- YALOVA Üniversitesi tarafından 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’ni anma etkinlikleri kapsamında panel düzenledi. Panelde konuşan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırmaları Enstitüsü Bölgesel Deprem Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi (BDTİM) Müdürü Prof. Dr. Ali Pınar, 17 Ağustos’ta tek bir depremin değil 5 ayrı 7 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini söyledi.
Yalova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Tomar’ın oturum başkanlığı yaptığı panelde Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırmaları Enstitüsü Bölgesel Deprem Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi (BDTİM) Müdürü Prof. Dr. Ali Pınar ile Sakarya Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Levent Gülen birer konuştu.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırmaları Enstitüsü Bölgesel Deprem Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi (BDTİM) Müdürü Prof. Dr. Ali Pınar ise yaptığı konuşmada 17 Ağustos 1999’da yaşanan depremle ilgili teknik bilgiler verdi.
17 Ağustos’ta tek bir depremin değil 5 ayrı 7 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini anlatan Prof. Dr. Pınar şunları söyledi:
"Her ne kadar 17 Ağustos 1999 depremi desek de, genelde bir deprem dediğimiz zaman bir fay kırıldı, bir deprem meydana geldi diyoruz. Hâlbuki 17 Ağustos gecesi, 03.02’de başlayan deprem 5 tane iç içe geçen depremdi. 5 tane ana şok vardı ve bir birinden bağımsız 5 fay aslında hareket etti. Bu fay segmentleri tabi tamamı Kuzey Anadolu Fayı’nın parçalarıydı. Bunlardan bir tanesi Yalova-Hersek arasındaydı, bu fay segmenti yaklaşık 25-30 kilometre uzunluğundaydı. Bu sözünü ettiğim her fay parçası aslında her biri 7’lik bir depremdi. O gece 45 saniye içerisinde biz en az 5 tane 7 büyüklüğünde deprem yaşadık. Kırılma İzmit’te başladı. İzmit Körfezi’nin ucundaydı. Kırılma çift yönlü ilerledi.”
3 YILDA BİR 7'DEN BÜYÜK DEPREM OLUYOR
Sakarya Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Levent Gülen, Türkiye’de istatistiksel olarak her 3 yılda bir 7’den büyük deprem olduğunu söyledi. Prof. Gülen, “Ülkemiz bir deprem ülkesi. Deprem ülkesi olmasının nedeni de jeolojik konumu ve yapısı. Dünyanın birçok yerlerinde depremler oluyor" dedi. Son 100 yıldaki depremleri hatırlatan Prof. Dr. Gülen, "Ama bu bazen uzun süreler olmuyor. Örneğin en son 7’den büyük deprem Van’da oldu 2011 yılında. Şu anda 2017 yılındayız. 6 seneden beri Türkiye’de 7’den büyük deprem olmadı. Dolayısıyla yakın bir zamanda 7’den büyük deprem olursa şaşırmamamız gerekiyor çünkü bu 100 yıllık istatistik eninde sonunda bir deprem oluşturuyor. Yani yer bilimlerinde bir laf vardır ‘geçmiş geleceğin anahtarıdır’. Eğer bir yerde deprem olmuşsa gelecekte de olacaktır. Bu zaten doğanın kanunu” dedi.
YILDA BİN KİŞİ ÖLÜYOR
Deprem oluşumunun önlenemeyeceğini ancak zararlarının minimuma indirilebileceğini söyleyen Prof. Dr. Gülen, “Son 100 yıllık istatistiklere bakacak olursak senede ortalama olarak maalesef depremler nedeniyle bin vatandaşımız hayatını kaybediyor. Bu çok yüksek bir rakam. Dünyanın diğer gelişmiş ülkelerine bakarsak daha düşük rakamlar var. Bizim amacımız deprem nedeniyle bu binlerde olan ölüm sayısını tek haneli rakamlara indirmemiz olmalıdır. Bunun için de gayet iyi bir afet yönetimi hazırlamamız, uygulamamız gerekiyor ki bu konuda çok büyük aşamalar kaydettik” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz