Prof. Dr. Kazancıoğlu: “insanların En Büyük Hazinesine Sahip Çıkan Bir Mesleğe Sahibiz”

14 Mart Dünya Tıp Bayramı dolayısıyla düzenledikleri etkinlikte konuşan Bezmialem Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu, “Sağlık, insanın yaşamı boyunca en değerli ve en kıymetli hazinesidir. Hekimlik, insan yaşamını kurtarmayı ve acılarını dindirmeyi amaçlayan bir meslektir, özünde ve temelinde insanın yaşama tutunmasını sağlamak yatmaktadır” dedi.14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi, üniversitede etkinlik düzenledi. Etkinliğe üniversite rektörü Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Sema Arıcı, akademisyenler ve tıp öğrencileri katıldı.Açılış konuşmasında sağlık çalışanlarının ve doktorların görevlerinin ne kadar ulvi olduğundan bahseden Prof. Dr. Kazancıoğlu, “Hepiniz çok iyi biliyorsunuz ki; insan doğumundan ölümüne kadar geçen sürede farklı nedenlerle hekime ve sağlık personeline ihtiyaç duymaktadır. Sağlık, insanın yaşamı boyunca en değerli ve en kıymetli hazinesidir. Hekimlik, insan yaşamını kurtarmayı ve acılarını dindirmeyi amaçlayan bir meslektir, özünde ve temelinde insanın yaşama tutunmasını sağlamak yatmaktadır. Bu yüzden de tarih boyunca topluluklar tarafından bir fedakarlık mesleği bilinmiş, her zaman bir kutsiyet yüklenmiştir. Nerede bir acı, bir savaş, bir felaket varsa orada hekimlerimizin ve sağlık personellerimizin canı pahasına mücadele ettiğini görmekteyiz” dedi.Sözlerine “Bizler insanların en değerli hazinesi olan sağlıklarını korumakla görevliyiz” diyerek devam eden Kazancıoğlu, son olarak da, “Bizler, insanların en değerli hazinesi olan sağlıklarını korumak için gece gündüz demeden var gücüyle çalışan gönül erleri, sağlık neferleriyiz. 172 senedir ‘Önce Sağlık’ diyen Bezmialem geleneğinin bugünkü temsilcileri olarak bizler, Bezmialem Valide Sultan düsturunu takip etmenin gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Zaten Bezmialem ailesinin bir üyesi olmak Bezmialem Valide Sultan’ın o büyük misyonunu bizlere kendiliğinden yüklüyor, bizler de bu misyonun takipçisi olmak, üniversite ve hastanemizde ‘Halka hizmet Hakka hizmet’ anlayışıyla fedakarca elimizden geleni yapmak zorundayız. Bu yüce görevi yerine getirirken Bezmialem Valide Sultan’ın vakıf kültürünü devam ettirmeyi ve sağlık hizmeti verirken yaptığımız her şeyi ‘Allah rızası için yapmayı ve karşılıksız vermeyi’ bir vazife bilmeyi unutmamalıyız” ifadelerini kullandı.Etkinlik öncesi kısaca 14 Mart’ın tarihinden bahseden Prof. Dr. Dilek Sema Arıcı da, “14 Mart 1827’de Türkiye’de modern tıp eğitiminin başladığı kabul edilir. Okulun kuruluş yıl dönümü de 14 Mart’ta olduğu için Tıp Bayramı olarak kutluyoruz. İlk kutlama aslında 1919 yılında 14 Mart’ta işgal altındaki İstanbul’da gerçekleşmiş. Burada tıbbi üçüncü sınıf öğrencisi Hikmet Boran önderliğinde tıp okulu öğrencileri işgali protesto için toplanmış ve onlara devrin ünlü doktorları da destek vermiş. Bu yüzden tıp bayramı o günden itibaren bir yurt savunma harekatı gibi kutlanmaya başlanmış. Biz de bu etkinlik çerçevesinde bütün üniversite mensuplarımıza özellikle akademik anlamda yükselenlere, ödül alanlara bir bayram hediyesi vererek günün anlam ve önemini herkese duyurmak üzere toplantı planladık” diye konuştu.“İyi hekimler ve akademisyenler yetiştirmek istiyoruz”Aynı zamanda yeni bir üniversite olmalarına rağmen birçok konuda iyi bir şekilde ilerlediklerini de kaydeden Arıcı, “Biz zaten vakıf gureba hastanesi olarak 173 yıldır hizmet verirken 2010 yılında üniversite olduk. 7 yıllık üniversiteyiz. Her bir bölümümüzde çok yenilikler yapıyoruz. Bütün hocalarımız yayın anlamında yeni olmamıza rağmen üst düzeylere çıktı. Sıralamada bazılarında ilk ondayız. Bizim hedefimiz iyi hekimler ve akademisyenler yetiştirmek. Aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası platformda da akademik anlamda iyi temsil edilmesini sağlamak bu nedenle tüm hocalarımız var gücüyle çalışıyor. Buradan da hepsine teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.