Giresun Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Aygün Attar, Ermeni soykırımının olmadığını bilimsel verilerle ortaya koyacağı bir konferansı en kısa zamanda Fransa’da gerçekleştireceğini açıkladı. Attar, konferansa Fransız parlamenter Valerie Boyer’i de davet edeceğini söyledi.
Attar, Giresun Gazeteciler Derneği’nde düzenlediği basın toplantısında, Fransa Senatosu’nda 'Sözde Ermeni Soykırımını İnkarı Suç Sayan Yasa Tasarısı'nın kabul edildiğini hatırlatarak, bu duruma tepki gösterdi. Fransız parlamenterler ve Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin davranışlarını haddini bilmezlik olarak nitelendiren Attar, Sarkozy’in, yasayı önümüzdeki Mayıs ayında Fransa’da yapılacak seçimde 500 bine yakın Ermeni'nin oyunu almak için siyasi malzeme olarak kullandığını kaydetti.
“Fransa'nın yapmak istediği, 1915'te yaşandığı iddia edilen sözde soykırımla ilgili bir icraat değildir. Fransa Türkiye'nin bulunduğu stratejik konum ve Ortadoğu coğrafyasında son dönemdeki başarılı politikalarından rahatsızlık duymakta olup bu nedenle Ermeni soykırımı iddiaları üzerinden strateji geliştirmektedir.” diyen Attar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her nedense Fransa 1919’da Kurtuluş Savaşı sırasında Doğu Akdeniz’deki illerimizi işgal ederken Anadolu topraklarında kurulacak Ermenistan vaadi ile aldatarak kendi yanına çektiği işbirlikçi Ermenilerin yerel halka yaptıkları katliama ortak olmasına rağmen 1915 olaylarıyla ilgili yargısız infaz uygulama hakkını kendisinde görmektedir. Fransa şimdi Kurtuluş Savaşı sonunda Anadolu’yu terk etmek zorunda kalan Ermenilere karşı vicdanını rahatlatmak için, bu yasayı çıkararak vefa borcunu ödemektedir. Bu işin arkasında 1789 Fransız Devrimi yıllarında Anadolu’dan ciddi miktarda paralar götürerek ‘Büyük Ermenistan’ iddiaları için yatırım yapıp, lobi kurup milliyetçilik faaliyetlerini yürüten ve siyaseti yönlendirecek kadar güçlü sermayeye sahip Ermeni Diasporası ve onların ticari hesapları vardır. Fransa, Ermenistan halkının yönetimine de karışmakta ve halkın istediği değil diasporanın istediği kişileri orada yönetime getirmek istemektedir. İşin içinde 'Mazlum, masum halkların hakları, kanayan yaraların iyileştirilmesi değil' para ve siyasetin ortak hareketi vardır. Refah içinde yaşayan Ermenileri kendi mezhebine çekmek için gerçekleştirdiği kirli oyunları ve tacize varan uygulamaları ile bıktıran bu etnik grubun, tebaası olduğu Osmanlı Devleti'nden yardım talep eden şikayet dilekçeleri Fransa’nın gerçek yüzünün belgeleri olarak arşivlerimizde bulunmaktadır. Fransız meclisi milletlerin tarihi geçmişlerini araştıracaksa işe bu belgelerde gizlenmiş kirli geçmişi ile yüzleşmekle başlamalı ve sömürmeye alışmış genlerini terbiye etmelidir.”
Türk Tarih Kurumu bünyesinde 2003 yılında kurulan 'Ermeni Masası'nda Ermeni meselesinin ilk defa bilimsel olarak araştırılmaya başlandığını anımsatan Attar, kendisinin de aralarında bulunduğu görevlendirilen tarihçilerin Ermeni sorununu, sadece Osmanlı Arşivi'nden değil, Amerikan, İngiliz, BM, Alman ve Rus arşivlerini tek tek inceleyerek, önemli belgelere ulaştıklarını dile getirdi. Attar, şunları söyledi: "Bu belgelerin bize gösterdiği, söz konusu o yıllarda ortak acılar yaşanmıştır, ancak soykırım asla."
Azerbaycan'ın bu konuda Türkiye'ye tam destek vermesi gerektiğine de dikkat çeken Attar, sözlerine şöyle devam etti: "Azerbaycan kökenli bir Türk vatandaşı olarak belirtmem gerekiyor ki Fransız Senatosu'nda kabul edilen bu yasa tasarısına karşı Azerbaycan Devleti, Türkiye ile ortak hareket etmeli, kesinlikle taviz vermemelidir. Çünkü her zaman ve her konuda Azerbaycan’a yürekten destek veren, onun kederini keder, sevincini sevinç olarak gören, bağımsızlığının devam etmesi için canını, kanını dahi esirgemeyen Türk halkı öncelikli desteği gardaştan beklemektedir. ‘Bir millet, iki devlet’ söylemi bunu gerektirmekte, Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak çıkarları da birlikte hareket etmenin kaçınılmaz olduğunu ortaya koymaktadır.”
Ermeni Diasporası’nın amacının sözde soykırımının 100. yılına hazırlık yapmak olduğuna işaret eden Attar, "Bize düşen akılcı bir şekilde, tarihi belgeleri ortaya koyarak bununla mücadele etmek ve sözde soykırımın 100. yılı olan 2015 yılına kadar uzun dönemli bir strateji geliştirmektir.” diye konuştu.
Giresun Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Aygün Attar, kendisinin Fransa’da sözde soykırımın yaşanmadığını kanıtlamak için konferans düzenleyeceğine işaret ederek, şunları vurguladı: “Bu konuda ciddi görevler üstlenmesi gereken bilim camiası akademik nezaket içerisinde aynı zamanda cesur bir şekilde tarihi konuşmaktan kaçınmamalıdır. Kanımca yakın vadede ise yapılması gereken, alt yapıdan yoksun, içeriği çelişkilerle dolu olan bu yasa tasarısının işlevsizliğini ortaya koyacak girişimlerde bulunmalıyız. Mesela şahıs olarak yapmayı düşündüğüm soykırımın olmadığını bilimsel verilerle ortaya koyacağım bir konferansı en kısa zamanda Fransa’da gerçekleştirmektir.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz