Yeni Anayasa ve başkanlık sistemini değerlendiren Marmara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Bozlağan, “1982 Anayasası Kenan Evren’in emri üzerine hazırlanmış bir Anayasa’dır. Türkiye’nin ihtiyaçlarına, dinamiklerine, halkın talep ve beklentilerine cevap verecek bir Anayasa değildir” dedi.Marmara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Bozlağan, TRT Haber’de yayınlanan Değişen Türkiye programına konuk oldu. Yeni Anayasa şemsiyesi altında başkanlık sistemi başlıklı programda Bozlağan; yeni Anayasa ve başkanlık sistemi konularında değerlendirmelerde bulundu.Başkanlık sistemi üzerine 10 ülkede inceleme yaparak ‘Türk Tipi Başkanlık’ isimli bir de kitap yazan Prof. Dr. Bozlağan, “Yeni anayasa hangi özellikleri taşımalı?, Yeni Anayasayla gündeme gelen başkanlık sistemi ülkenin refahı ve istikrarına nasıl katkı sağlayabilir?, Türkiye için yeni, yerli ve özgün başkanlık modeli ne olabilir?” gibi sorularla ilgili ekran başındaki izleyicileri bilgilendirdi.TRT Haber’de Betül Soysal Bozdoğan’ın hazırlayıp sunduğu programa konuk olan Prof. Dr. Recep Bozlağan; yeni Anayasa ve başkanlık sistemini, farklı ülkelerden örnek vererek anlattı.“MEVCUT ANAYASA İSTİKRARI SAĞLAYACAK İÇERİKTEN YOKSUN”Recep Bozlağan programda ilk olarak, 1982 Anayasası’nın ülkedeki siyasi ve ekonomik istikrarı sağlayacak içerikten yoksun olduğunu belirterek şunları söyledi; “Zaman içerisinde anayasada yapılan değişiklik anayasayı ülkenin ihtiyacını karşılayacak bir metin haline maalesef getiremedi. Bir darbe anayasası olduğu için, dili çok sorunlu olduğu için, kendi içerisinde tutarsızlık olduğu için ve zaman içerisinde ülkemizin, toplumumuzun gelişim dinamiklerine ayak uyduramadığı için 1982 Anayasasının acilen değiştirilmesi lazım. 2007 ve 2010 değişiklikleri hariç olmak üzere, 1982 Anayasasının getirmiş olduğu kurguyu tamamen değiştirecek ciddi değişiklik maalesef yapılamadı.”“KENAN EVREN’İN EMRİYLE HAZIRLANAN BİR SİPARİŞ ANAYASA’DIR”Bozlağan, 1982 Anayasasının Kenan Evren’in emri üzerine hazırlanmış bir Anayasa olduğunu belirterek "Onların taleplerine, beklentilerine, onların ihtiyaç olarak gördüğü hususlara göre hazırlanmış bir anayasadır. Ama Türkiye’nin ihtiyaçlarına, dinamiklerine, halkın talep ve beklentilerine cevap verecek bir anayasa değildir” dedi.“YENİ ANAYASA DEMOKRASİ VE HALK İÇİN HANGİ ARTILARI GETİRİR?”Prof. Dr. Recep Bozlağan, toplumun çok küçük bir kesimi hariç olmak üzere devlet modelinin “üniter demokratik cumhuriyet” olması hususunda mutabakat olduğunu söyledi. Federalizmi yalnızca HDP’yi destekleyen küçük bir grubun savunduğunu anlatan Bozlağan, sözlerini şöyle sürdürdü:"Federalizm bizim tarihimizin hiçbir döneminde uygulanmamıştır. Osmanlı dönemindeki eyaletler bugünkü illerimizden daha zayıf ve merkeze daha bağımlı idi. Bu konu kasıtlı olarak çarpıtılmaktadır.”“HALK OYLAMASI YAPILMALI”Halk oylamasının yapılması gerektiğini belirten Recep Bozlağan, “Yeni Anayasa’nın halk oylamasına götürülebilmesi için mecliste üye tam sayısının en az 5’te 3 çoğunluğunun oyu ile kabul edilmesi gerekiyor. Halk oylaması mutlaka yapılmalı. Çünkü Anayasa’nın halk oylamasıyla kabul edilmesi halinde, üzerinde ciddi bir tartışma olmayacaktır” diye konuştu.“TÜRKİYE’DE YARGININ BAĞIMSIZLIĞI DEĞİL TARAFSIZLIĞI SORUNU VAR”Recep Bozlağan, Türkiye’de yargı tarafsızlığı sorunu olduğunu belirterek, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yapısı ve yetkileri, hükümetin yapısı ve yetkileri, yargının yapısı, yetkileri, tarafsızlığı ve bağımsızlığı konuları masaya yatırılıp tartışılmalı. Aslında Türkiye’de yargının bağımsızlığı değil tarafsızlığı sorunu var. Türkiye’nin ihtiyacı olan yasama ve yürütmede istikrar. Bu konuda önümüzde iki alternatif var; ya başkanlık sistemine geçeceğiz ya da sistemi yarı başkanlık sistemine dönüştüreceğiz. Yarı başkanlık sistemi melez bir sistemdir, kendi içerisinde ciddi sıkıntıları var” şeklinde konuştu.“PARLAMENTER SİSTEMİ BIRAKMALIYIZ”“Şu an Türkiye’deki parlamenter sistem yarı başkanlık sistemine benzer özellikler taşıyan melez bir karaktere sahip” diyen Bozlağan, “Ayrıca, ülkemize siyasî istikrar getirmekten de uzaktır. Sözgelimi 7 Haziran seçimlerinde yüzde 41 oy almış bir parti parlamentoda çoğunluğu sağlayamadı, hükümet kurulamadı. Çok şükür Cumhurbaşkanı istisnai yetkilere sahip olduğu için Türkiye’de bir siyasi kriz yaşanmadı. Eğer sayın Cumhurbaşkanı o istisnai yetkilere sahip olmasaydı Türkiye 70’li yıllara geri dönerdi hatta çok daha kötü bir noktaya gelirdi. Cumhuriyet tarihi boyunca defalarca yaşadığımız siyasi bunalımların bir daha yaşanmaması için parlamenter sistemi bırakmalıyız” şeklinde konuştu.“BAŞKANLIK SİSTEMİ DAHA DEMOKRATİK BİR MODELDİR”Başkanlık sisteminin tek adam modeli olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Bozlağan, “Türkiye’nin siyasi istikrara kavuşması açısından yürütmenin tek başlı olması gerekli. Bunu sağlayacak olan başkanlık sistemidir. Başkanlık sistemi sanıldığı gibi tek adam modeli değildir. Aksine parlamenter sisteme göre daha demokratik bir modeldir ve cumhuriyetle özdeşleşmiştir. Dünyada başkanlık sistemiyle yönetilen bütün ülkeler cumhuriyet rejimine sahiptir, parlamenter sistemle yönetilen ülkelerin üçte birinde cumhuriyet yoktur” diye konuştu.“BAŞKANLARIN YETKİLERİ BAŞBAKANLARA GÖRE DAHA SINIRLI”Başkanların yetkilerinin parlamenter sistemdeki başbakanlara göre daha sınırlı olduğunu anlatan Bozlağan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Parlamenter sistem uygulayan ülkelerde başbakan hem kendi partisinin meclis grubunun başıdır, hem partisinin genel başkanıdır hem de ülkenin başbakanıdır. Mecliste çoğunluğu sağladığı için de başbakanın istemediği hiçbir kanun meclisten geçmez, yürürlüğe girmez. Ama başkanlık sistemi öyle değil. Meclis grubunun başkanı değildir, çünkü meclisin bir üyesi değildir, kendi siyasi partisinin de genel başkanı değildir.”“SİYASİ İSTİKRARI GETİRME POTANSİYELİNE SAHİP BİR SİSTEM”Başkanlık sisteminin Türkiye’ye siyasi istikrarı getirme potansiyeline sahip olan bir sistem olduğunu ifade eden Bozlağan, sözlerine şöyle devam etti:“Çünkü yasama ve yürütmeyi istikrara kavuşturacak, yasamayı yürütmenin tahakkümünden kurtaracak. Yürütmenin akıbetini de yasamanın elinden alacak. Dünya üzerinde başkanlık sistemini uygulayan 59 ülke var. Bunların tamamına yakını parlamenter sistemden dönüşmüştür. Elimizi vicdanımıza koyalım, kendi partimizin menfaatlerinin ötesinde ülkenin menfaatlerini düşünelim ve ülkenin yararına olacak bir sistemi ortaya koyalım. Muhalefet partilerinin liderleri hiç üzülmesin. Başkanlık sistemlerinde kendileri yine muhalefet partisinin lideri olarak devam edeceklerdir. Seçimi kazanırlarsa bu ülkenin başına da başkan olarak geçeceklerdir. Bugünkü parlamenter sistemdeki muhalefet yapısı başkanlık sisteminde değişmiyor.”“BU BİR FIRSATTIR, CİDDİ BİR ŞEKİLDE DEĞERLENDİRİLMESİ LAZIM”Prof. Dr. Recep Bozlağan, “Başkanlık sistemi güçler ayrılığı ve kontrol-denge ilkeleri çerçevesinde tesis edildiği zaman, Türkiye’nin ihtiyacı olan siyasi istikrarı büyük ölçüde sağlayacaktır” diye konuştu.Programda, başkanlık konusunun Türkiye için aslında yeni bir konu olmadığı, Özal ve Demirel gibi siyasete damgasını vurmuş liderler tarafından da savunulmuş olduğu vurgulandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz