ kitapçığı ile 6 sayfalık bildiri dağıtıldı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz