Türkiye'de herkesin depremle ilgili yorum yapmasına da tepki gösteren Ercan, "Depremciden geçilmiyor. Her gün çıkıp 'Türkiye birinci derecede deprem bölgesidir' diyorlar. Hayır. Türkiye birinci derece deprem bölgesi değil. Dünya üzerinde ikinci ölçekli deprem bölgesidir. Çünkü Türkiye'de 8'den fazla deprem olmuyor" dedi.
Yalova Platformu tarafından Halk Eğitim Merkezi’nde deprem konferansı düzenlendi. Konferansta konuşan, İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, Türkiye'de her gün korku ile beklenen Marmara Depremini ve Van Depremi'ni değerlendirdi.
İSTANBUL'UN EN ÇOK AVRUPA YAKASI ETKİLENECEK
Olası İstanbul depremini değerlendiren İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, bu depremden sadece İstanbul'un etkilenmeyeceğini vurguladı. En çok etkilenen illerden birisinin de Yalova olacağını söyleyen Ahmet Ercan şunları söyledi: "Yeni gelecek depreme İstanbul Depremi deniliyor. Yalova'nın siyaseten İstanbul'dan ayrılmış olması İstanbul Depremi'nden etkilenmeyeceği anlamına mı geliyor. Hayır. İstanbul Depremi dediğimiz deprem, İstanbul kıyılarından 15-20 kilometre açıkta olacak. Şimdi bundan 70 kilometre çıkarırsak geriye 50 kilometre kalır. Yalova'nın 50 kilometre ilerisinde bir deprem olacak. İstanbul'da deprem olduğu zaman aynı zamanda Yalova'da da deprem olacak. Kimse bundan söz etmiyor. Bandırma'nın, Kocaeli'nin de depremi olacak, ama en çok etkilenecek yer İstanbul'un Avrupa Yakası ve Yalova. Yeniden deprem göreceksiniz. 'Ağzından bal akıyor' diyeceksiniz, ama biz daima gerçekleri söyleriz. Doğru şeylerin yapılması için insanlara doğru bilgi vermek gerekiyor."
YALOVA'DAKİ FAY KIRIKLARINA DİKKAT
Yalova'nın kuzey, güney ve batısında deprem kırıklarının olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ercan, "Yalova'nın kuzey, güney ve batısında deprem kırıkları var. Yalova'nın üst kısmı 1999 depreminde balık kılçığı gibi kırıldı. Buradan iki kılçık çıktı. Bu kılçıklardan bir tanesi Çiftlikköy'ün bulunduğu kesimden Pendik ve Bostancı'nın önüne kadar gitti. Kimse bu kırıktan söz etmez. Bu kırık İstanbul-Fenerbahçe Burnu'ndan Haliç'in içine kadar gider. Haliç'in girintisini yaratan Çiftlikköy-Bostancı kırığıdır. Deprem sırasında Maltepe ve Kadıköy'de yıkımlara neden olacak kırık budur. Bu şu anda sinmiş olarak gerginliğini bekliyor. Diğer kol da Yalova'dan ayrılıyor. Adalar'ın güneyinden tam Avcılar'a yön vererek gidiyor. Avcılarda daha önce yaşanan yıkımının nedeni bu oldu. Gelecek depremde de aynısını yaşayacak" dedi.
VAN'DAKİ DEPREMZEDELER HAKSIZLIK YAPIYOR
Van Depremi'nde yaşananları anlatan Prof. Dr. Ercan, "Van Depremi’ne gittiğim zaman depremden 3 saat sonra kurtarma takımı tam takır oradaydılar. 75 yıkılan ev vardı Erciş’te. Aynı yerde 92 kurtarma takımı vardı. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar büyük başarı görülmemiştir. Akşam, üç çeşit yemek herkese verildi. Dolayısıyla 'hiçbir şey yapılmadı' diyen insanlar varsa, onlara söyleyecek sözümüz yok" dedi.
Van Depremi’nde soy ve mezhep ayrımı olmaksızın yardımlaşma örneği gösterildiğini ifade eden Prof. Dr. Ercan, "Bazı kişiler ayrım gösterseler de soy, mezhep olarak, biz ulus olarak böyle bir inancın içinde olamadığımızın güzel bir örneğidir Van Depremi. Vanlılar halen yakınıyorlar. Ben burada büyük haksızlık görüyorum. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde, bir yıl içinde deprem gören kişilere sağlam yerde, sağlam konut yapılmamıştır. Yok merdivenin biri kısaymış, çeşme akmıyormuş da. Devlet sana sağlam bir konutu beş kuruş vermeden yaptı. Devlet dediğin biziz, hepimiziz. Dolayısıyla depremden sonra Türkiye Cumhuriyeti devletinin göstermiş olduğu başarıda parti ayrımı gözetmeksizin Türk ulusunu candan kutluyorum. Bu bizim övüncümüzdür" diye onuştu.
DEPREMDE ÖLÜMÜN NEDENİ EĞİTİMSİZLİK, YOKSULLUK, YOLSUZLUK
Türkiye’de herkesin depremle ilgili yorum yapmasına da tepki gösteren Prof. Dr. Ercan konuşmasını şöyle tamamladı: "Depremciden geçilmiyor. Her gün çıkıp 'Türkiye birinci derecede deprem bölgesidir' diyorlar. Hayır. Türkiye birinci derece deprem bölgesi değil. Dünya üzerinde ikinci ölçekli deprem bölgesidir. Çünkü Türkiye’de 8’den fazla deprem olmuyor. Birinci dereceden deprem bölgesi olması için 8’in üzerinde deprem olması gerekiyor. Türkiye’deki bütün depremler, tarihi depremler dahi 8’den daha küçüktür. O zaman ne oluyor da Türkiye deprem ölümlerinde ilk 5’te. Bunun nedeni nedir biliyor musunuz? Eğitimsizlik, yoksulluk, yolsuzluk. Bunlar gitmeyince depremin adı ölüm olur."