Milletvekili aday listelerine giremeyen Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. Yusuf Devran, 7 Haziran’da yapılacak genel seçimin sadece Türkiye’nin değil, İslam dünyasının da akıbetini belirleyeceğini ifade ederek, şahsi beklentilerin bir kenara bırakılarak seçim için çalışılması gerektiğini söyledi.Önümüzdeki seçimlerin çok önemli olduğunu belirten Devran, "Türkiye bugüne kadar darbelerle baskı altında, içine kapanık bir halde tutuldu. 3 Kasım 2002’de millet AK Parti’yi tek başına iktidara taşıyarak ‘yeter’ dedi ve bu oyuna son verdi. Fakat iktidar, günümüze gelinceye kadar çok ciddi siyasi ve idari suikastlar atlattı. 22 Temmuz 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi, 27 Nisan bildirisi, partinin kapatılmaya çalışılması, Gezi olaylarının tertiplenmesi ve akabinde 17-25 Aralık kalkışmaları kamuoyunun yakinen bildiği ülkemizi çökertme girişimleriydi. Milletimizin verdiği destekle siyasi iktidar, bu oyunların üstesinden geldi. AK Parti sadece Türkiye’nin değil, İslam dünyasının; ezilen, sömürülen bütün mazlum ve masum ülkelerin umudu. Eğer Türkiye çökertilirse bir asır bu ülkelerin kendisine gelmesi mümkün değildir. Bu yüzden bu seçim, art niyetli, kirli strateji ve taktikleri devreye sokarak mazlumları inim inim inleten egemenlere karşı ’One minute’ diyebilmeye devam edecek Türkiye’nin ayakta diri bir biçimde tutulması seçimidir. Bu seçim ülkemizi emperyalist küresel sistemin bir uydusu haline getirmeye çalışan maşaların pasifize edilmesi seçimidir. Türkiye’nin dirilişi, memleketin beka meselesidir. Bu, Türkiye’nin ve İslam dünyasının 21. yüzyıldaki konumunu belirleyecek, çok önemli bir seçimdir" diye konuştu.TEK SEÇENEĞİMİZÜlkede 30 yılı aşkın süredir kardeş kanı döküldüğünü hatırlatan Prof. Dr. Devran, "Bu seçim hem baharın gelmesi hem de mezhep farklılığını istismar ederek ülkemizi çökertmek için yeni bir senaryoyu uygulamaya sokma aşamasında olan üst ve art niyetli akılların hayallerini sonuçsuz bırakılması için tek seçeneğimizdir" diye konuştu. Devran şöyle devam etti: "Bu seçim, yeni anayasanın hazırlanması ve dolayısıyla bireyin hak ve özgürlüklerinin teminat altına alınması ve vatandaşlarımız arasındaki dayanışmanın sağlamlaştırılması bakımından da çok önemli. Ne yazık ki yönetim sistemimiz, içerde güçlü, dinamik ve dışarda söz sahibi ve saygın Türkiye’ye yetersiz kalmaktadır. Karar alma süreçleri çok ağır işlemekte, parlamento ile kabine ilişkilerinde sıkıntıya sebep olmakta, devletin gücünün cumhurbaşkanı ve başbakan arasında dağılarak zayi olmasına yol açmaktadır. Bu nedenle yönetim sistemimizin hantal ve atıl bir yapıdan kurtulup dinamik ve verimli hale gelmesi geleceğin Türkiye’sinin olmazsa olmazıdır. Bu yüzden bizim şahsi beklentilerini bir kenara bırakarak ülkemizi, İslam dünyasını ve mazlumları merkeze alıp değerlendirme yapmamızdan başka bir çaremizin olmadığını idrak etmemiz gerekir.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz