Prof. Çolak: Anadolu’nun Fakir Çocukları Eksikliklerini Dershanede Gideriyor

Atatürk Üniversitesi (AÜ) Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabri Çolak, dershanelerin, eğitimdeki eşitsizliği ortadan kaldıran önemli eğitim kurumları olduğunu söyledi. Prof. Çolak, dershanelerin kapatılmasına karşı olduğunu belirterek, "Anadolu’nun fakir fukara çocukları eğitimdeki eksikliklerini dershanelerle gideriyor." dedi. Dershanelerin kanun zoruyla kapatılmak istenmesine, toplumun bütün kesimlerinden ve akademik çevrelerden tepkiler gelmeye devam ediyor. AÜ öğretim üyelerinden Prof. Dr. Sabri Çolak, özel dershanelerin kapatılmasına karşı olduğunu söyledi. İzmir’de, İstanbul’da ya da Ankara’da köklü, kaliteli eğitim kurumlarında ders gören öğrenciler ile Ardahan, Hakkari’de sıradan bir okulda okuyan öğrencinin aynı şartlarda sınava girmesinin adil olmadığına vurgu yapan Prof. Çolak, TÜBİTAK bursuyla lise ve üniversiteyi okuduğunu belirterek, yaşadığı bir hatırayı şöyle dile getirdi: “Lise 1'den sonra TÜBİTAK’ın burslu sınavlarına girdim kazandım. Liseyi, üniversiteyi bitirinceye kadar TÜBİTAK bursu ile okudum. Erzurum Lisesi’nde okuduğum dönem TÜBİTAK İzmir’de yaz okulu açtı. Ben Erzurum Lisesi’nden gitmiştim. O zamanlar Türkiye’nin sayılı liselerinden birisiydi. Yaz kursunda İzmir Atatürk Lisesi mezunu bir arkadaşla konuşurken şunu söyledi: ‘Biz fizikten üç kitabı takip ettik bitirdik’ dedi. Ben Erzurum Lisesİ’nde bir kitabı zor tamamlamıştım. Eminim ki Kars’takiler kitabın yarısını okumuşlardı. Üç kitap okuyan, bir tane ve yarım kitap okuyan talebe üçü de sonuçta aynı sınava giriyor. O zaman kimin başarılı olacağını siz hesap edin."Liseler arasında eğitimde büyük farklar olduğuna değinen Prof. Çolak, ”40 yıllık hocayım, eğitimciyim. İzmir’in Atatürk Lisesi, İstanbul’un Kabataş, Ankara Fen Lisesi ve Erzurum Lisesi, Hakkari ve Ardahan’da bir lise bunların arasındaki farkı herkes biliyor. Dershanelere, bu noksanlıkları tamamlamak için ihtiyaç doğmuştur. Okullara alternatif değil, onların eksikliklerini tamamlayan kurumlardır.” diye konuştu. Yakın zamana kadar özellikle meslek liselerinde okuyan öğrencilerin üniversiteye girişte puan katsayısı uygulamasından mağdur edildiğine de değinen Çolak, ”Meslek lisesi öğrencileri yakın zamana kadar puan katsayısından mağdur edildi. Normal lise ile meslek liseleri arasındaki ders farkları mağduriyet nedeniydi. Normal lisede fizik, kimya ve biyoloji dersi gören öğrenci ile meslek lisesinde bu dersleri görmeyen öğrenciler aynı sınava girdi. Dershaneler önemli bir hizmeti burada gördü. Anadolu’nun fakir fukara çocukları fizik, kimya, biyoloji gibi konularda eksikliklerini tamamladıkları dershanelere gittiler.” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Sabri Çolak, üniversite imtihanına giren 2 milyon öğrencinin yüzde 25’inin lise mezunu, 300 bininin ÖSS’de bir yeri kazanamayanlardan, kalanlarının ise kazandıkları halde bölümlerini beğenmeyen öğrencilerden oluştuğunu anlattı. Dershanelerin görevlerinden birisinin de sınava girecek öğrencilerin vakitlerini değerlendirmeleri ve konu eksikliklerini gidermede önemli bir yer tuttuğuna işaret etti."DERSHANELER KÜLTÜRÜMÜZE UYGUN EĞİTİM VERİYOR"Prof. Dr. Sabri Çolak, ”Bizim milletimiz Allah’a imanmış, Müslüman millettir. Dershaneler kültürümüze uygun eğitim veriyor, hak ve hakikati anlatıyorlar. Dershanelerin çok ciddi faydası var. Somut delil olarak kendimden ve çocuklarımdan örnek vereyim; 3 kızım, 1 oğlum bu dershanelere gitti. Burada çocuklarımdan biri Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden Cerrahpaşa Tıp'ı kazandı. Çocuklarım, bu dershanelere gitmeseydi bir yerleri kazanabilirdi ama istedikleri yer olmazdı. Bugünkü yere gelmeleri imkansızdı. Allah, bu eğitim kurumlarından razı olsun. Bu kurumları kapatmak yanlış. Bu kurumların sistemden kaynaklanan yanlışları, hataları olabilir. Bu eğitim sistemi devam ettikçe dershaneler farzdır." dedi.