Prebiyotikler bağırsaklar tarafından doğal yollarla sindirilemeyecek kadar dayanıklı bir yapıya sahip besin lifleri olarak bilinir. Prebiyotik nedir bilmeyen pek çok kişi bu sorunun cevabını öğrendikten sonra bu besin liflerinin tüketiminin ne kadar önemli olduğunu kavrayabilir. İnsan sağlığına önemli katkıları bulunan bu lifler özellikle sindirim sistemi üzerinde etkili olur.
Bir insanın sindirim sisteminde 500’ün üzerinde bakteri çeşidi bulunur. Bu bakterilerin içerisinde insan sağlığı açısından hem yararlı hem de zararlı olanlar yer alır. İnsan yaşamı için hepsinin ayrı bir değeri ve önemi olur. Besinlerin tüketilmesi yoluyla insan vücuduna giren prebiyotikler bağırsaklara ulaştığında sindirilemez ve bu sebeple bağırsaklarda kalır. Bağırsakların içerisinde prebiyotiklerden farklı olarak probiyotik olarak adlandırılan canlılar bulunur. Probiyotikler sindirim sisteminin çalışması için gerekli olan canlı maya ve bakterilerden oluşur. Bu noktada pek çok kişi probiyotiklerin bir bakteri çeşidi olmalarından ötürü zararlı olduklarını düşünebilir. Ancak bakterilerin hepsinin hastalığa sebep olduğunun düşünülmesi aslında yanlış bir varsayımdır. Probiyotikler sindirim sistemi için yararlı ve gerekli olan bakterilerdir. Bağırsakların düzenli bir şekilde çalışabilmesi için hem prebiyotiklere hem de probiyotiklere ihtiyaç duyulur. Probiyotik adı verilen canlı bakteri ve mayalar görevlerini yerine getirmek için prebiyotik liflerle beslenir. Bağırsakların sağlığının korunması insanoğlunun yaşamını sürdürebilmesi ve rahat edebilmesi açısından büyük önem taşır. Bu sebeple de
bazı bilim adamları prebiyotikleri insan vücudundaki ikinci beyin olarak kabul eder.
Prebiyotik gıdalar tüketmenin sağlık açısından pek çok yararı bulunur. Bunlar sadece bağırsakların düzenli çalışmasını sağlamak ile sınırlandırılamaz. Kaliteli ve sağlıklı bir yaşam için herkesin sofrasında prebiyotik içeren gıdalara yer vermesi gerekir. İşte prebiyotiklerin insan sağlığı açısından faydalarına birkaç örnek:
Prebiyotikler pek çok besin maddesinin içerisinde kendiliğinden yer alır. Bu besinlerden yeteri kadar tüketilmesi sağlıklı bir yaşam için gereken prebiyotik ihtiyacını karşılar. Doktor önerisi olmadan ek Probiyotik takviyesi için ayrıca bir ilaç kullanmaya gerek yoktur. Çünkü her şeyin fazlası zarar getirir. Ancak doktor yönlendirmesiyle de ek takviyelerden yardım alabilirsiniz. Peki hangi besin maddelerinin içerisinde prebiyotik bulunur. İşte bu sorunun cevabı:
Probiyotik destekler içerisinde prebiyotik lifler barındırır. Bunlar kişinin kendi tercihini göre kullanılamaz. Çünkü vücuda çok fazla prebiyotik lifin girmesi farklı zararlar ortaya çıkarabilir. Eczanelerde ilaç olarak satılan bu ek takviyeleri kullanmadan önce alanında uzman bir doktor tarafından kapsamlı şekilde muayene edilmek daha doğru olur. Probiyotik takviyesi doğru uygulandığında pek çok sorunun çözümü olabilir. Mesela düzenli olarak ağır antibiyotikler kullanan kişilerde ishal gibi bağırsak sorunları ortaya çıkabilir. Bu sorunlar probiyotik takviyesi ile ortadan kaldırılabilir. İrritabl bağırsak sendromu bazı kişiler kabızlıktan dolayı şikayet eder. Yatalak hastalarda da sıklıkla kabızlık problemi ile karşılaşılır. Bu ve benzeri durumlarda da doktorlar probiyotik takviyesine başvurabilir. Çünkü bu takviyelerin içerisinde yer alan prebiyotikler bağırsakların tekrardan düzenli bir şekilde çalışmasına yardımcı olur. Ayrıca IBS yani irritabl bağırsak sorunundan muzdarip olan kişilerde mide bulantısı, aşırı karın ağrısı, şişkinlik ve gaz gibi sağlık problemleri görülür. Prebiyotikler üzerine araştırma yapan bazı uzmanlar bu problemlerin de ek takviyelerin kullanımıyla beraber azaldığını veya ortadan kalktığını saptar. Ancak probiyotik takviyeler üzerine yapılan araştırmalar halen devam etmekte olduğu için kesin sonuçlara varmak zordur.
Bir insanın sürekli olarak sindirim sistemine bağlı problemler yaşaması prebiyotik eksikliğine işaret eder. Örneğin kabızlık, ishal, gaz sıkışması ve şişkinlik gibi rahatsızlıklar bağırsaklarda yeteri kadar prebiyotik lif bulunmamasından kaynaklanabilir. Ayrıca tıp alanında yapılan araştırmalar antibiyotik kullanımının bağırsaklara yerleşen prebiyotik miktarını azalttığını ortaya koyar. Bu sebeple de boş yere ve gereksiz antibiyotik kullanımdan uzak durmak daha doğru olur.