Yaprak KOÇER/ SAMSUN, OMÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hatice Özyıldız Güz, şiddetin biyolojik nedenleri arasında testosteron adı verilen erkeklik hormonlarının etkisi, seratonin adı verilen beyin düzenleyicilerde değişiklikler veya beyin dalgalarında bozulma gibi bir çok etken olduğunu söyledi. Prof. Dr. Güz, şizofreni, manik atak gibi bazı akıl hastalıkları ile antisosyal kişilik bozukluğunun psikiyatrik hastalıklara bağlı şiddet nedenlerinin başında geldiğini dile getirdi.
ŞİDDET ÖNCE AİLEDEN ÖĞRENİLİYOR
Aynı zamanda şiddetin öğrenilen bir davranış olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Güz, "En önemli öğrenme kaynağı ise, şiddeti uygulayan kişinin kendi ailesidir. Çocukluk ve gençlik dönemlerinde, aile içi şiddetin uygulandığı bir ortamda yetişenlerin, şiddet gösterme eğilimine sahip oldukları görülmüştür. Ayrıca şiddetin, toplum tarafından paylaşılan bir değer yargısı olarak kabul edilmesi ve kuşaktan kuşağa aktarılması da sosyal bir neden olarak kabul edilmektedir. Bu açıdan bakıldığında bazı toplumlarda şiddetin daha fazla özellikle kadına yönelik şiddetin daha çok olduğu görülmektedir. 'Kızını dövmeyen dizini döver' atasözü ise bizim toplumumuzda kadının niye şiddete uğradığı gösteren basit bir söz gibi gözükse de ardında yerleşmiş inançları olan bir sözdür" diye konuştu.
ŞİDDET ERKEKLERDE DAHA FAZLA
Prof. Dr. Güz, toplumların sahip oldukları iletişim becerilerinin yetersizliği, duygu ve düşüncelerin kışkırtıcı biçimlerde ifade edilmesi alışkanlığı, bilinçsizce yapılan suçlamalar, hatalı namus ve ahlak anlayışları da şiddetin sosyal nedenleri arasında sayılabileceğini ifade etti. Prof. Dr. Güz, "Yoksulluk, hayat karşısında şanssız olmak, beklentilerin ve kazanılmış niteliklerin yoksunluğu gibi sosyo-ekonomik baskı unsurları da şiddet uygulamasına neden olabilir. Şiddetin türleri arasında kadına yönelik, çocuğa, yaşlılara yönelik şiddet aile içi şiddet olduğu gibi, intihar da kişinin kendine yönelik şiddetidir. Her bireyin kontrol altına almayı öğrenmesi gereken dürtülerin başında şiddet ve saldırganlık gelir. En başta engellenme olmak üzere günlük yaşamda karşılaşılan sorunlar, iletişim kuramama ve çatışmalar öfke ve şiddete yol açar. Erkeklerde daha sık olmasının nedeni hormonların yanı sıra yanlış çevre koşulları ve yanlış öğrenmelerdir" diyerek şöyle devam etti:
"Küçük erkek çocuklarına tabanca alınması, boks oyunun önde olması, günümüzde bilgisayar oyunlarında yoğun miktarda savaş ve dövüş olması nedenler arasındadır. Yanlış modellerin yanı sıra disiplin eksikliği, bağlanma sorunları da çocukların şiddete meyilli olmasına neden olmaktadır. Aslında şiddet kendine güvensizliğin bir göstergesidir."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz