Prof. Dr. Arık: Medya, Sporda Şiddetin Nedenleri Arasında Gösterilebilir

Antalya Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Arık, sporda şiddet konusunda Türkiye’nin sicilinin pek iyi olmadığını söyledi. Dekan Arık, “Medyanın spora nasıl baktığı çok önemlidir. Medyanın spora bakış açısının farklılığı, bir anda medyayı sporda şiddetin oluşmasındaki nedenler arasında gösterebilir.” dedi.

Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD)’nin Antalya Şubesi tarafından Konyaaltı Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen ‘Sporda Şiddetin Önlenmesi ile Sporda Şiddet ve Medya’ konulu seminere, Prof. Dr. Bilal Arık, Antalyaspor Hukuk Danışmanı Avukat Cenk Soyer, TSYD Antalya Şube Başkanı İbrahim Okumamış ve bazı spor yöneticileri katıldı.

Seminerde konuşan Prof. Dr. Bilal Arık, sporda şiddetin, yıllardır konuşulan, tartışılan adeta bir vazgeçilmez haline gelen bir konu olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Arık, medyanın bir olayın nasıl olduğunu izleyiciye yansıtırken kendi süzgecinden geçirerek aktardığını ve bir dolaylamanın yaşandığını dile getirdi.

Spora bakış açısının önemli olduğunu vurgulayan Arık, “Biz sporu kendi süzgecimizden geçirerek veriyoruz. Bir maçı örnek vermek gerekirse o maç hakkında birçok yazılar, programlar yapılıyor. Ama bunları biz kendi görüşlerimizle üretiyoruz. Spor-medya-şiddet üçgeninde bizim spora bakış açımız çok önemlidir. Bu bakımdan spora bakış açımız da dolaylama sürecinde etkili oluyor. Medyanın sporu nasıl aktardığı belirleyici oluyor. Medya spordan ne anlıyorsa onu aktarıyor. Medyanın spora bakış açısının farklılığı bir anda medyayı sporda şiddetin nedenleri arasında gösterilebilir.” şeklinde konuştu.

Medyanın öncelikle kendine bir özeleştiri yapmasının gerekli olduğunu savunan Arık, şöyle devam etti: “Skoru değil mücadeleyi alkışlayan bir yapı bence basını daha da iyileştirir. Medya içindeki problemleri bir şekilde teşhir etmesi gerekiyor. Şiddeti tırmandırmanın hiç kimseye faydası yoktur. Medyanın hakikaten kendi içerisinde şiddeti ön plana çıkaran, şiddeti meşrulaştıran, burada haksızlık var demeyen, yasa dışı eylemleri olumlayan, sporu karşı tarafı aşağılama vesilesi olarak gören, delikanlı kültürünün ne alakası varsa onların kültürü gibi gösterilmesine neden olan yanları bulunuyor. Ama bizim bu gazetelere ve gazetecilere değil spora saygı duyan gazetecilere ihtiyacımız var. Bazı olumsuz yazılar, ögeler spordaki şiddetin oluşmasında meydanın etkisinin olduğunu gösterebilir.”

Türkiye’de sporda şiddet anlamında sicilimizin iyi olmadığını kaydeden Arık, “Yaptığımız bu hatalarla şu anda karşı karşıya kaldık. Ama yaşadığımız bu olaylara karşı, elini taşın altına koyarak bütün spor yazarları derneklerinin bu konu ile ilgili duyarlı çalışmalar yapmasını umut ediyorum.” dedi.

Antalyaspor Hukuk Danışmanı Avukat Cenk Sayer ise 6 bin 222 Sayılı Sporda Şiddet Yasası'ndaki değişikliğin sadece futbol değil, voleybol, hentbol gibi spor dalları için de geçerli olduğunu söyledi. İlgili yasanın değiştirilmesiyle birçok şeyin değiştiğini kaydeden Sayer, "Bu yasanın değiştirilmesiyle şiddetin en aza indirilmesi planlandı. Bunun yanında diyelim ki, bir spor muhabiri bir yöneticiye sporla alakalı bir şey sordu. Oda sporda şiddeti içeren cümleler kullandı. O cümleleri kullandığı için, basında yayınladığı için 100 bin TL’den 500 bin TL’ye kadar para cezası kesilebilir. O haberle kamuoyu ateşlenmiş olabilir. O yüzden bu düzenleme çok iyi oldu. Medya sporda şiddeti vermemelidir.” diye konuştu.

TSYD Antalya Şube Başkanı İbrahim Okumamış da konuşmacılara seminere katıldıklarından dolayı teşekkür etti.