Pek çok anne adayı bebeğini kucağına alacağı günü heyecanla bekler. Gebelik süreci bazı kadınlar için daha kolay geçerken bazıları için ise daha zorlu olabilir. Özellikle doğumdan sonra birçok kadında depresyon sorunu ortaya çıkabilir ve bu durum anneyi ciddi şekilde etkileyebilir. Depresyon, psikolojik bir rahatsızlık olduğundan insanı hayattan soğutmaya kadar gidebilir. Bu yüzden doğum sonrası görülen ve postpartum depresyon olarak bilinen - bu problemi zamanında çözmek oldukça önemlidir.
Doğum sonrasında birçok annede bazı değişik duygu karmaşaları görülebilmektedir. Doğuma kadar ki süreç yani hamilelik dönemi hem tatlı heyecanlar hem de bebekle ilgili planlarla geçerken, doğum sonrası çok daha farklı olabilmektedir. Aileye yeni bir bebeğin katılması, bebeğin bakımı, annenin kendine tam olarak bakamaması, kilo alımı, hormonal dalgalanmalar, bebeğin geleceğinden endişe etme gibi durumlar, sıklıkla doğum sonrası birçok annede görülmektedir.
Bu duyguların peş peşe ve şiddetli bir şekilde yaşanması annenin depresyona girmesine yol açabilir. Bu durum doğum sonrası depresyon olarak da isimlendirilen postpartum depresyonunun ortaya çıkmasına neden olur. Bu depresyon sürecinde annenin hem ailesi hem de eşinden gerekli desteği alması gerekir. Tek başına bırakıldığında durum sarpa sarabilir ve depresyon sorunu annenin hayatını ciddi şekilde olumsuz olarak etkileyebilir.
Doğumun hemen akabinde kendini göstermeye başlayan postpartum dönemi, lohusa dönemi olarak da bilinmektedir. Bu süreç genel olarak altı hafta ile sekiz haftaya kadar sürebilmektedir. Bu dönem içerisinde yeni anne olmuş kadına gerekli psikolojik desteğin verilmesi son derece önemlidir. Kadın bu durumla tek başına başa çıkamayacağı gibi daha ilerili zamanlarda kendine ve hatta bebeğine zarar verebilecek boyuta gelebilir. Lohusa süreci kadınlar için en dikkat edilmesi gereken süreçlerden biri olarak tanımlanır.
Bu süreç korku başta olmak üzere kaygı, endişe, bebeğe nasıl bakacağım hissi, geçmiş eski günlerine hasret gibi duyguları da beraberinde getirir. Tıp dilinde depresyon olarak da isimlendirilen bu dönemin sağlıklı bir şekilde aşılması hem anne hem de bebek için büyük önem taşır. Bu dönemde annelerde birtakım önemli belirtiler ortaya çıkar ve bu belirtilerin gözden kaçırılmaması gerekir. Postpartum depresyon belirtileri ise genel olarak şu şekildedir:
Postpartum depresyonu birçok annede doğumdan sonra görülebilen psikolojik kökenli bir rahatsızlıktır. Bu süreç geçici olmakla birlikte destek alınmadığında süreklilik arz edebilir. Özellikle gebelik sürecini zor geçirenler, ailesinde veya yakınlarında psikolojik kökenli rahatsızlığı olanlar, önceden doğum yapan ve bu doğumda depresyon yaşayanlar, eşinden ya da anne babasından hiçbir destek görmeyenler, gebe kalmadan önceki dönemlerde psikolojik kökenli rahatsızlık geçirmiş olanlar, istenmeyen hamilelik yaşayanlar, postpartum depresyonu geçirme riskini daha fazla yaşamaktadır. Bu süreci yaşayan kadınların vakit kaybetmeden uzman bir doktor desteği alması oldukça önemli bir konudur.